YASSIADA DURUŞMALARI ” — Peki hanımefendi, size hüvi- yetiniz hiç bir yerde lazım olmaz mı?" Siklamen rujun çerçevelediği du- daklardan tane tane dökülen Saip gene sinirli bir eda taşıyor — Hayır efendim, kafi derecede meşhurum." Anlaşılan kadın, paraşüt üsteğ- meninin asabını bozmağa kararlıy- dı. Üsteğmen kısa bir an durakladı, sonra hafifçe gülümseyerek: " —Peki muhterem hanımefendi, o halde isminizi öğrenelim" dedi. Genç kadın da gülümsedi ve ken- dinden emin insanların rahatlığı i- çinde: "— Adım Ayhan Aydan, Devlet Operasında sopranoyum" diye cevap verdi. Hâdise geçen haftanın ortasında, perşembe günü Yeni Meclis binası- nın meşhur D blokunda, malüm dö- nerkapının önünde cereyan etmek- teydi. Sabık Başbakanın hayatına karı- -an ve gittikçe kendileri de karışık bir mahiyet arzetmeğe başlıyan ka- dınların en kıdemlisi Ayhan Aydan Önde, bir paraşüt assubayı arkada, asansörün bulunduğu (o kıvrımlı kıs- ma doğru yürüdüler. Dışarda yağ- mur çiseliyordu. Assubay, asansörün "gel" sinyalini sonra rün içindeydiler. o Asansörde Aydan hiç konuşmadı. Yukarıya çıkıldığın- da, asansörden önce paraşüt assuba- yı sonra Ayhan Aydan indi. Nezaket kaideleri ihmal ediliyor, emniyet tedbiri öne alınıyordu. Aydan bu protokol noksanına aldırış etmedi. Anlaşılan, simdi zihni daha mühim meselelerle meşgul (bulunmaktaydı. Sol tarafa saptılar ve 280 numaralı kapının önünde durdular. Kapının sol üzerinde, bir tabelâ asılmıştı. Ta- belâda iri harflerle "I Numaralı So- ruşturma Kurulu" yazılıydı. Paraşüt assubayı kapıyı iki defa tıklattı, içe- iden "gel" sesini beklemeden kapıyı Aydanın asabi bir tavırla girdiği 280 numaralı kapının gerisindeki masa- da, aydınlık yüzlü bir takım adam- lar, gömleklerinin kollarım sıvamış dosyaların bık ve sakıtlar ile onların yakınları- nın mali durumlarını tetkik ve tah- kikti. Kurulun emrinde yüze yakın maliye uzmanı bulunmaktaydı. Fa- 16 kat bu takviyeye ve sarf edilen insan- üstü mesaiye rağmen, bir türlü işin üstesinden gelmek mümkün olama- mıştı. Zira. münderecatı en karışık dosyalar bu kurula havale edilmiş bulunuyordu. oOVerilen O ifadelerdeki mübayenet gerek uzmanları, gerekse uzmanların hazırladıkları (o raporları tetkik eden I "Numaralı Kurul üyele- rini ziyadesiyle meşgul ediyordu. beyanıyla ilgili hususlar hakkında i- zahat vermek için bu kurulun karşı- sına çıkıyordu. Gerçi, 8 Ağustosta İzmirde yapılan ilk sorgusu sırasın- da Aydan, bu mesele hakkında kâfi bilgi vermiş, 12 bin lira borçlu bir apartmanı ile Çeşmede gene borçlu bir sahil evi bulunduğunu bildirmiş- ti. Ama, işin içinde bit yeniği ihtima- li de mevcut olabilirdi. Kaldı ki, Ay- danın ortak olduğu bir kooperatif te Soruşturma mevzuuydu. Bütün bun- ları dikkate alan I Numaralı Kurul sopranoyu bir defa daha dinlemekte fayda mülâhaza etmişti. Aydanın Kuruldaki kısa sürdü. Anlaşılan söyledikleri, Kurul üyelerini tatmin etmişti. An- cak, D blokundaki işi henüz bitmiş değildi. Bir sivil memur refakatinde Maliye uzmanlarının bulunduğu oda- ya götürülen Aydan, orada kendisine uzatılan mal beyannamesini hiç iti- razsız aldı ve güya mal beyanında bulunmanın kendisi için bir külfet olmıyacağını ispat etmek istercesine rahatlıkla doldurup imzaladı. Demek ki Aydanın bir korkusu yoktu. Son- ra alt kata indi ve kapısında yağız ifadesi pek nöbetçilerin beklediği (o Yeni Meclis binasının lokunu terketti. Ne var ki bu defa, geldiğindeki gibi asa- bi değildi. Hattâ giderken, biraz ev- vel paylarcasına cevaplar verdiği yakışıklı paraşüt üsteğmenine ba- şıyla hafifçe selâm bile lütfetti. Örtülü ödenek meselesi o operasının güzel soprano- Ayhan Aydanın Yeni Meclis binasının D blokunu terkettiği sıra- larda, blokun üst katındaki oda- lardan birinde hummalı bir faaliyet hüküm sürmekteydi. Çalışanlar, 12 Numaralı Kurul üyeleriydi ve yemek paydosu dahi yapmadan bütün gün önemli bir mesele üzerinde kafa yo- ruyorlardı. Mesele, örtülü ödenek meselesiydi. Kani Verana başkanlığındaki 12 Numaralı Tâli Kurulla döviz işlerini ve haksız iktisabı tahkik eden, Ziya Kanal başkanlığındaki 9 Numaralı Kurul, haftanın ortasında işbirliği yaptılar ve ellerindeki dosyaları Ge- nel Kurula yetiştirmek için mücade- leye giriştiler. Çalışmalar iki kısım- da cereyan ediyordu. İlk kısım kişinin ifadesini alıyorlardı. deleri 10 yıllık kirli o işler devrinde, usulsüz olarak alınan paralar ve dö- vizlerle alakalıydı, ikinci kısım, ifa- delerin tevhidi ve bu ifadelerin ra- porlar haline (o getirilmesi kısmıydı. Bunun için Kurul üyeleri aralarında bir iş bölümü yaptılar. Bir kısmı, düşüklerin haksız muamele ile men- faat sağladıkları şahısların ifadele- rini alırken, diğerleri dosya münde- Ayhan Aydan Menderesin portresi önünde Maceranın sonu AKİS, 24 EKİM 1960