Muammer Aksoy Perhiz ve lahana turşusu zun sürdü. Nöbet, hem Milli Birlik Komitesi Basın Bürosu, nem de An- kara Palasın önünde devam etti. Ba- sın mensupları, Meclis binasının alt kat salonundaki koltuklara gömüle- rek beklemek şansına da nail oldu- lar. Beklenen bir adam değil, bir ta- sarıydı. Günler ve aylarca esrarını muhafaza etmiş bir tasarı... Tekiner. tefsirler... bekleyiş, o gazetecilerin Bi ez Ri bir hayli işlek hale getirmiş olmalı ki Anayasa hakkında türlü tefsirlerde bulunma- ğa başladılar. Meçhul tasarıyı gün ışığına çıkaracak kuryeyi beklerken kendi tasavvurlarını ler. Bu tasavvu versitelerarası kurul toplantısına ka- tılmak için gelen İstanbul Üniver- sitesi profesörleriydi. Her gazeteci bir profesörle konışmuş ve Anaya- sanın ne şekilde olduğu hakkında bil- gi almıştı. Tam bu sıralarda kulak- ları delik birkaç gazeteci, Anayasa Komisyonu üyelerinden birinin An- karada bulunduğunu ( öğrendiler. İ- sim, Hıfzı Veldet Velldedeoğluna a- itti. İşte ondan sonradır ki gazete- ciler için yorucu bir mesai başladı. Kİ bütün otellerinde Anaya- a Komisyonunun bu beyaz saçlı ü- ves arandı. Ne var ki netice hiç te umut verici değildi. Üye kayıplara Gazeteciler o teve le p Milli B ik Komitesinin merdivenaltında bek lemeğe koyuldular. Sızan bâzı haberler, tasarının a- na hatlarını verecek bir mahiyet ar- AKİS. 24 EKİM 1960 zediyordu. Fakat emin olmak lâ- zımdı. Anayasa Komisyonunda mev- cut anlaşmazlığın neden ileri geldi- ginin malüm olmaması, tasarının metni üzerinde çeşitli tefsirlerin ya- pılmasına sebep oluyordu. Hele bir müddet evvel gene bir anlaşmazlık sebebiyle Komisyonun iki üyesinin Milli Birlik Komitesi yoluyla affedil- miş olması, hepsinin üstüne tuz bi- ber ekiyordu. narın sözleri ile işi bi- e uymuyordu. Onar, Komisyon ın gerekil otoriteyi kurabilmek kalkat için affedilme nının arkasına sığınmağı U bulmuştu. Bu, ne dereceye kadar doğruydu? Orası meçhuldü, işte haftanın başında Ak- soyun İstanbuldan yükselen tiz sesi İster istemez bütün nazarların Ana- yasa Komisyonuna ve onun fikir ih- tilâfına düşen üyelerine yönelmesine sebep oldu. Tasarının esasları hafta- nın ortasında Öğrenildi. Fakat bu projeye imza koyan üyelerin, Onar ve Şensoy hariç, hemen hepsinin mu- halefet şerhleri yazması dikkati çek- ti. Hakikat bütün çıplaklığı ile orta- daydı, Anayasa Komisyonunda su götürmez bir anlaşmazlık vardı ve maktan çel rdu. çersoy bile ihtirazi okayıt koymuş- ardı. İlk söz, C.HP. nin sabık parti meclisi üyesi Aksoydan gelince, o nar bir açıklama yapmak lüzumun Fakat lüzumu hissedilen açıklama sadre şifa olacak mahiyet- te bir açıklama değildi. e Açıklama, Anayasa projesi ile alâkalıydı. Onar bu açıklamayı yaparken, bir başka Anayasa Komisyonu üyesi de Devlet YURTTA OLUP BİTENLER radyosunda proje üzerinde mukni bir konuşma yapmak üzere hazırlıkların tamamlanmasını bekliyordu. Bu ü- yenin Muammer Aksoy oluşu, Anka- ralı gazetecileri ziyadesiyle keyiflen- dirmişti. Ece, işin asıl eğlenceli tara- fi bundan sonra bağlıyacaktı. Hava alanında gazetecilere vaad ettiği sö- zü tutarsa, Aksoyun bu konuşması hayli enteresan olacaktı. Üstelik pek çok sualin cevabı da kendiliğinden verilmiş sayılacaktı. Radyoda olanlar... Mvammer Aksoyun, Devlet Radyo- sunda konusu Anayasa projesinin özeti olan bir konuşma yapacağını haber alan gazeteciler doğruca Rad- yo Müdürünün odasına koştular. Radyo Müdürü gelenleri nazik bir şekilde karşıladı ve kendilerine her hususta yardımcı olacağını bildirdi. Fakat ortalarda saçlarına ak düş- müş Aksoyu görmek kabil olmu- yordu. Bir gazeteci bu merakını Rad- yo Müdürüne açıkça ifade edince, mesele anlaşıldı. Aksoy, merdivenin solundaki küçük odada konuşmasını hazırlamakla eg Gazeteciler bu verimli çalışmasını ya- kından görmek istediler. Ne var ki Aksoy çok meşguldü, içeriye girmek mümkün olmadı. Saatlerin 19.45'i gösterdiği sıralarda Aksoy henüz mesaisini bitirmiş değildi. Radyo Müdürü, gazetecilerin canlarının s1ı- kıldığım farketmiş olmalı ki onlara, konuşmanın ne şekilde yayınlanaca- &ını izah ediyordu. Bu izahata göre Aksoy, bu tenvir edici konuşmasını önce banda okuyacak, sonra band kontrol edilecek -tabii bu kontrol 25