kaç dakika içinde idarehaneye gel- diler ve karar tebliğ edildi. Emniyet memurları tebliğ muamelesi sırasın- da resim çekilmesini istemiyorlar- dı. Fakat bu, onlar için önüne geçil- mez bir emrivaki idi. Sadece resim iktifa ettiler. kapatma kararını eden ayni memurların gösterdikleri geçen resimlerin iyi hâtıralara vesile ver- mediğini gösteriyordu. Kapanmanın sebebi lus, Ankara Toplu Basın Mahke- mesinin 25 Şubat 1959 günü ver- diği yazı işleri müdürü Beyhan Cenk- çinin 10 ay hapsi, 2500 lıra para ce- zası Ödemesi kapatılması Temyiz Üçü fından tasdıkıyle kesınleşmesı Dâva < c va * B N a - B o 5 5 a B B “ B kanı Tevfik İlerinin muvafakatıy— le açılmıştı. İddia han Cenkçi- nin İskenderun C. İlçe kongre- sinde Kemal Satır tarafından yapı- lan konuşmayı neşrederek '"Tevfik İleriyi küçük düşürmesinden ve aley- hine istihkâr ve istihfaf hissi uyan- dırmasından" ibaretti Ulusun kapatılması haberı geçmış olsun demege senin — tafsilâtını öğrenmeğe meslekdaşlarla doldu taştı. . di Merkez İdare Kurulu üyesi Turhan Feyzioğlu da yazı müdürünün odasındaydı ve nın bu mücadeleci politikacıyı derece üzdüğü ilk bakışta belli yordu. Nitekim Turhan Feyzioğlu, biraz da gazetecilerin teşviki ile, hâ- diseden dolayı duyduğu teessürü bir beyanatla ifade etti. Doğrusu, Tur- han Feyzioğlunun beyanatının iç açı- cı bir tarafı yoktu. Çizilen manzara karanlık ve ürkütücüydü, ama haki- katlara da yüzde 100 uygundu: sın hürriyeti bahsinde aşılacak daha pek çok yol vardı. Vatan Cepheli Nane ve maydanoz G eçen haftanın sonunda Cumarte- si günü akşamüstü, Ankarapa- basın dâvası- kokteyl kadehleri ve fındık-fıstık ile adamların kalbi ise "dert" ile doluy- du. Nitekim karşılaşma, hemen bir dert yanmaya döndü ve iki taraf ta tan Cephesi nasebetiyle verilen partide geçiyordu. Basın dâvasının mahkü- mu, bu dâva yüzünden o gün kapa- nan Ulus gazetesinin yazı işleri mü- dürlerinden Beyhan Cenkçi, mağdu- AKİS, 2 MAYIS 1959 Adalet Müessesesini Koruyalım! A dalet müessesesi üzerinde pole- mik açılmasının mahzurlarını her vesileyle belirten Adalet Ba- kanı Sayın Budakoğlunun fikirle- rini paylaşmamaya imkân yoktur. Adalet müessesesinin her türlü münakaşadan âzâde tutulması bü- tün vatandaşların vazifesi olmalı- dır. Ancak, bütün vatandaşlar ta- gereken bu büyük rafından paylaşılması düşünce ve vazifelerin en mesuliyet hisse- sinin Esat Bu- dakoğlunun — o- muzlaruıa tugunu Ö sini elbette alâkalıdır. Eğer — Adalet mekanızmasının bazı dikkati çe- kici bir raddeye gelirse, umumi efkârın alâkası- nın Adalet üze- u onlemek kabil değildir. Bu hâlin Adalet müessesesini, en tahri| kâr polemikten daha çok zedeleyebileceği unutulmamalıdır. Bu bakımdan Basın Kanunla- rının tatbikatı mevzuunda iki taze misal, Sayın Budakoğlunu ne ka- dar düşündürse yeridir: Bılındıgı gibi Ulus gazetesi, 25 Şubat 1953 tarihinde Tevfik İle- rinin muvafakatiyle Aaçılan — bir dâva sonunda mahküm —olmuş ve 1 aylık kapatma kararı Tem- yizde tasdik olunarak kesinleşti- ğindim geçen haftanın sonunda infaza konulmuştur. C. H. P. or- ru ise "“dikensiz gül tan Tevfik İleriydi. muvafakatiyle açılan dâvadan on ay hapse mahküm olan — Beyhan Cenkçi, savcının iddiasına nazaran "küçük düşürdüğü" Bayındırlık Ba- kanıyla sohbete girişince, içini ya- bahçesi" taraf- Tevfik İlerinin Esat Budakoğlu ganı, hâlen kapalıdır. organı Zafer hakkında da bır kapatma kararı mevcuttur. Ulusun kapatma kararından ü ay kadar önce -4 Aralık 1958'de- ayni Ankara Toplu Basın Mahke- mesi, Asım Eren tarafından açı- lın bir dâvayı, Zühtü Hilmi Veli- beşe ile Cenap Yakarın onar ay hapsine ve Zaferin 1 ay kapatıl- masına karar Vererek /sona erdir- edilmiştir. Ancak — Temyiz Başsavcısı durumda- bilmektedir. Bu müşahede, insanı ister is- temez Muhalefet da dildiği kanaatına sevkettiği zihinlerde derin endişeler — uyan- dırmaktadır. Kâğıt tahsisinde ve ilân tevziindeki musavatsızlıklar idarenin birer tasarrufu vahim görülmese bile, adli tat— bikattaki farklılığın mevcudiyetini düşündürebilecek bu gibi tezahür- leri müsamaha ile karşılamak im- kânsızdır ve bu müsamahasızlığı gösterme vazifesi, herkesten çok, Adalet müessesesinin polemiklerin üstümle tutulması lüzumuna kani Adalet Bakam Sayın Budakoğlu- nu düşmektedir. kan ateşin alevini dışarı vurmaktan kendini alıkoyamadı: Basın Kanun- larının tatbikatı, bu kanunların gerek çeklerinde öne —sürülen — sebeplerin çok daha ötesine kadar ulaşmakta ve hapishaneler — gazetecilerde dol- maktaydı. Basın suçlarının açık ola- 13