YURTTA OLUP BİTENLER kanlığına getirilen Gümüşpal; "Gençleştirme Ameliyesi" mn di) emekliye ayrılmış ve İzmirdeki evine dönmüştü. Ragıp Gümüşpala şöyle diyordu: "Siyasi hayata atılmam bahis bay ve memurlarla yaptığı konuş- mada çok partiye lüzum olduğunu söylemişti. Bu yolda devam edildiği. takdirde şahsının ağır hakaret ve hüc mâruz kalabileceği yo- lundaki ikazlara rağmen İnönü, bu yolun en salim yol olduğunda ısrar a Son beyanlarından anladığı- a göre, İnönü bugün de ayni ka- naattedir. Esasen ml Gürsel de eş görüşe sahip bulunduğunu açıkla- mıştır. Demokrat Partinin kapatılmasın- ime ,sonra rini kuvvetli bir sı dır. Bu partinin bilhassa gericilere karsı, gençleri bir bayrak altında toplaması icap eder. Ben, Genel Kur- may Başkanlığından ayrılıncaya ka- dar askerdim ve katiyen politika ile uğraşmadım. Fakat, emekliye sevke- dildikten sonra diğer memleketler- deki siyasi partilerin durumlarını tetkik Krm başladım. Bu pe yeni parti üzere nakkale ve bilhassa doğu bölgesinden bir çok teklifler aldım." Bu mir PT yapıldığı mu? sonun: ik REN Ankar ürosuna, uzu M.D.P. olacak ve ve Memlekeiçi D Demokrat Parti adını taşıyacak partinin kuruluş hazırlık- arının tamamlandığı (haber verili- yor, resmi müracaatın bugünlerde yapılacağı açıklanıyordu. D.P. mirası göykce, DP. nin evvelâ bir hayalet haline gelmesi, sonra da rl ortadan kalkması üzerine baş “Üçüncü partiyi kurma" ln ri geçen hafta elle tutulur bir saf- haya girdi. "Üçüncü Parti", geçen hafta içinde artık sadece eskimiş bir formüldü. Zira yeni ilerin müte- şebbisleri, o kuracakları teşekkülü memleketin ikinci partisi olmak ü- zere hazırlıyorlardı. C.KM.P. üçün- cü olmak vasfını muhafaza edecekti. Zira en nikbin politikacılar bile -bel- ki Bölükbaşı hariç- C.K.M.P. nin bu- günkü tutumu ve idarecileriyle asla memleket çapında bir büyük parti o- lamayacağını biliyorlar, İmana ziyade bir takım zümrelerin msilciliğini yapacağını kabul ediyorlardı. C.H.P. nin memleketin 1 numaralı partisi bulunduğu henüz münakaşa konu- 20 Ragıp Gümüşpala Tülihsiz teşebbüsler su değildi. Onun karşısında, fakat düşmanlık değil rekabet havası için- zu bir ikinci parti, demokrasi oyunu- elzem muvazenesini kurabilirdi. Merhaleleri a > v kat'e- derek gelişecek bu ci parti şa- manla İktidarda ln CH.P. den memleket idaresini devralacak m mesuliyet, (bazen muhalefet e normal sistemin işleme- Sine alm edecekti. Bütün a aamir AKİS'e anlattıkları, bir müşterek düşünce- yi ortaya yasi. Memlekette, CHP. ye gitmeyecek bir oy kütlesi vardı. Bu kütleyi, memleket m. faatlerine en uygun tarzda kanalize etmek şarttı. Müteşebbisler DP. nin aldığı oylardan hiç birinin CH.P. ye gitmeyeceği tarzında kati bir zeha- bı zihinlerinden silip atmışlardı. A- ma lir de ortada, bir siyasi teşek- külü mleketin ikinci partisi hali- ne olma yetecek oy, D.P. den miras olarak kalacaktı. İşte, yeni' partiler bunlara sahip çıkmak için a ve evvelâ kurucu- larını, sonra müşterilerini O SI- nıflardan etmeye çalışıyorlardı. Siviller partisi ya yapılan hazırlıklar ge- n sonlarında hazırlıkla- rın en şanslısını teşkil ediyordu. Şim- dilik söylenen isimler Ziyad Ebüza anın ve Enver Adakanın isimleriy. di. Bunlar karargâh olarak Saray Kitabevini ve Taksimdeki ( İstanbul klübünü oseçmişlerdi. Ciddi olarak Nİ gerekli yn yapı orlardı. Nüveyi eski Hür. P. nin teş- kil etmesi bir ara kuvvetli ki ola- rak ortaya çıkmış, fakat bu talihsiz teşekkülün kadro bakımından da- ğıldığı, fikir bakımından ise tarihe gömüldüğü süratle anlaşılmıştı. Ger- çi aynı istikamette tstanbulda çalı- şanlar da, Ankara ve İzmirde çalı- şanlar da esas itibariyle Hür. P. den açıkta kalmış kimselerdi ama Hür. P. deyince hatıra gelen bir çok esas- lı şahsiyetin CHP. den ayrılmama kararlan teşebbüsün mahiyetini de- giştirdi. Bu yimiye Ankarada Ay- dın Yalçın, İzmirde avukat Kâmil Türeç, İrfan Töre ve Sacit Gürsu alâkalanıyorlardı. Teşebbüs sahipleri içinde aklı ba- sında olanlar ve hayal ya da komp- leks sahibi bulunmayanlar İkinci Gminüiyein ilk iktidarını milletin kurduracağı hususunda bir şüphe balmiyorlardı. Ama eğer ye- ni bir parti ortaya çıkmazsa CK.M. P. nin Meclisteki kontenjanı kabara- caktı. Bu partiyi idare edenlerin si- yasi faaliyeti nasıl anladıkları ve cı- lız kuvvetleriyle dahi Muhalefet cep- hesinde nasıl huysuzluk çıkardıkları herkesin bildiği bir husustu. C.K.M. P. nin ana muhalefet olarak dahi si- yasi hayatta büyük role çıkması sa- yısız mahsur taşıyacaktı. İktidarın ayağına sâdece çelme takmak, ken- disinden mühim işler beklenen bir iktidarın vazifesini (o kolaylaştırma- yacaktı. Memleket, çok ıstırabını çektiği particilik kavgalarının yara- larım henüz sarmamıştı bile.. Böyle bir anlayış içinde kurulacak parti bir çok ilim adamının, genç avukat ve doktorların, hattâ sağ duyu sahi- bi CK.M.P. lilerin, çapulcu takımı hariç DP. lilerin ve Menderes tara- fından veto edilmiş saki Demokrat un ei rına güvenecek- > i böyle bir teşekkülle iktidar seni yapmaktan haz duyacak, "aptal dosttan akıllı düş- man evlâdır" sözü hak kazanacaktı. Bundan başka bu teşebbüsün sa- hipleri Gürselden yardım değil ama dostluk ve anlayış ( göreceklerinden emindiler. Nitekim İhtilâlin başı İz- mirdeyken ücra Karşıyakanın Deniz- bostanındaki mütevâzi evinde çiçek- lerini teftiş ederken kendisini kıstı- ran gazetecilere "Tabii ki bir yeni siyasi teşekkülün kurulmasına ta- raftarım" demişti. Gittikçe azalmak- la beraber belirli çevrelerin "Bu. as- kerler gitmezler" yalanı ve propa- AKİS. 24 EKİM 1960