YURTTA OLUP BİTENLER Protokol Karadenizin öbür kıyısında E ndonezyanın sempatik gülüşü ha- fızalarda yer eden — Cumhurbaş- kanı, şahane olmasına çalışılan res- imi bir ziyaretten sonra, bu haftanın ortasında Çarşamba günü sabah sa- at 10 da hususi uçağıyla Yeşilköy - den havalandı. İstikamet Varşov Hür dünyanın hudut kalesi Turkı— yeden ayrılan Soekarno, Demirperde gerisinde uzun müddet dolaşacaktı. Polonyadan, Romanyaya gidecek, o- radan da Rusyaya geçerek Kara de- nizin öbür kıyısındaki bır sayfiye şeh- rinde 15 gün dinlenecek, bu arada Krutçefle uzun uzun goruşecekti. Uğurlama merasimi mutad üzere şahane oldu. Cumhurbaşkanı Celâl eri Bakanı Zorlu, Ay- gün, Yetkiner, milletvekilleri ve pro- tokola dahil zevat Yeşilköydeydiler. Soekarno askeri merasimden, merha- balardan sonra beyaz dışlerını göste- ren meşhur gülüşü dudaklarında, kendini geçirenlere son bir defa bak tı ve hususi uçağına. girdi. Tam 119 saat 20 dakika süren resmi ziyaret bu suretle sona ermış oldu. Çin işi, Japon ndonezyanın elı asâlı Devlet Baş- kam, Türk toprağına, Cuma gü- nü saat 10 u 40 geçe indi. O gün An- kara, misafirini karşılamağa, erken saatlerden itibaren hazır hale sokul- muştu. Çankayadan Esenboğaya ka- dar ana yol, saat 9 da trafiğe kapa- tılmış, tatil olmasına rağmen mek- teplerinde toplatılan ilkokul, kul ve lise. talebeleri geçış istikame- tinde sıraya dizdirilm Talebelerle beraber bayramlık el- biseleri içinde mavi melekler. İkti- sadi Devlet teşekkülleri mensupları âmirleri tarafından Atatürk kalan kısımlarına sevkedilmişler, o günkü yevmiyele- rini orada kazanıyorlardı. Trafiğe kapanan yol. önceden ha- berdar şoförleri — hayli müşkül duruma soktu. Aynı istika- metteki tali yolların hali de malüm olduğu irin. tıkanmaların, münaka- şaların, kavgaların ardı arkası ke- silmedi. Hele bir ara bu tören ted- birlerinin.. Numune "hastahanesine gitme imkanını tamamen ortadan kaldırdığını hayretler içinde görüp Otomobildeki hastasını ne yapacağı- nı bilmeyen bir vatandaş, yol kav- şağındaki — polisle nerdeyse, gırtlak gırtlağa gelecekti. Allahtan kısa bir müddet sonra durumun nezaketi an- laşıldı da, Nümune Hastahanesine bir geçiş yolu temin edildi. Şehirde bu kaynaşmalar ve ha- zırlıklar devam ederken, protokol a dahil zevat da, Esenboğa Hava Ala- nında toplanmaya başlıyordu. Saba- hın erken saatlerinde vazifeli Dışiş- leri Bakanlığı erkânından sonra, sa- at 9.30 ile 10 arasında bakanlar sı- ralanmaya başladılar. Bunlar o sa- bah yataklı trenle — Ankaraya gelen Başbakanlarını karşılamışlar, - hurbaşkanı İspanyadan — dönen baş— 8 bakanı karşılamaya gelmedi- ora- dan meydana hareket etmişlerdi. 10 a 5 kala Bayar ve Menderes de geldi ve karşılayıcı kadrosu ta- mam oldu. Fakat uçağın varış saati yanlış hesaplandığı için, meydanda biraz erken toplanılmıştı. Be dakika öncesine kadar Soerkarnonun uçağının meydana saat tam 10 da ineceği biliniyordu. Sonradan kuru- lan telsiz irtibatı, 40 dakikalık bir hesap yanlışlığı oldugunu ortaya çı- kardı ma, o vakte kadar iş işten geçmiş, devlet ve hükümet adamları- mızın 40 ar dakikası heba edilmişti. Bu heba olan 40 dakika gruplar ha- linde sohbet edilerek geçirildi ve 10.30 a doğru herkes, pistin ortasındaki ye- rini aldı. Bu esnada kendine has mo- tor gürültüsüyle, beklenen PAA uça- Soekarno Atatürkün izinde ğı pistin üzerinde inişe geçmiş bulu- nuyordu. Fakat tam iniş sırasında karşılayıcılar 1çın yenı bir talihsizlik çıktı. Yağmur yağıyordu. Hem öyle inceden inceye degıl sağnak halinde yağıyordu. Bu, protokol di- zilerini lâhzada karmakarışık etme- ğe kâfi geldi. Şapkaları — ellerinde, siyah veya İlâcivert paltolar giymiş bakanlar -bilhassa Lütfi Kırdar ile Nedim Ökmen- geriye çekilmek isti- yorlar, fakat protokolün kasırgalar karşısında bile — değişmiyeceğini — is- nata çalışırcasına, heykel gibi diki- en Hariciyecilere çarpıyorlardı. Yalnız diğerleri gibi koyu renk par- desü ile değil, sadece, — çivit mavisi mevsimlik elbisesiyle — gelmiş — olan Hasan Polatkan yağmura aldırmadı Yerinde kımıldamadan dur Uçak bu sırada inişini tamaml - mış, kapısı - Cumhurbaşkanının bu- lunduğu yere isabet edecek — şekilde durmuştu. İlk olarak içeriye Endo- nezya elçiliği erkânı girdi. Aşağıda- kiler beklediler. Bir dakika, iki da- kika, beş dakika geçti. Kapıda gö- rünen olmadı. Bu sırada protokolü düzenliyenler arasında si şerefine atılacak topları bekliyor- du. Hemen bir general el işareti yap- tı. Bir takım — konuşmalar oldu ve Esenboğa Meydanı bir top sesiyle inledi. Top atıhlır atılmaz da, başında siyah kalpağı, gri paltosu ve elinden hiç eksik etmediği asâsı ile Endo- nezya Cumhurbaşkanı kapıda görül- dü. Merdivenlerden yavaş yavaş in- di. Önce Bayarla, sonra Menderes ve ötekilerle resmi bir şekilde el sı- kıştı. Bu sırada foto muhabirleri karşılaşmayı uğraşıyorlardı. Bu faaliyetin ık ve gürültü yarattığını yan ilgililer, Muhabirlerin tedbir âldılar. sahasını da- elinden zor ri gayretli bir polisin utad merasimden sonra Şeref Salonuna gelindi. Şeref salonunda kısa bir tevakkufu muteakıp Soekar- no ve ayar Cumhurbaşkanlığının üstü kapalı Cadillac'ına bindiler. sırada hava yağışlıydı, ve yağmurun dinmesi ihtimaline karşı hazırlanan açık Cadillac da arkadan geliyordu. Kafilenin daha —sonraki — arabası Başbakanın Cadillac'ıydı. Fakat ak- si tesadüf, araba meydandan çıkış sırasında arızalandı, kuftan sonra derhal bulundu ve» Başbakan protokoldeki yerini tekrar aldı. Öteki arabalarla birlikte uzun bir şerit manzarası ar- zeden karşılama kafilesi, evlere kadar süratle geldi. görülmeye başlıyan davullu zurnalı karşılayıcılara yaklaşılınca hız ke- sildi. Ziraat Fakültesinin önünde de yağmurun hafiften çiselemesine rağ- men, Soekarno ve Bayar araba değiş- tırdıler üstü kapalı Cadillac'tan i- nip, arkadan gelen üstü açık Cadil- lac'a bindiler. Dışkapıda Mehter Takıma, Meh- ter Takımı etrafında toplanan halk, daha sonra saçlarından yere yağm damlaları dökülen talebeler mısafır Devlet Başkanına — sevgi tezahüratı yaptılar. Soekarno onlara bembeyaz dişleriyle gülümseyerek ve elini sal- lıyarak mukabele etti. Arka araba- aki Menderes ise, tezahüratı kar- şılamakta daha da cömert davranı- yor, hem sağındaki, hem de solunda- ki pencereden aynı anda el sallıya- rak, karşılayıcıları iltifata garkeyli- yordu. Ulus Meydanından sonra taklar başladı. Ziraat Bankası önündeki al- tı kuleli takı Soekarno ile maıyetı er- kânı hayli enteresan buldul Bu sırada maiyetten, arka otomobıller— de bulunan bir Endonezyalı, yanın— daki Türk Hariciyecisine, "Hakik ten çok güzel şeyler. Sizin milli mı— marinizin — şekilleri, değil mi?" di- yordu. Hariciyeci, bunları Endonez- AKİS, 2 MAYIS 1959