nun kötümser hayası içinde bile i- nanmaktaydı Bugün bütün söyledik- leri hakikat olmuştur. Alman istih- salinin her yılki artış temposu Ame- rikadaki artış temposunun iki mis- line, yaklaşmış. Amerik - denlerinde görülen bazı riç— hemen hemen tamamen ortadan kalkmış gibidir. Alman işçisinin bu- gün aldığı hakiki ücret, 1950'ye nis- betle takriben B 70 artmış durum- adır. Fırsat nesinde lmanyayı harb sonundaki A hâlinden bugünkü refah sine çıkaran adamın hayat de de azçok aynı çıkışı mümkündür. Ludwing Erhard, 1897 yılında Franconia'daki Nürnberg ya- kınlarında Fürth kasabasında dün- yaya geldiği zaman babası küçük bir bakkal dükkânı işletmekteydi. Erhard'lar aslen köylü br mensuptular ve koydekı larının güçleşmesi göç etmişlerdi. Küçük taraftan okula giderken, bir tan da dükkânda babasına yardım ediyor ve böylece ilk iktisat dersle- rini alıyordu. Birinci Dünya — Harbi gelip çattığı zaman, daha henüz pek genç yaşta askere gitmek zorunda Katıldığı ilk muharebelerden Fransadaki Yores cephesin- yaralandı. — Onbaşı . kasabaya döndüğü topallıyordu -şişman bu arıza yüzünden hâlâ hu- yapılmış yüksek topuk- giymek Zzorundadır- ve babasının dükkânında çalışacak hâ- li yoktu. Kasabada yapacak şey bu- lamayan genç Erhard Nürnberg'e gitti ve oradaki Ticaret Okuluna devama İ bugü i perişan ilmine karşı başlamıştır. Nazılerın kabusu Almanyanın Ü- k raştırma enstitüsünde asistan olarak çalışmaktaydı. ssiz sedasız ça- lışma ikinci Dünya Harbinin sonu- na kadar sürdü. Genç iktisatçı, si- yasi cereyanlardan ve parti entrika- larından tamamen uzak kaldı. Bu- gün Alman unıversıtelerınde demok- rasi dersi veren, fak; Hitler za- manında dıktatorlugun lüzumu hak» kında eserler ilim a- damının aksine. n geçmişin- de Nâzilerle alâkalı hiçbir karanlık nokta bulmak mümkün değildir. Almanya harici kaydedip de müt- tefiklerin işgali Aaltına düştüğü za- man, İŞg. kumandanlarını Erhard'- la birlikte çalışma a sevkeden şey de €& mazi olmuştu. Koskoca ordularla Almanyaya yerleşen İngi- lizler vs Amerikalılar o zamana ka- dar karşılaşmadı kları güçlükte ik- tisadi meselelerle karşı karşıya kal- mışlardı. Perişan hâlde buldukları AKİS, 2 MAYIS 19 59 günde Müttefi ve danlığında iktisadi müşavir ladı. ea Prof Erhard çarşıda Patatesçiden — sabah dersi!. biraz olsun kalkındırmak kendi işgal kuvvetleri— zorundaydılar Al memleketi ada y tedbırlerde kendılerıne müşavirlik edecek bir kimseye ihti- yaçları vardı. Erhard. kapısına ka— dar gönderilen bir Amerıkan le evinden alındı Zİ yonlarla sevkedildikleri bir ü tler Kuman- olarak çalışmağa — başladı Kendi elleriyle bulup işe aldıkla- rı iktisadi müşavirin fıkırlerı mütte- fik kumandanların oşuna git- miyordu. Meselâ, Erhard daha baş- langıçtan itibaren Alman parasının değerinde bir değişiklik — yapılması- nı ve yeni bir Mark sisteminin or- taya konmasını istiyordu. Buna, ve bunun gibi fikirlere uzun müd mukavemet eden kumandanlar, ni- hayet 1948 Haziranında Erhard'ın fikrini kabul ettiler ve Alman kının değerinde razı oldular. Erhard' an- dan beri beklediği fırsat nihayet gel- mişti. İktisadi müşavir, sadece pa- ra ayarlamasıyla Almanyanın mese- lelerini halletmeğe imkân olmadığı- nı biliyordu. Serbest piyasa meka- nizmasının tam Olarak işleyebilmesi için vesika usülünün de kaldırılma- sı şarttı. Fakat Almaııyadakı kıtlı- ğı yakından gören müttefik makam böyle bir tedbirin çılgınlık 0- fikrindeydiler. Bu arada ik- müşavirlik yavaş yavaş bestlik kazanmağa başlamış, mütte fiklerin direktifleri altında çalışan İKTİSADİ VE MALİ SAHADA azçok müstakil bir "iktisadi işler dâiresi" hâline gelmişti. İşte Erhard, bu dairenin müdürü sıfatıyla haya- tının en cüretkâr adımlarından bi- müttefik arkadaş- bulundukları bir sı- radyosunda konuşarak kontrolünün ve vesi- kaldırıldığını i ü Amerikalı bu hareketın he- ldi. eneral Lucius Clây, err Ehard, etrafını- i i müşavirler bu aldığınız kararın çılgın]ıktan bir şey olmadıgım mayın Sayın Ge virlerim de aynı vap vermişti İktisadi ral, be - fikirdeler dıye ce- mişti. cambazlık Ludwig Erhard, bu çok tehlikeli tedbiri aldığı zaman, piyasa me- kanizmasının kendi kendine ayarla- nacağına güvenmişti. Her türlü tah- didin ve fiyat kontrolunun kalktığı- nı gören imalâtçılar, hemen istihsal- lerim arttırmak için faaliyete geçe- ceklerdi. İstihsalin artışına ve pi- yasaya yeni malların arzına kadar geçecek zaman içinde Erhard bütün ümidini karaborsacıların mal- larına bağlamıştı. Vesika ülü yü- zünden karaborsaya ü mallar bu usülün kalkmasıyla bırlıkte Pi- yasayı istilâ edecek, zama- nındaki fiyatın üÜüstünde, fakat ka- borsa fiyatının altında satışa ar- zedilecekti. Son zamanların en büyük iktisa- di kumarını oynayan adam ilk za- nlar memlekete muazzam bir ka- rışıklıgın hâkim olacağını ve bir üddet havanın kendi aleyhıne dö- neceğini gayet iyi biliyordu. Bir ta- raftan da, bütün ümitlerini ğı piyasa mekanizmasının başlayıp başlamadığını kıp etmekteydi. Her sabah, otomo- gelirken pazara çi kızlarla konuşmadan ciddi maya başlamıyordu. En büyük ar- zusu istihlâkin artmasıydı. İmalât- çılar, ancak mallarının satılacağın- dan emin nasıyla içindir ki. Ludwig Erhard, dairesine i sekreteriyle konuşur, , bu sabah vit- rinlerde hâlâ kalmış-mı?" diye sorardı. kumaş Şişman iktisatçı tamamen, bir çılgın gibi hareket etmiyordu. Mu- in vuku bulacağına içten dığı hâlde, yine de ihtiyat almayı ihmal artmalarına "Alman Mucizesi" hssettirmeğe başladı. Siyaset — basamakları R efah birlikte kendisini seviyesinin Erhard'ın yükselmesiyle siyaset yıldızı 19