AKİS, MİMARLIK Camiler ve Modern Mimari on Zzamanlarda Turkıyede en modern anlayışın cami inşaat- larına sokulmaya çalışıldığını gö- rüyoruz. Gerek talebelerin bu yol- daki cesur çalışmaları, gerek genç mimarların denemeleri ve bilhassa Türk mimarlarının çoğunluğunun fikrini aksettirmek bakımından Ko- catepe Camii konkuru ve neticesi bu anlayışın misalleridir. Her yeni davranışta olduğu gibi gelenekçı düşünce, burada da bütün kuvve- tiyle yeniye karşı cephe almış bu- lunuyor. Avruparta senelerce evvel denenmeye başlanmış ve munaka— şa edilmiş olan bu mevzuu, c inşaatının arttığı şu günlerde deş— mek, faydalı olacaktır. Dini' yapı- lar; uzun ömürlü olduğu, cemiye- tin bunyesını ve ruhunu aksettir- diği, "din"i temsil ettiği için, asır- lardan beri devirlerini ifade eden sanat eserleri olmuşlardır. Bugün yapılacak olanlar da senelerce son- ra bizlerin sanat anlayışını göste- cektir. Onun ıçın pek çok para sarfed lerek — yapılan bu binaların üstünde titizlikle durmak icabeder. Bu yapılar da hakiki mânada gü- zel, ekonomik ve fonksiyonel ol- malıdırlar ünkü dini inşaatı üç kısma ayırabılırız a) Eskilerin aynı in- şaat tarzında ve stilinde olanlar, b) Yeni inşaat tarzında fakat es- ki stilde olanlar, c) Modern tarzda olanlar. Birinci kısma girenler çok ananevi vs tarihi bir havaya bü- rünmekledir. Konstrüksiyon ve şe- kil bakımından eskıye bu kadar bağlanmak sanatkârın — yaratabil- imkânlarını körletmiştir. Bu yapılar taklitten ileri idememiş- erdir. İkinci kısımdakiler ve sanat çirkin olanlardır.. Maalesef bizde yapılan camiler ekseriyetle bu ka- tegoriye girmektedir. Kemerleri, kubbeleri beton - anneden yaptık- a tuğla süsü olarak hiç birşey kazandırmadığı gibi çok pa- halıya da mal olmaktadır. Eski nis- betleri ve olgunluğu, yeni malzeme- lerle veremediğimiz için bu tip bi- nalarda hemen bir dejenerasyon göze çarpar. Bilhassa cahil kimse lerin yaptıkları bu taklitlerle, daı— ma sanat eseri olmuş Türk camile- Ti, asrımızda bir zevksizlik nümu- nesi halıne getirilmiş oluyor. Evlerimizi ya kendimiz yapıyor, ya da mimarımızı kendi zevkimize göre bina yapmaya mecbur ediyo- ruz. Ama hiç olmazsa kıymet taşı- yan, büyük, mutena yapıları ehline bırakalım da onlar yapsınlar. Ca- miye para veren herkes yapının mi- 2 MAYIS 1959 marısınde fikir sahibi olmasın. Hu- izinga'nın "Crise de la civilisation" unda dediği gibi: "Halkın fıkrı ve- kültürel tembelliği — yüzünı miyet alıştığı eskı şekilleri daıma seviyor ve arıyor" u sebeptendir ki, hiçbir kıymeti olmayan bu ca- miler maalesef takdir toplamakta- dır. Modern camilere gelince, — dini yapılar da diğerleri gibi. modern malzeme ve nimetlerden faydalan- malıdır. Ekonominin ön plânda ol- & Ercan EVREN için yenisini dalma yenisini aramak mecburiyetindeyiz. Taklit etmek insanoğlunun yapabileceği en — ko- lay, fakat en kısır ve çirkin şey- dir. Her zaman taklitlerden nefret edilmiş ve sanatkârın yaratışına ehemmiyet verilmiştir. Yapılacak kötü misaller bile güzelin — bulun- ması için atılmış bir adımdır ve yerinde saymaktan iyidir. - Fakat bu yapılar dini hava ve ruhtan u- zak binalar da olmamalıdır. Muhakkak ki bugün yapılan Kocatepe Camımm maketı inkişaf şa- kaçınmak nisbetlerde ve fonksiyonda aramak bugünün dü- Mımarlarımız dini ya- duğu, bu asırda çökmüş, etme imkânlarından mahrum, tafatlı inşaat tarzından lâzımdır. Güzelliği u mak için rasyonel çalışmak mecbu- rıyetındedırler Dini yapılara — ulvi havayı vermek yine mimarların vazifesidir. Renkler, — motifler ve herşey yeni bir anlayış altında tan- zim edilmelidir. İlerlemek, ataları- mızın yaptığı eserlere erışebılmek modern binalar için şimdiden hü- küm vermek biraz erken olur. Ha- kiki kritikler, üstlerinden bir hayli zaman geçtikten sonra — yapılacak olanlardır. Ancak bizler de, hakkı- mızda verilecek hükümlerin müs- bet olması için aklımızı — kullana- rak doğru yolu bulmaya çalışma- lıyız. Dini yapıların hassas duru- mu, istenilen ruhun verilmesindeki zorluk ve halkın eskiye olan bağ- lılığı, mimarlarımızın bu — vadide çok ciddi ve iyiniyetle çalışmaları- nı icabettirmektedir. 29