ceden dolmuştu. Civar kazalardan, köylerden şehre insan akıyordu. Bu- na ne jandarma gösterileri, ne tra- fiği kapatma tertipleri ne tehditler, hiçbir şey mâni olamıyordu. Tertip- ler yüzünden vasıta bulamayanlar ya hayvanlarla, yahut yayan yolla- ra dökülüyorlar, bütün — umutlarını bağladıkları ak saçlı adamı görme- ğe hazırlanıyorlardı. İnönü bu teveccühe lâyık olma- sını bilecekti. Konuşmalarında mem- leketin bütün büyük dâvalarına te- mas etmesi bekleniyordu. Umuldu- ğuna göre iktisadi meseleler üzerin- de duracak, önümüzdeki yılların zorluklarını, bu arada milyarı aşan ağır borç yükünün ve ihracatın ge- rilemesinin iktisadi bünyemiz üze- rindeki vahini tesirlerini, bütün a- çıklığıyla, hâkimiyeti elinde — tutan millete anlatacaktı. Tasarrufa âza- mi derecede riayet etmekten başka çıkar yol yoktu. Şimdiki idareciler, hakikatleri gizlemeye çalışmaktan ve israftan başka bir şey bilmiyor- lardı. Bilemezlerdi de. Ancak haki- katleri halka olduğu gibi — söyliyen ve onunla elele veren C. H. P. en zor meseleleri halledecekti. C. H mütehassısları şimdiden halkın tas- vibine sunulacak — olan bir iktisadi kalkınma plânının -milletçe kurtuluş plânı da diyebilirsiniz, esaslarını ha- zırlıyorlardı C. H. P. milletin derdine derman olacaktı. Tabii ki ilk söz milletindi. İnönü, önümüzde- ki seçımlerı hatırlatarak milleti is- rafa “dur" demeye çagıracaktı Mil- li kahraman en ümitsiz kalblere, li- mit ve itimat götürüyordu. Gaf üstüne gaf Inonunun seyahati lâfı çıktığından beri tarifsiz bir telâşa kapılan ik- tidar erkânının gaflarını seri de takıp etmek -bu gafların sayısı ve nevi pek fazla olduğu için. pek güç oldu. Dokunulmazlığı kaldırma teşebbüsü bunlardan galiba birinci- siydi. Bunu İzmirdeki balonun me— nedilmesi takip etti. C. P. kilâtınca Göl Gazinosunda tertıple- nen balonun asayişi bozacağı sürülüyordu. İzmir İl Başkanı Le- bit Yurdoğlunun Içışlerı Bakanından bir balonun nasıl olup da asayişi bo- zabileceğini soran telgrafına — cevap verilmedi. Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Satırın da görü me talebinden "bakan Beyfendının yanından ayrılamadığı" için bir netice çıkmadı. Bunun üzerine İzmir İl 1- date Kurulu, meşhur Vali — Kemal Hadımlı tarafından alınan men ka- rarını -İçişleri Bakanından cevap a- lıncaya kadar- tanımadığını bildirdi. Ve baloyu başka güne tehir etmek- le yetındı Balo yerine de İnönünün şerefine bir ziyafet tertiplendi. Ba- lonun menedilmesinin D. P. aleyhi- ne yarattığı kötü intibalar dallanıp budaklanarak devam — ederken, bu defa C. H. P. lilerin salonsuz kalma- sını temin yolunda çalışmalar başla- ı. İnönünün konuşacağı Karşıyaka Kongresi Atlas sinemasında yapıla- AKİS, 2 MAYIS 1959 caktı. Çarşamba akşamı Karşıyaka Belediyesi memurları, sinemaya gel- diler ve kapatma emrini tebliğ etti- ler. Gösterilen bahane sinemanın fen- ni elektrik tesisatının natamam bu- lunmasıydı. Halbuki aynı sinema bundan kısa bir müddet evvel kapı- sının darlığı dolayısıyla kapatılmış, sonradan bina sahibinin bütün ek- sikleri tamamlaması üzerine, i muayeneden geçirilerek yenıd n a- çılmıştı. Hem de tantanalı bir D. P. Kongresiyle.. Şimdi her nasılsa orta- ya bir elektrık ışı çıkıyor, ve bütün uçu C. salon kiralamak- tan ıbaret olan zavallı sinema sahi- bi yeni bir cezanın yükü altına gi- riyordu. Belediyenin bu icraatı, C. H. P. Teşkilâtında fazla bir telâş uyandır- madı. Müdebbir teşkılat Ses sine- masının salonunu da' yede olarak kiralamıştı. Fakat bu defa tehditler Ses sineması sahibine tevcih edilin- ce İl Başkanı Yurdoğlu, bir beya- nat yapmak lüzumunu hissetti. Bu beyanatında girişilen tertipleri — an- lattıktan sonra kesin olarak şöyle diyordu: lyı bilsinler ki bütün bu tertip- lere rağmen İnönü kurtardıgı şehre gelecek ve konuşacaktır P. ye toplantı yapacak si- nema bırakmamak için çeşitli ter- tiplere girişen D. P. idarecileri aynı gün şehrin en lüks sineması — olan Büyük sinemayı bütün teşkilâtıyla tutmuşlar alelacele toplantı hazırlı- ğına başlamışlardı. Faruk Tuncanın bildirdiğine göre bu toplantının ga- yesi, İnönüye "lâyık oldugu cevabı aynı günde vermekti." Fakat Tun- ca, İnönünün konuşacağı bir kongre nında -ne kadar tertibat alınırsa alınsın bir D. P. toplantısının fazla meraklı toplamayacagını hesaplamış YURTTA OLUP BİTENLER olacak ki, ihtiyati tedbir olarak şöy- le öylemek ıhtıya cını duyuyordu: ehemmiyetsiz bir iş için bu hasat zamanında mahsulüyle uğra- şan vatandaşı rahatsız etmeğe niye- timiz oplantımız sadece şe- hirdeki partili arkadaşlarımızın işti- rakiyle yapılacaktır a vatandaşı rahatsız edenler acaba kimlerdi? İnönünün seyahati arifesinde Kurbanoglunun acele se- çim çevresine gitmesi ve parti mer- kezinde gizli toplantılar yapmasının mânası neydi? Uşakta D. P. nine- linde bulunan belediyenin hoparlörü kavuşturuyordu? Niçin civar köy ve kazalardan gelenlerin yollarını kes- mek için trafik cezalarına başvuru- luyordu? Bu kamyonların kontak,a- nahtarları nasıl oluyor da kayıpla- ra karışıyordu? Uşaktaki anayolun son dakikadaki —zoraki bir tamirat yüzünden kapanmasına ne buyurulur- du? Uşakta, Afyon, Kütahya ye De- nizliden polis ve jandarma celbi hu- zur mu getiriyordu? C. H. P. nin vatandaşı rahatsız etmek için elinde hiçbir imkân yok— tu. Ancak "rahatsızlığı Vi yanlar İnönüyü işitmeye gelecekler— di. Bırçok lzmırlı şımdıden , Millh Kahram, 37 evvel Atatürkle beraber dınlendıklerı Balkahvedeki meşhur çınarın altında karşılamaya hazırlanıyordu Bazı İzmirliler, Ma- nisaya kadar gitmek kararındaydı- lar. Manisalılar da onu bekliyorlar- dı. Uşakta, genç delikanlılar i milli mücadele yıllarını yaşıyan yer- mişlik ihtiyarlar yollara dökülmüş- lerdi Aslında İzmirden Uşaka — kadar İnönünün uğurlanışı Milletin ümidi.