dımcısı, dünyada bale tekniğini en iyi bilenlerden, Miss Ailne Philipps'i göndermişti. Miss Philipps ilk Türk Balesinin genç sanatkârlanyla "Cop- pelia" yı hazırlamağa koyuldu. Eser- deki Swanilda rolünü Binaya uygun görüp veren o oldu. Binay Philipps'in ve asistanı Miss Ann Parson'un sıkı, disiplinli ve dikkatli çalıştırmalarıy- la Swanilda'ya hazırlandı, tekniğini geliştirdi. Fakat "Coppelia" çalışma- ları bir ara Binayın sağlık durumu- nun bozulması üzerine sıkıntılı (o bir devre geçirdi. Kasım ayı içinde Bi- nayda bir tansiyon düşüklüğü ve kan yetersizliği (o belirmişti, iki haftalık bir istirahatten sonra eski halini bu- lamayınca, durum, o vazifesi tamire nakledilmiş olan amcası Cahit Okur- ere bildirildi. - Amcası derhal Anka- i çalışmaları- nette da Valois ile görüştü. yetişmesinde büyük rolü olan amca- sının Ankaraya gelişi, Binayın ma- neviyatım kuvvetlendirmişti. o Çalış- malar tekrar başladı. Ama Aralık ayı sonlarında Binayın sıhhi durumu gene bozuldu. Gene amcası Ankara- ya geldi. Bu sefer Devlet Tiyatrosu ve Operası Genel Müdürü Cüneyt Gökçerle ve Miss Philipps'le görüş- tü. Binayın tedavisi için gereken ted- birleri aldı. Binay bu şartlar altın- da, son çalışmaları yaptı ve 28 Ocak akşamı sahneye çıkarak "Coppelia" temsilinin bir zaferle neticelenmesin- de başlıca âmil oldu Bundan sonrası... Binay Okurer, genç bir bale sanat- karı olarak, şüphesiz büyük bir başarı kazanmıştır. Ama henüz 18 yaşındadır, merdivenin ilk basama- gındadır ve bütün basamakları aynı başarıyla çıkması o lâzımdır. Bunun için de ne çetin bir çalışma ve mes- lek hayatının kendisini beklediğini çok iyi bilmektedir. Bugün için ka- zanılmış bir başarının tatlı heyecanı içindedir. Ama sağlık durumu he- nüz tam manasıyla düzelmiş değil- dir. Onun için, her pazar, sahneye çıkarken az çok endişe duymaktan kendini alamamakta, ancak temsil bittikten sonra huzura kavuşabil- mektedir. Kendisine sorulduğunda başarı- söylemektedir. Ama çok çalışmaktan ileri geldiğini sandığı rahatsızlığı (o şimdilik oObuna mâni olmaktadır. Sıhhatinin bozul- AKİS, 13 ŞUBAT 1961 ması onu lüzumundan fazla hassas yapmıştır. Meselâ kendisinden bir az fazla bahsedilmesi bile onu üzmek- tedir, "Coppelia" daki başrolü ken- disi istememiş; rol ona adetâ zorla verilmiştir. Kendisinden eski, emek- tar arkadaşları da bu rolü pekâlâ oynıyabilirlerdi. O buna daha çok memnun olurdu. Çünkü çok yorulu- yordu. Ne çâre ki, Miss Philipps Swanilda'yı mutlaka kendisinin oy- namasını istemişti. balerina şimdi, omevsimle berber, "Coppelia" temsillerinin bit- mesini bekliyor. Ondan sonra, pek sevdiği ve yetişmesinde amcası ka- dar rolü olan büyükannesi Pakize hanımın şefkatli okollarında uzunca bir istirahata çekilmek niyetindedir. Gelecek yıl, büyük bir ihtimalle, in- giltereye gidecek, görgü ve bilgisini arttıracaktır. Ama bütün arzusu Türk balesinin gelişmesi, yükselmesi için çalışmaktır. Onun için, bir gün dün- ya çapında bir şöhrete ulaşsa bile, Devlet Balesi sahnesinden ayrümi- yacaktır. Zevkleri, beğendikleri... Binay Okurer, boş zamanlarında ki- tap okumayı sevmektedir. Vakit bulursa dikiş dikmekten de hoşlan- maktadır. Ama baleden sonra en çok sevdiği: Müzik ve Tiyatro. Konserva- tuvarda iken Bale bölümüne bir yıl piyano dersi ilâve edilmişti, sonradan bu dersin kalkmış yor. Sonra, beraber Tiyatro bölümünü de oku- mak idealimdi" diyor. En beğendiği Tiyatro sanatkâr- larımız: Cüneyt Gökçer, Saim Al- pago, Yıldırım Önal, Macide Tanır, Bozkurt Kuruç... En beğendiği bale- rinler Margot Fonteyn, Ulanova! Geriye bakış Balesi, Konservatuvar Bala bölümünün ilk mezunlarıyla ku- rulmuş, "Coppelia" temsili de Dame Ninette de Valois'nın nezaretinde yardımcıları Miss Philipps ile Miss Parson tarafından hazırlanmışsa da, Türk balesinin kuruluşuna ait ilk çalışmalar on üç yıl öncesine dayan- maktadır, Milli Eğitim bakanlığı bir Bale Okulu açmağa karar verdiği zaman, İngiliz balesini bugünkü ( seviyesine ulaştıran sayılı (oinsanlardan, ünlü Bale hocası Dame Ninette de Valois'- yt davet etmiş, kendisinden bir rapor istemişti. Bu davet üzerine 1947 yı- lı İçinde yurdumuza gelen İngiliz Kraliyet Balesi idarecisi gerekli tet- kiklerde bulunmuş, Türk çocukları- nın bale sanatına pek elverişli, hattâ istidatlı olduklarını görmüş, başlan- gıç olarak İstanbulda yatılı bir ba- le okulunun açılmasını tavsiye et- miştir. Mili Eğitim bakanlğı bu tav- siyeye uyarak Yeşilköy (o pansiyonlu ilkokulunda ilk Bale okulunu açtı. Bu rada öğretime 7 Ocak 1948 günü saat 15 de törenle başlandı. Türkiyede klâsik bale öğretimi yapan ilk resmi müessese o gün faaliyete geçmiş ol- u. Yeşilköy Bale Okulunda öğretim Dame Ninette de Valois'nn gönderdi- ği İngiliz bale öğretmem Miss New- ton'un idaresinde başladı. Okula ilk olarak 13'ü kız, 13'0 erkek olmak üzere 26 öğrenci alınmıştı. Buradaki öğretim 1949-50 ders yılı sonuna kadar devam etti. Fakat gün geçtik- çe ve öğretim ilerledikçe okulun ih- tiyaçları artmakta, bunları Yeşilköy- deki binada karşılamak imkânsızlaş- maktaydı. Bunun üzerine Milli Eği- tim bakanlığı oOAnkaradaki Devlet Konservatuvarının temsil kısmına Bale bölümünün ilâve edilmesine ka- rar verdi. Bu hususta bir yönetmelik hazırlandı. Buna göre Bale bölümü 9 yıllık bir öğretim yapacak, Yeşil- köydeki okul kaldırılacak, öğrenci- leri de Ankaraya, Konservatuvara nakledileceklerdi. Yeşilköyden Cebeciye.. Böylece Bale okulu Yeşilköyden Ce- beciye taşındı ve Devlet Konser- vatuvarma ilâve edilen binaya yer-