24 Ekim 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

YASSIADA DURUŞMALARI ceydi. Ama, Meclis karar vermemişti ki.."Meclis Tahkikatının açılmama- sı Meclisin Hükümeti mesul görme- liğini gösteriyor" dedi. Başsavcının, oAthenagorasla üç defa görüştüğünü bildirip Patrik e- efendiyle ne görüştüğünü sorması düşük Menderesi pek kızdırdı. "Ne konuşmuş olabiliriz?" dedi. Herkes kendisine baktı. Bunun cevabını biz- zat vermesi gerekiyordu. Ne konuş- muş olabileceğini başka kim bilecek- t? Ama Menderes, bunda bir suçla- ra kokusu alıyordu. Mesele başka şahitlerin dinlenmesi ânına talik e- dildi. Egeselin Gökaya da bir suali var- dı ve işte o sual, hakikaten pek eğ- lenceliydi. Gökay, artık vazife göre- mem diye istifa etmişti. Peki, İsti- fası kabul edilmeyince nasıl olmuştu da vazifede kalmıştı? Gökay kısa ve seri adımlarla, âdeta yuvarlanır gibi mikrofonun başına geldi. Efen- dim, bunu kendisinden ekalliyetler rica etmişti! Söylemediği, valiliğe ve deresin belirttiği gibi bir blöf sayıl- ması gerektiğiydi. Karşılıklı sualler ve cevaplar bu minval üzere devam etti. Konuşma- sa patlayacağından ciddi o endişeler duyulan Burhan Apaydın en sonda kararname hakkında söz aldı. Yu- nan mahkemesinin ilâmı nasıl geti- rilmişti? oYunan ilâmının haklılığı hangi araştırma neticesi anlaşılmış- t1? Bu sualler, Menderesin savunma- sının hangi esaslara dayanacağını belli ediyordu. Düşük Başbakanın a- vukatları kararnamenin ve iddiala- rın bir Yunan mahkemesinin ilamına dayandığını, rettep olduğu hususunda o ilamdan başka delil bulunmadığını ortaya ko- yacaklar, milli hisleri o birinci plâna alan konuşmalarla işin üst tarafını “yutturma" cihetine (gideceklerdi. Halbuki, ortada iki mesele vardı. Bomba Menderes hükümetinin bir tertibi miydi? Belki evet, belki ha- yır. Bu husus duruşmaların cereyanı sırasında ortaya çıkacaktı. Bu, bir. Ama ikincisi, 6/7 Eylülü doğuran nü- mayişlerin Zorlunun İlhamı ve Men- deresin tertibi neticesi olup olmadığı araştırılacaktı. Bunların, hiç olmaz- sa birinci fasıllarında mürettep bu- lundukları ortadaydı. o Duruşmalar mürettipleri meydana çıkaracaktı ve bombayla nümayişlerin alâkası tam değildi. Yani, bombanın dört Selâ- nikli sanık tarafından atılmadığının tesbit edilmesi İstanbul hâdiselerinin şey Kıbrıs , politikasının nı" gösterileri tertipletmiş, fakat a- lâkalı emniyet kuvvetlerinin vaziye- te hâkim olamamaları neticesi ve bâ- zı karışık ellerinin işe karışmasıyla 6/7 Eylülde İstanbulda bir dükkân tahrip ediliyor Suçlu aranıyor Zorlu dinliyor Vicdanının sesini mi? 6/7 Eylül faciası meydana gelmişti. Nitekim, İstanbulun şahit olarak dinlenilen son, göbeği erimiş göbek- li valisi Ethem Yetkiner hâdise ge- cesi düşük başların halini gayet iyi zifemizi yapamamışız, zim yüzümüzden bu hale gelmiş gibi bakıyorlardı". O kadar ki, İstanbul şehri Oo mesullerinin Oo hazırlattıkları resmi arabalara binmemişler, taksi çevirip onunla şehre dönmüşlerdi! Nitekim Yetkiner bir kaç gün son- ra Emniyet Umum Müdürlüğü vazi- fesinden alınmış ve tombul idareci tekrar göze girmenin çâresini düşük Menderesin ideal arkadaşı Safa Kı- lıçıoğlunun esmer ellerini yalamak- ta görmüştü. Ethem Yetkinerden başka Kemal Hadimlının da Mende- resin nümayiş tertiplettirdiğini san- AKİS , 24 EKİM 1960