mayı düşündüklerini söyliyenler de çıktı. Bakan velilere, Mithatpaşa Ko- leJırıırı 10 gün ıçınde tasfiye edilece- ğı vaadında bulunmuştu. Nitekim aradan daha dört gün geçmeden. Ba- kanlık, Ankara Milli Eğitim Müdür- lugune kolejin kapatılması emrini verdi. Günlerdir ortalıkta gözükmi- yen, Hasan Fehmi Ergin Sah günü İstanbulda Perapalasta bir basın toplantısı yaparak hâdisenin daha farklı bir versiyonunu verdi. Ergine göre, şirketi temsilen Milli Eğitim Bakanına cır heyet gönderilmişti Ba- kan Yardımcı bu heyete, "koleji öğ- retmen kifayetsizliği yüzünden kapa- tıyorum. Ama başka bir binada başka bir isimle okulun açılmasına müsaade ederim" demış Bunun ürerine he- yet üyeleri "Mmeselâ ismi Gazi Men- deres Koleji olabılır mi?" diye sor- muş, Yardımcı "0 zaman buna mü- saade ederım cevabını vermişti. Son dakikada ifşaatta bulunan Ergin, bu sözlere dayanarak, — kolejin "hissi" sebepler yukunden kapandığını iddia ediyordu. Bu üzerine AKİS Mıllı Eğitim Bakanı Celâl cı ile görüştü. Bakanın henüz basın toplantısından haberi yoktu. AKİS, iddiaları Yardımcıya anlattı. İddia- lar karşısında bakanın ilk reaksiyo- nu “misli görülmemiş bir düzenbaz- lık" cümlesi oldu. Yardımcı sozlerırıe öyle devam etti: "Bir insan herşeyi söyliyebilir, okul mükemmeldi, tedri- sat fevkalâdeydi diyebilir, ama bunu asla. Kaldı ki okulda yemekhane yoktu, okul yoktu öğretmen yoktu, daha bir sürü şey yoktu. Hatta ah- lâk bile yoktu. Okulun kapanması da Milli Eği- tim Bakanına göre şu şekilde cereyan etmişti: Kolej hakkında bir yıldır şi- kâyetler -Yardımcı, okulun açılış mü- saadesinin kendi zamanında verilme- diğini belirtmeye bilhassa dikkat et- ti- geliyordu. Bunun üzerine geçen hafta bizzat Milli Eğitim Bakanının başkanlığındaki bir heyet kolejde bas- kın şeklinde bir teftiş yapmıştı. Tef- tiş üzerine Yardımcı "Vicdanının se- sini dinliyerek tereddütsüz" kapat- ma kararını almıştı. Emrin icrası 280 - talebenin yer ve muadelet izleri- nin halli için bir gün geciktirilmişti Talebelerin "mahvolduk" fery ları arasında koleji kapatan Mıllı Eğitim müfettişleri bu emri yerine getiriyorlardı. Kolejde halen 'büyük bir sessizlik hâkimdir. Bu sessizliği ilk günlerde sadece icra memurları bozdu. Anla- şılan kolejin bir hayli borcu vardı. Bilhassa maaşlarını alamayan öğret- menler, okul taksitlerini peşin veren ve ortaklık için bankaya para yatı- ran, veliler telâşlıydılar. Fakat hac- ze gelen icra memurları kolejde pek fazla bir şey bulamadılar. Perapalas- ta sesi işitildiği salı gününe kadar Hasan Fehmi Ergin de ortalıkta gö- rünmedi. Onu arayanlara, kolejin açılış müsaadesini resmen kendi üs- tüne alan karısı, Leman Ergin muha- tap ölüyordu Talebelerin durumu Kolejin kapatılması, — mesele hak- kında az çok bilgi sahibi olan An- karalılar tarafından iyi karşılandı. AKİS, 21 MART 1959 Siyasi katılan lerın açtığı takip etmesine şaşmamak ları kadar - kuv mamaları sonbaharda sahıllerıne getırdıklerı siyasi — deniz, siriyle yavaş yavaş çekilmektedir. hilden suların götüreceği birkaç Bir uçak kazasının siyasi ketlerinin bır hususiyeti l Med on günlerin bir siyasi hâdisesi de, şüphesiz, C. H. D. P. ye mıllervekıllerl yoldan giden Hüseyin olmıyan polıtıkacıların akıntıların a tabii - bir cereyanının henüz unutulmamıştır simdi, — Londı kurtulan Menderes etrafında Şüphesiz, şey - olacaktır. hayata bu olarak kabul edip bir kenara bırakırsak, içi- ve — Cezir... P. den ıstıfa ede- meselesıdır Keram Gen ini daha kaç mılletvekılının Prensı leri, siyasi hayatın girdap- kuvvetli — tesirin- ticedir. itekim geçe vatan sathında kazandığı kuvvetin, Güçbirliği — ha- civarındaki uçak kaza- hâlelenen — sevginin — te- bu çekilme — sırasında sa- derece tesirini, şark memle- en kuvvet şurubunun D. P. üzeril uzun müddet tesirini yürütemi- yeceğini gormek kolaylaşacaktır. — Zira iktidarı yıpratan ve — muhalefet üzerinde — vatandaşın bütün ümidini toplatan sebepler, hattâ eskisinden çok daha kuvvetli olarak ortada durmaktadır. Sade sebeplerini mevcut olması - bile, şımdılık çekilen suların yakın bir gelecekte yeni- den C. P. sahilleri hücum Ama gene de partılerarası milletvekili bu kuvve vazenesini görmek, polıtıkacıların parti sahiptir. C. H. huzu, rsuzlukları tesiri — ile milletvekilleri etiket değişikliğini — icap ettirmektedir. akla gelmeyen bir sürü diğe değiştirmeğe — yol açtığı misallerle Bütün bu sebepler olmasa bile, C. cak bir parti degıldır Bir türlü toparlanamıyan ve 1946 - D. P. tarafından — yapılan — müessir sünde sathında gerçekleştirmenin yollarını B l edememesi ve bun, Ama 959 Turkııyesına'e aklın arasında . nin bazı polıtıkaçıları tatman ayrılması pek norma bul edemiyeceği bir nokta vardır: Bir zamanların sevgili vaadlarından ken ve ümitsiz yolları luğa, — gönülden ısteklerle &8U ca harcadığ, gı bu toplulugım timal — yoktu. Bunula beraber ders yılı ortasında 10 gün bile beklemeden bir oku kapatılması tasvip edilmedi. Bunurı için talebelere zarar vermıyecek çok daha münasip bir seçmek mümkündü. Talebelerın kapanmadan mağdur olacakları aşikârdı. Onlar diğer okullarda yer bulabılırlerdı Hatta zahirea bir avantaj tanınarak, muadelet hakkı olmıyan kolejin tale- beleri, diğer okulların muadil sınıf- larına yerleştirilebilirdi. Ama diğer okullarda bu "handikaplı" talebele- rin muvaffakiyet — göstermeleri her halde imkânsıza yakın bir işti. Bu mahcurlara rağmen Mithatpaşa Ko- lejini az çok bilen hiç kimse "Kolej niye kapatıldı?" sesini yükseltmedi. Tenkidler "Kolej niye çok daha evvel, meselâ geçen ders yılı sonunda kapa- tılmadı" noktasında toplanıyordu. Normal eğitim yapamadığı bilinen bir müesseseye, iki yıl beklemek su- retiyle doğrusu buyuk bir müsamaha gösterilmişti. Mesele aslında, bir ko- lejin kapatılması gibi dar bır çerçe- veye, sığmıyacak kadar genişti. Mil- l1 Eğitim Bakanlığı, imkânları ve isabetli bi degışnrme/ermı ti gelecek de değiştirme — kararı başka mılletvekıllerınm hususi - durumları a'a ok Arazi âdisedir. D. P. Mek... bütün gönullerı şimdi — fersahlarca uzaklaş ış, program herkes uş partisi, katılanların üçtür. Zira artık menfaat ıçınde zedelenmeden kalmaya ın gele Mesini beklemeyı ıcap ettirmektedir. transferınde yegâne saik olarak r görüş — sa ılamaz. Siyasi teşvik edicı birço u- zamanlarında bile mahalli vre seçılememek endı'şesı'nı' duyan almaları mkündür. — Bun- defa bir parti dâvalarının, ticari işlerin — ve ahsi sebebin memleketimizde parti sabit — vakıalar - arasındadır. P., kendisinden ayrılınmıya- 1950 yılları muhalefeti Meclıs kürsü- bulam arın partılermden ka- etrafında toplayan ım tereddütsüz adım atmıştır. Bu yolcu- mecvut olacağına inanmak çok mücadelelerinin insanları ınsafsız— imkân ve gayeleri birleştiren "oir eğitim plânı- na sahip olmadıkça yeni yeni kolej skandallarına — rastlanacak, hocasız ve malzemesiz resi mekteplerde nor- mal bir eğitim yapmak mümkün ol- mıyacaktı. Bu hakikati bizden daha iyi bilen Ford Vakfı, hiç değilse Orta Eğitim sahasında kalıteyı yükseltecek fay- dalı bir teşebbüse geçmişti. Milli Eğitim Bakanlığında bu vakfın finan- se ettiği ve Türk, Alman, İngiliz Fransız, Amerikan — mütehassısların katıldığı bir Miltâ Eğitim Komitesi kurulmuştu. Komite, Orta Öğretim sisteminde büyük — değişiklikler yap- mak maksadıyla çalışmalarına devam etmektedir. Tabii ki mesele yeni me- todların tesbitiyle bitmemektedir. Bu nihayet eğitimin kalitesine taallük eden bir meseledir. Bunun yanında bütün gençlere kaliteli bir tahsil yap- mayı temin edecek maddi imkânları bulmak, gayeleri müşahhas şekilde, bir eğitim plânında tesbit etmek lâ- zımdır. Ancak o zaman eğitim haya- tımızda türedi okullara yer kalmıya- caktır. 17