21 Mart 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

21 Mart 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 De Gaulle'e İlk İhtar Aydemir BALKAN Parla, Mart... G eçen hafta Fransanın tana 38 bin bucagında belediye seçimleri ya- pıldı. Beşyüz binden fazla Belediye Meclisi üyesini seçmek için yapı- lan bu seçimler, Fransız milletinin özelliklerinden birini göstermek iti- barıyle çok ilgi çekıcıdır Fransızların General de Gaulle ile halayları- nın sona ermek üzere olduğuna inanmak için ciddi sebepler mevcuttur.. Bu defaki beledıye seçımlerı daha beşbuçuk ay evvel yapılan genel se- çimlere nazaran hayli değişik ve sürprizli neticeler vermiştir. De Gaulle taraftarlarının partisi UNR, hemen her yerde gerilemiş, bir çok böl- gelerde de sosyalist ve komünistlerin karşısında mağlübiyete uğramış- tır. Fransızların çoğu, hayal kırıklığı ve şartların gittikçe daha da kötüleşmesi üzerine, oylarını daha ziyade emekçi partılere vermeği tercih etmişlerdir. Komünistler beş ay öncesine nazaran M 8,6 bir ka- zanç kaydetmişler, birçok bölgelerde ise ilk turda mutlak çogunluğu sağlamışlardır. Geçen seçimlerde mağlübiyete uğrayan — radikallerin, sosyalistlerin ve cumhuriyetçi grupların da kazançları ehemmıyethdır Bir çok bölgelerde sosyalistlerle komünistler "müşterek liste" yapmış- lar, '«Halk cephesi" heyulasının bazı zihinlerde yeniden yer etmesine sebep olmuşlardır... A cak, ne komünist oylarının bu kadar hızla artması, ne de müşte- rek listeler, Fransanın, sagda sola, geniş bir harekete geçtiğini gösteremez. Bu hükme varmak için vakit erkendir. Fakat Fransızlar geçen sonbaharın mahut referandumlarından seçimlerinden sonra, tikamlarını pek çabuk almışlardır. Çünkü bir çok Fransız aldatıldık— larına veya aldandıklarına inanmakta, UNRın ne barışı., ne de huzu- ru getiremedikten başka, memlekette her türlü otoriter idare hevesli- lerine- hattâ faşizme- müsamaha ettiğine hükmetmektedirler. Ne Ce- zayir savaşı makul bir neticeye ulaşmış, ne de hayat pahaldığına, ge- çim güçlüğüne çare bulunmuştur. Üstelik yeni mahrumiyetler, yeni sı- kıntılar başlamıştır. Belediye seçimleri bu halin ve Fransız milletinin politik şuurunun tabii neticesidir, son seçımler iktidardakilere ve daha fazla iktidar heveslilerine bir ihtar, bir "dur" işaretidir. Bu son mağ- lübiyetten, bu dersten hisse çıkarmak ve tedbir almak için henuz va- hit vardır. Ancak önümüzdeki Senato seçimlerinin de gene bu şartlar içinde geçeceğine inanmak için belirli emareler mevcuttur. Belediye seçimlerini genel seçimlerden sonra yapmanın hem siyasi supap ola- rak, hem milletin nabzını yoklamak bakımından ne kadar faydalı ve lüzumlu bir hareket olduğu bu vesileyle de tekrar ortaya çıkmaktadır. General de Gaulle'un bu ihtarlardan ders alıp tedbirlere gırışecegını zannediyoruz. Hattâ, muhtemelen, e, müfritlere kesin bir cephe almak, daha enerjik hareket edebılmek için, halk tarafm— dan kendisine bir koz, bir dayanak verilmesini beklemekteydi. Ceza- ylrdeki bütün İliberal hareketlerinde müfritler tarafından frenlenen, hattâ sabote edilen De Gaulle, belki şimdiden sonra çabuk ve tesirli hareket etmek için politik "alibi"yi bulmuş olacaktır. Zaten son se- çimlerde De Gaulle'un şahsının hedef tutulduğunu sanmak yanlıştır. Fransızların büyük çoğunluğu, Generale hâlâ büyük — sevgi ve saygı duymaktadır. Bunu hissetmemek imkânsızdır. Ancak, bu tertemiz in- sanın, bu büyük vatanperverin de çeşitli cereyanlar, çeşitli menfaat kavgaları ortasında, sabırla beklediği, zaman kazanmağa çalıştığı da bilinmektedir Hiç beklenilmedik bir şekilde, Almanya ve Adenauwer ile, siyasi ba- kımdan el ele veren De Gaulle, dunya siyasetinin, bilhassa Batı bloku- nun inkâr edilmez hakemi ve sözcüsü rolüne gelmektedir. Dünya ise yıllardan beri yeniden -hem de çok ciddi olarak- bir harp tehlikesi kar- şısmdadır. Berlin buhranının Vadesı yaklaştıkça savaş bulutları Av- rupa Ufkuna yığılmaktadır. De ulle, beynelmilel prestijini ve kuv- vetini muhafaza edebilmek İçin kendı memleketınde siyaseten Zayıfla- mamak, yıpranmamak zorundadır. Onun için De Gaulle'un, Fransız milletinin kendine yaptığı bu ih- tara kulak asacagına ve son seçimlerden lüzumlu dersleri çıkaracagına inanıyoruz. Mende France'ın sözü şimdi her zamandan fazla mâna kazanmaktadır: — "“"Hükümet etmek demek, tercih yapmak demektir..." şumane maksatlarla yabancı banka- lara para yatırdıklarından dolayı hiç ceza yemiyeceklerdir. Suçlular listesindeki bazı isimler İspanyol halkının dilinde şimdiye ka- dar dolaşan bazı şayiaların hiç de yanlış olmadığım ortaya koymuştur. Nüfuzlu hükümet adamlarının ve zengin tüccarların memleket dışına dolar ve diğer kıymetli dövizleri ka- çırdıkları eskiden bari iddia edilmek- teydi. Nitekim 369 lar arasında yer alan Demetri Carceller Segura, 1940 ile 1945 yılları arasında Ticaret ve sanayi Bakanlığı — yapmıştır. Carlos Alveraz adındaki —zengin maliyeci de devletin desteğiyle İspanyanın en mühim r ocaklarım ele geçir- miştir. Diktator Franco, şimdi, eski taraftarlarını feda k pahasına da olsa, bu gibi skandalları açıklaya- rak halkın kızgınlığım yatıştırabile- ceğini ve rejimi temize çıkarabilece- ğini ummaktadır Kaçakçılık hâdisesi telefonla ya- pılan bir ihbar neticesinde ortaya çık mıştır. Bir gün Madrid hava mey- danı polisine telefon eden bir şahıs, tam haraket etmek üzere bulunan bir uçağın içinde kaçak para bulun- duğunu haber vermiştir. Yapılan a- raştırma sonunda diplomatik muafi- yeti sayesinde gümrük muayenesini atlatan bir yolcu yakalanmıştır. Bü- tün muafiyet itirazlarına rağmen kaçakçının çantasını- araştıran po- lisler tam kırk bin dolar bulmuşlar- dır. Hep aynı hikâye Uzun soruşturmalardan sonra, dip- lomatik muafiyetli şahıs dıploma— tik faaliyetlerine ilâve "Societe de la Bangue" adlı —Turkıyedekı ka- çakçılık hadıselerınde de bu müesse- senin ismi geçmiştir- bir İsviçre ban- kası hesabına çalıştığını ıtıraf etmiş- tir. Ancak, İsviçre Banka a Bar- selonadaki bir bankayla 1şb1rlıg1 et- mekte, İsviçreye para yatırmak için önce bu İspanyol bankasına müraca- at etmek lâzım gelmekteydi. Orada, 1944'e kadar Polonyanın Madrid el- çiliğini yapan Joseph Potocki adına açılan bir hesap vasıtasıyla işler tı- kır tıkır yürümekte, yabancı memle- ketlerdeki hesaplar şahıslara verilen numaralar vasıtasıyla — birbirinden, ayırdedilmekteydi. Franco'nun memleketinde şahıs- ların yabancı bankalarda hesap aç- malarım teşvik eden sebeplerin başın- da memleketteki iktisadi şartların kötüye doğru gitmesi ve İspanyol parasının gitgide değerinden — kay- betmesi gelmektedir. Fakat, bugün- lerde Madrid hükümeti, Türkıyenın 4 Ağustos kararlarına benzer bazı kararlar almak üzeredir. Devalüas- yondan sonra, memleketin iktisadi durumunu düzeltmek üzere dışardan mali yardımlar bulunacaktır. Yalnız, bu defa, yardımların kullanılış şekıl— lerini murakabe etmek üzere, cı kontrol heyetleri de beraber gele- cektir. AKİS, 21 MART 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: