ra büyük bir fedakârlık gösterisiyle nişanlı doktoru birbirlerine ikrama çalışıyorlar, neyse doktor ilk nişan- linın üstünde kalıyor. Sonra bütün sarkılı filimlerimizde — olduğu gibi "bü " bir konserle finale geçiliyor, Bir planda konseri kuytu bir kahve de dinlediği gösterilen armonıkacı Ahmet öbür planda konser salonuna giriyor ve dublâjcılarımızın o erişil- mez ses tonuyla çıkardıkları "Ah- met!", "Ayşe!" hitapları arasında film sona eriyor. Filmcilik "Şarlo"ya dönüş 936 da "The Modem Times - Asri zamanlar"ın piyasaya çıkmasından bir yıl sonra verdiği bir bevanatta, Charles. Chaplin. yirmi yıldan beri bütün dünya seyircilerini peşınden surukleyen yirminci asır "“küçük a- dam"ının sembolü olan melon şapka— lı, kamış bastonlu, kocaman pab lu dar ceket bol pantolonlu "Şarlo" tıpının artık öldüğünü ilân ediyor, "Bir daha Şarlo rolüne çıkmıyaca- ğım, bir daha küçük serseriyi can- landırmıyacağım!" diyordu. Chaplin'- in zaman zaman ileri surdugu bazı kesin iddialardan sonra nasıl caydı- ğim bilenler bunu da üzüntüyle, fa- kat şüpheyle karşılaşmışlardı. heleri pek haksız da çıkmadı. Nıte- kim Chaplin 1940 ta çevirdiği Great Dictator - Şarlo dıktator"de her ne kadar Hitler taklidi bir kı- lıkla görünüyorsa da, bunun yanısı- ra yahudi berber rolünde "Şarlo" ti- pini yine kullanıyordu. Fakat ondan sonraki fîlmlerînde -"M. Verdoux", "Limelig Sahne — Işıkları", "A King in New York - New York'ta bir kral"- artık Şarlo yoktu. Fakat anlaşılan Şarlonun eksikliğini duyan yalnız seyırcıler değildi. Chaplin'in kendisi de "Atom çağında — Şarloya yer olmıyacağı" düşüncesinden vaz- geçmişti. Nitekim geçen yıl. Chap- lının ananevi kıyafetıne bürünerek "Şarlo ayda" filmi — çevireceği soylentısı dolaşmaga başlamıştı. Ge- çen hafta yetmiş yaşına giren Chap- lin, yeni filminin mevzuunu henüz a- çıklamamakla birlikte, "Şarlo" tipi- ne döneceğini teyit etti. "Şarloyu öl- dürmekle yanılmışım. Atom çağın- da da Küçük Adama yer vardır" di- yen Chaplin yeniden bale - pantomi- me dayanan bir komedi —çevirmeğe hazırlanmakta ve bunun yetmişinci yıl hediyesi olacagını söylemektedir. arlo — Diktatör"den beri çevirdiği filmlerin degerı ne kadar büyük o- lursa olsun, "Şarlo"yu tanıyanların bu tipe karşı büyük bir sempati bes- ledikleri muhakkakta. Böylelikle ye- i "Şarlo" bir yandan bu meraklıla- Ti tatmin edecek, bir yandan Chap- lin'in artık "Şarlo"daki komik usta- lığına erişemiyeceğini ileri sürenle- rin yanılıp yanılmadığını ortaya ko- yacaktır Öte yandan, Chaplin'in bu yeni — filmini ilk defa — renkli ola- rak hazırlaması da daha şimdiden büyük bir merak uyandırmıştır. AKİS, 25 NİSAN 1959 Beyaz perdede E. O. K. A. T ürk prodüktörleri Amerikalı mes- lektaşlarını bir kere daha atlat- tılar ama bu atlatma Amerikalı pro- düktörleri projelerinden vazgeçirecek ehemmıyette değildir. Amerikalılar İkinci Dünya Harbinde Ankarada cereyan eden bir casusluk hâdisesini "Five Fingers" adıyla çevirmeğe ha- sırlanırken, Türk produktorlerı ale- lacele bir "Ankara casusu"nu piya- saya sürmüşlerdi. Geçenlerde de "Kibrisin — başbelâsı E. K. Zürich ve Londra anlaşmalarından sonra yeniden kurulması ümitler beslenen Türk - Yunan dostluk gos— terilerine uygun görülmiyerek önce afişten indirilmiş, sonra da başka bir isim altında yeniden piyasaya sürül- müştü. Şimdi Amerikalı prodüktör AlL Ros E. O. K. A.'nın İngilizlerle mucadelesının bir Amerikan versiyo- nunu hazırlamaktadır. Atinada bulu- nan Rosen, ilgililerle vs bu arada General Grivas'la temaslarda bulun- maktadır. Fakat Grivas "senaryonun hakikatlere uygun olmasını istediğin- den", bu görüşmeler henüz bir neti- ceye erişmemiştir. Rosen'in daha i- şin başlangıcında olduğu anlaşılıyor. Zira Grivas rolü için Errol Flyna, Fredriz Mareh ile Edward G. Robin- son adları ileri sürülmüş, fakat bu sonuncusu filmde rol alacağını ya- lanlamıştır. Geçen hafta Türkiyeden ayrılan Robinson Atinadan geçerken her halde orada bulunan — Rosen'in gözüne ilişmiş ve ayak üstü bir ko- nuşma yapmış olmalılar ki, Robinson Romaya indiği vakit, ne senaryoyu okuduğunu, ne de senar- yodaki rollerden hangisini alacağım bilmediğini, esasen böyle birşeye ni- yeti de olmadığını söylemiştir. Kredi Bubeleri: İ Edirne. AJjJanalariıt Telgraf adresi ——ı3ır—x * Türkiye Bankası | Sermayesi : 20.000.000 T. L. İstanbul, Beyoğlu, Galata, Osmanbey, Be- yazıt, Kadıköy, ı Bursa, Konya, Adana, Mersin, İskenderun, | Çapa, Haaköy Iler nevi bankacılık muamelâtı Dünyanın her tarafında muhabirler — | Umum Müdürlük : BANKORGEN İzmir, Ankara, Samsun, : BANKOR 31