İKTİSADİ VE MALİ SAHADA. dan her gün işitilmektedir. Hattâ ir de Sanayi Sergisi açılmış, geçen yaz İstanbulda bazı kraldan fazla kralcıların bile çarşıda görmedikle- rini itiraf ettikleri mallar, görülme- miş kalkınma propagandasına — uy- gun bir tarzda teşhir olunmuştur. Ne var ki bu sergiden akılda kalan yegâne şey, üstündeki boyası dökü- lünce traktör imal eden bir Alman firmasının alameti farikası — ortaya çıkan “yerli malı" traktörden iba- rettir Müşterek Pazar Hububat anlaşması üsterek Pazar anlaşması çerçe- vesinde, Fransa yanın imzaladıkları uzun vadeli hu- bubat anlaşması, bu haftanın ba- şında Türkiyede, Müşterek Pazarın kurulmasından beri duyulan endişe- ler) daha da kuvvetlendirdi. Zira bu anlaşma, Almanya gibi vazgeçmemi- ze imkân bulunmıyan büyük bir pa- zarın hububat ihtiyacının temininde Fransaya kaymasına sebep olacak- tır. Filhakika dört yıl için imzala- nan ve uzatılması mümkün olan an- laşmaya göre. Fransa 1962 ye ka- dar Almanyaya 3190 bin ton hubu- bat satacaktır. İlk yıl 700 bin ton hububat -200 bini arpa, — 500 bini buğday, ihraç edilecek, zamanla bu miktar arttırılacaktır. Satışlar dün- ya fiyatları üzerinden yapılacaktır. Bu duruma göre Almanyanın ö- nümüzdeki yıllarda hububat ihtiya- cının- kısmı küllisi Fransa tarafın- dan temin edilecek, neticede Türki- yenin Almanyaya olan hububat ih- racatı gittikçe —artan — güçlüklerle karşılaşacaktır. Hububat anlaşması, — Müşterek Pazarın tesisi dolayısile Türkiyenin önüne dikilen yeni — maniaların hiç te küçümsenemiyecegini gösteren bir işarettir. Pazara dahil memleketler zirai istihsallerini rasyonel bir şe- kilde arttırdıkça, "Altılar"a — tütün, yaş meyva, sebze, fındık, nebati yağ -başlıca ihraç mallarımız bunlardır- satmak güçleşecektir. Maniaların bertaraf edilmesi için, hâlen bütün ümitler pek — yakında tekrar başlıyacak olan Serbest Pa- zar görüşmelerinin müsbet netice vermesi.ve Serbest Pazar içinde az gelişmiş memleketlerin hususi — du- rumlarının tanınması İâzımdır. William H.V lgrai)per İktisadi yardırma balta!.. den Mike Mansfield, uzun boylu he- saba lüzum görmeden "3 milyar do- lar yardım kâfi" dedi. Diğer birçok Kongre üyesi fikirlerini "Başkan programı iyi savundu ama, istediği meblâğ çok yüksek" şeklinde ifade ettiler. Hakikaten Eisenhower, bu yıl çok kuvvetli bir gerekçeyle — ortaya çıkmıştı. Kongre üyelerini "Ameri- kanın tarih mezarlığında en zengin memleket" elmasını — istemiyorlarsa, yardım programım "delice bir cüret- kârlık"la budamamaya davet edi- yordu. Rus tehlikesi her zamankin- den fazlaydı. Askeri sahada füzelere sahip olan Ruslar, iktisadi sahada taarruza geçmişler ve geçen yıl 17. memlekete | milyar dolar yardım yapmışlardı. —Amerikama bu taar- ruza çok daha büyük ölçüde muka- bele etmesi lâzımdı n Kongre — üyelerinin gözle- rinde büyüyen dış yardım — miktarı aslında hiç te büyük değildi. Yeni hükümet teklifi, geçen yıla nazaran 12 milyon dolar azdı. Halbuki dış yardım ihtiyacı yıldan yıla hızla ar- tıyordu. Bundan hükümetin istediği — yardım tahsısatının 3 milyar 930 milyon doların- yüzde si -2 milyar 435 milyon dolar- as- keri yardıma gitmekteydi. İktisadi yardıma ancak 1,5 milyar dolar kal- maktaydı ki bunun büyük kısmı da hibe değil, borç olarak verilmektey- i. Hükümet yardımın arttırılması lâzım geldiği fîkrındeydı Bilhassa dış yardım işleriyle uğraşan, Dulles'- ın yardımcılarından ve Kalkınma İkraz fonunun fikir babası Dillon iktisadi yardımı arttırmak için çok çalışmıştı. Ama dış yardım hakkın- da tavsiyelerde bulunmak üzere in- celemeler yapmakla — vazifelendirilen sabık NATO temsilcisi William H. Drapper heyetinin raporu 1şın rengim değiştirdi. Amiral Rarford'un baş- rolünü oynadığı heyet, askeri yardı- mın arttırılması gerektiği — fikrine varmıştı. Bu da tabii iktisadi yardı- mın kısılması suretıyle yapılacaktı. şi güzel verilmemeliydi. NATO üye- leri bu yardımı en faydalı şekilde kullandıkları halde, Asya memleket- lerine yapılan yardım dolarların a- tılmasından farksızdı. Pakistan, İ- ran v.s. gibi Asya memleketleri as- keri yardımdan — beklenen istifadeyi sağlıyamıyorlardı. Şu halde O üyelerine yapılan askeri yardım ar- tırılmalı, diğerleri kısılmalıydı. İşte hükümet yeni programa bu tavsiyeye uyarak — hazırlamıştı. Sa- yın Kongre üyelerinin bu yolda hü- kümetten ileri giderek askeri yardı- ma dokunmadan, iktisadi - yardanı budayacakları - tecrübeyle bilinmek- tedir. Kıymetli Sanatkâr Necdet Yazar Ve seçkin saz arkadaşları Turistik GÖL GAZİNOSUNDA Dış Yardım Mezarlıktaki zenginlik Geçen hartanın sonuna doğru. Ei- senhower'in dış yardım dolayısile Kongfeye gönderdiği mesajı i yen sayın —senatör ve temsilcilerin çoğunun ilk — reaksiyonu 3 milyar 930 milyon dolara ulaşan yeni yar- dan programını çok fazla bulmak ol- du. Senatonun Demokrat liderlerin- 20 AKİS, 21 MART 1959 Konserlerine başarı ile devam ediyor. Her cumartesi Danslı matina, Pazar 14 den 18 e kadar programlı içkisiz aile matinası. ç Tel: 14331 dinle-