SPOR takımın teşkili için kurulan "teknik komite" ye dahil edilince yeniden fut- bolla ilgilenmeğe başla Aynı yıllar Galatasaray takımı mağlübiyet üzerine mağlubiyet alı- yor, klüp içindeki huzursuzluk gün geçtikçe artıyordu. Gündüz — tekrar vazifeye çağırılmasını sabırla bekledi. Ne var ki Kılıç klüpten ayrılırken, hislerini "Ben buradayken Gündüz kapıdan içeri giremez" diye açıkça belirten başkan Sadık Giz, sözünün eri çıkmış ve Gündüzü kapıdan içeri sokmamıştı. Bu sıralarda Milli Lige yükselen fakir bir semt kulübü Gündüzün kapı- sını çaldı. Feriköylüler Baba Gündü- Zzü antrenör olarak istiyor ve tam se- lâhiyetle takımı ellerine teslim edi- yorlardı. Gündüz yeni, genç ve ener- jik bir takımın moralinin kuvvetlen- mesiyle bir şeyler yapabileceğine inandığından bu teklifi severek ka- bul etti. Milli Ligin acemi takımı Fe- riköy Baba Gündüzün ellerinde yetiş- meğe başladı. İlk maçlar pek parlak olmadı. Fe- riköy birinci devrenin ortalarına ka- dar devamlı mağlübiyetlere Ama genç takımın morali bozulma- mış, bilakis kazanma hırsı artmıştı. Nitekim ilk galibiyetlerinin peşi sıra Feriköy tam 8 maç kazandı. Bu, Kı- lıçin iyi bir hoca olduğunu bir kere daha ortaya koymuş ve hakkında söylenenleri tekzip etmişti. Gündüzün, yeni ve tanınmamış kü- çük bir semt kulübünü bu derece mu- vaffakiyete ulaştırmasının sebebi ne- dir? Bunu Gündüzün futbolcuların morali üzerinde yaptığı çalışmalarda aramak gerekir. Feriköyün arka ar- kaya kazandığı maçlar sırasında ce- reyan eden bir hadise bunu kolayca ortaya koymaktadır: Bir cumartesi günü Feriköy bir maçı kazandıktan sonra, Feriköylü oyuncuları soyunma odasında seyre- den Gündüz, futbolcuların galibiyete alışmış bir havaya girdiklerini gör- müştü. Bunun bir takım için kötü neticeler tevlid edeceğini çok iyi bi- len Gündüz o gece oyuncuların her- birine birer kart yazdı. Kartta o gün- kü başarılarından ötürü oyuncular tebrik ediliyor, ancak yaptıkları ha- talar da işaret ediliyordu. Kartları bi- rer kutu şekerin üzerine iliştirdi ve kendi eliyle takım arkadaşlarının ev- lerine bıraktı. Feriköy takımı bir gün sonra yeni- den bir galibiyete erişmiş üstelik o- yuncular bir gün evvel yaptıkları ha- taları tekrarlamamışlardı. Evvelâ renk aşkı.. Gunduz hocalığını yaptığı takımda evvelâ renk aşkını ve amatör ru- hu aşılamayı vazife saymakta ve mu- 34 Gündüz maç seyrediyor Renk aşkı vaffakiyetin birinci basamağı olarak bunu görmektedir. Oyuncularla her- şeyden evvel arkadaş olmakta ve oto- riteyi bunun üzerinde inşa etmekte- dir. Bu bakımdan çalıştırdığı takı- mın elemanları kendisini evvelâ bir ağabey gibi sevmekte, sonra bir hoca gibi saymaktadırlar. Futbolun bir ilim olduğunu kabul etmiştir. Daimi surette okur ve hamleler yapmağa yeni şeyler bulmağa çalışır. Metodlu bir ilerleme taraftarıdır. Nitekim bu sistemini, hocalığını yaptığı takımlar- da tatbik etmiş ve muvaffak da ol- muştur. Kabiliyetli gençleri yetiş- tirmek, onları birkaç sene sonra yıl- dız yapmak için uğraşır. Bunun için riske girmekten çekinmez. Futbolcunun izzetinefsine fazlasıy- la ehemmiyet verir. Hakiki başarının bizzat futbolcuya ait olduğunu her fırsatta talebelerine anlatır. Takım- daki elemanlarına öğretmek istediği HERKES OKUYOR şeyi, alâyişle göstermez. Yavaş ya- vaş ve sindiren sindire öğretmeği daha iyi netice almak bakamından benimse- miştir. Bu yüzden, öğretilecek şeyleri hiç alâkası olmayan bir zamanda, sanki sohbet eder gibi anlatmakta- dır. Takım halinde sinemaya gidildi- ğinde antraktta Gündüzün, çocukları- na ders verdiği sık sık raslanan şey- lerdendir. Gündüzü iyi tanıyanlar kendisinin iyi bir Öğreticiden ziyade iyi bir psi- kolog olduğunu söylemektedirler. Ni- tekim çalışma tarzında bunu açıkça görmek mümkündür. Kılıç, oyuncula- rı evvelâ fert fert ele almaktadır. On- lara kendisini sevdirir ve kendisine itimat etmelerini aşılar. Daha sonra aileleriyle tanışır, eşiyle beraber fut- bolcuları ziyarete gider, — sevdikleri sevmedikleri şeyleri inceler. Ondan sonradır ki oyuncuların fiziki kabili- yetleri üzerinde denemelere girişir. Takımdaki yerlerini tayin eder. Her line getirdiği görülmüştür. Hususi hayatında son derece kibar, efendi ve sessiz olan Kılıçın tek ha- tâsı içkiye olan aşırı düşkünlüğüdür. Zaman zaman hayatında fena durum- lara düşmesine sebeb olan bu iptilâ ile şimdi eşiyle birlikte mücadele et- mektedir. Atatürk inkılâplarına son derece bağlı olan Gündüz koyu bir C. H. P. lidir. Arkadaşlık ve dostluk — mefhumla- rına son derece bağlı olan Kılıçın bu yüzden başına gelmedik şey kalma- mıştır. O kadar ki son defa meşhur yumruk hadisesinde Apartman Mus- tafayı himaye etmeğe kadar gitmiş ve bazı kimselerin bu yüzden kalbini kırmıştır. Beklenen kurtarıcı.. ündüzün dördüncü defa Galatasa- raya dönmesiyle Sarı - Kırmızı- lı camiada birbirine yeniden bir sarıl- ma, kenetlenme beklenmektedir. Nite- kim son günlerde formsuz Galatasa- ray, Gündüzün enjekte ettiği moral takviyesiyle oldukça başarılı maçlar çıkarmakta ve iyiye doğru gitmekte- dir. Kılıç şimdilik takımdan fazla bir şey beklememekte ve kadronun genç- leşmesi yolunda gelecek seneye bir adım daha atmak için hazırlanmakta- dır. Galatasarayın Baba Gündüzünü hu sene pek fazla üzen bir tek şey var- dır. Feriköy - Galatasaray maçları.. Feriköyün Galatasaraylı antrenörü bu maçı seyre tahammül edememek- te ve maçın neticesini radyodan öğ- renerek kazanan taraf için sevinme- yi, kaybeden için Üüzülmeyi uygun bulmaktadır. AKİS, 24 ŞUBAT 1960