25 Nisan 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

25 Nisan 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ya uçaklar düşüyor, ya gemiler fır- tınaya — tutuluyor, ya otomobıllerın altında insan eziliyordu. Yer yüzün- deki hâdiseleri gök yüzüne bağlama merakında olanlar dahi bu sefer ilâ- hi kaderin yanlış mı tefsir edilmiş ol- duğu hususunda tereddüde düştüler. Daha ziyade, teşekkül eden heyetler- de bir ah almış kimsenin mevcut bu- lunabileceği ve ilâhi kaderin bu hâ- diselerle ona ihtar verdiği tîkrı ha- tıra geldi. Ama ihtar bile S. P. pro- pagandacılarının elinde zafer terane- si haline gelmiş ve belki de Gayre- tullaha dokunmuştu. Bereket feci uçak kazasından son- ra Menderesi Türkiyeye getıren İngi- liz pilotu Briggs, son sözü uğursuz- luğun soylemesıne mâni olmuş, A gonaut uçağını sağ salim Yeşılkoye indirmişti. Protokol- ve Protokol... Başlangıçta doğrudan — Ankaraya ideceği sanılan Menderesin Ye- şilköye ineceği saat 16 dan sonra İs- tanbulda duyuldu. Protokole dahil ze- vata telefonlarla Yeşilköye gitmeleri bildirildi. Aygün, Yetkiner ve Mutlu Menderes Yeşilköye yollandılar, Ba- kanlardan Ataman, Hüsman ve son dakikada Ankaradan uçakla yetişen edik «ki son derece mütebessim ve sempatik çehresiyle günün sürprizi- ni teşkil etti. vardı. Mükerrem Sarol- an başka, Muammer Karaca, Aziz Basmacı ve Özdemir Evliyazade ora- daydı. Günün en büyük — hususiyeti karşılama merasimine kurban geti- rilmemesi oldu! Uçağın inmesine yakın protokol şıraya girmişti. Başta "Özdemir oğ- lunuz", ondan sonra Gedik ve bir çok kimsenin hürmetle selâmladığı mutlu Menderes vardı. Pist, her ih- timale karşı tamamen boşaltılmıştı. Menderesin mutemed pilotu İngi- Bz Briggs'in tecrübeli ellerinde piste konan uçaktan ilk Menderes çıktı. Gedik ile öpüştü. Kıtayı teftiş etti ve İstanbuldan ayrılırken yaptığının hilâfına protokole riayet ederek Tres- -- karşılayıcıların- elini sıktı. Eller sıkılırken 0073 numaralı meşhur a- a Başbakanı takip ediyordu. Ara- şan» içinde Zorlu ve şoför mahallin- e Esenbel vardı. Resmi bir vazifeli ile konuştuktan sonra Zorlu ve Esen fel arabayı terkettiler. Bu hali el sıkma işini tamamlıyan — Menderes biraz yadırgadı. Namık Gediki ara- lı. Başbakanın yeğeni — Evliyazade "Namık Ağabey" diye bağırdı. Gü- lüşmeler üzerine hitabını "Namık Beyefendi" diye tekrarladı. Bu su- retle Menderes yalnızlıktan kurtul- muş oldu. Ama Menderes, Zorlusuz gitmeye yanaşmadı. Zorlu — arandı, Çorlu da Esenbelsiz geri gelmedi. Bu suretle dolan 3 numaralı araba Parkotele doğru hareket e Akıllılığını yarısı 1ht1yatt1r Y eşil Akdenizde nefis geçeceği sa- nılan dönüş yolculuğunu, Valansi- yadan hareketten 4 saat sonra başlı- yan "görülmemiş"” bir fırtına bozdu. Fırtına 9 derece şiddetindeydi ve ge- mi 35 derece meyil yapmıştı. Gerçi AKİS, 25 NİSAN 1959 Meşhur (dansör Antonio Öle, ole!.. 1957 de Amerikada geçırdıgı reviz- yondan sonra, Giresun 55 meyilli fırtınalara bana mısın demiyecek hâle getirilmişti. 62,5 meyle kadar batma tehlikesi yoktu a söylen- diğine göre beraberindekilerin 1sra- rı karşısında Menderes bir limana sığınmaya razı olmuştu. Bunun üze- rine geri dönüldü ve 7 saatlik bir yolculuktan sonra Balear adaların- dan Minorca'ya gelinerek demir a- tıldı. Gece, gemide geçirildi. — Salı günü sabahı saat 6 da Mayorkaya gidildi. Fırtına bitti sanılarak, tek- rar yola çıkıldı. Ama açıkta fırtına devam ediyordu. Tekrar geri dönü- lerek. İspanyadan 120 mil uzaktaki Mayorka'nın Palma limanına dönül- dü. Limanda karşılama kıtası ha- zırdı. Kıtayı uzun müddet beklet- tikten sonra Menderes ve beraberin- dekiler karaya çıktı. Sah gecesi mu- Dideler Ruşen !.. Muzafîer Kurbanoğlu Doğu- dan Türk milletine büyük müjdeyi verdi. D. P. nin ateş- li hatıbı şoyle diyor: u mleket pek ya- kında ozledıgı gıbı bır Muha- lefete kavuşaca Kurban olahm Kurbanoğlu, 50 Muzaffer . nin 1946 muhalefetının tadı hâlâ damağımızda. C. H. P. ise mu- halefeti bir türlü öğrenemedi. şu yer değiştirmesi- ni bir an evvel gerçekleştirip herkesi ihtisası olduğu işin ba- sma tekrar bir getirsek de he- pimiz şöyle derin bir oh çek- sek. YURTTA OLUP BİTENLER temed pilot Briggs'in gelmesi bekle- nerek artistlerin bayıldığı bu nefis Akdeniz Adasında geçirildi. Mende- res bir an evvel yurda gelmek için sabırsızlanıyordu. Bu sabırsızlığı oekarno'nun gelişine — bağlamaya imkân yoktu. Devlet başkam, mi- safir devlet başkanını pekâlâ ağırlı- yabilirdi. Uçak yolculuğu — mutlaka unutulan hükümet işleri hatırlana- rak göze alınmıştı. Ankarada Men- deresi, kabinenin tamamlanması ve Meclis tahkikatı taleplerinin netice- bağlanması gibi âcil meseleler bekliyordu. Çok iyi başlıyan tatlı İspanya günlerini artık unutmak lâ- zımdı. İspanya günleri D erde devadan gayri herşeyin bu- lunduğu çifte muhripten, geçen hafta Çarşamba günü karaya çıkan heyet üyelerinin Ispanya hakkındaki ilk intibaları çok müsbet oldu. He- yet, mahalli saati yanlış hesaplayıp, programı bozmamak için Barselona açıklarında bir saat tığını çabucak unutmuşta. kapalı fakat sıcak karşılama tan- tanalıydı. merasimden son- ra gittikleri Barselona Daimi Fua- rında, hayalhanelerindeki renkli ve neşelı İspanyayla karşı karşıya gel- diler. Karmenlerin, flamenko ların kastanyetlerin- ve şatafatlı misafir- perverlıgın diyarı Barse- lonanın şişman Beledıye Başkam bi- le kastanyetlerini takmış, misafirle- rinin şerefine Katalan dansları yapı- yordu. Belediye — başkanının nefesi, biraz da cherrylerın tesiriyle misa- fir heyete sirayet etti. Bol bol gülündü, ıçıldı ve elle tempo tutuldu. Herkes hayatından o kadar mem- nundu ki, az kalsın trenin hareket saati bile unutulacaktı. Heyet çara vardığında hususi bir vagon bağla- nan Madrid Ekspresi hareket etmek üzereydi. Ertesi sabah Madritte — Atoche garıina ayak basan heyet üyeleri karşılarında ayni neş'eyi ve şatafat- lı İspanyayı bulamadılar. Kazma kü- . Sırmalı püsküllü muhafız kı- tasına rağmen karşılama merasimi sönüktü. Açıkgöz 1lgılıler bu sonuk- lüğü örtmek için, yada "mera- sim adet değildir" dıyorlardı Sanki Arap sultanlarının Madridte nasıl muhteşem bir şekilde karşılandığın- dan kimsenin haberi yoktu. Sanki Kral Suudun ve Kral Faysalın İs- panyada peri padişahlarına yakışan bir itibar gördükleri bir devl sır- rıydı. Anlaşılan bütün dıktatorler gi- bi ihtişamsever Franco tantanalı me- rasimleri devlet başkanlarına sak- lıyor, hükümet başkanlarına 'Ingı— lizvari" muamele ediyordu. gilizvari" davranış Menderesin mo— bilvaları ve heykellerıyle İpnic ve Doric kombin sarayına kabulü sırasında iyice or- taya çıktı. Menderesin en nefis tebes- sümleri — karşısında, niformalı tek hâkimi süme yeminliymiş gibi buzdan bır 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: