TELEVİZYON Almanya Diktatörün sinirleri eşhur kahvehane suikastini mu- cize kabilinden atlatan Hitlerin bu ölümle burun buruna gelişten son- ra zalimlikten vazgeçeceğini ve daha az insan öldüreceğini sananlar büyük hayal kırıklığına uğramışlardı. Dik- tatör, o hâdiseyi takiben daha yakıcı, yıkıcı ve öldürücü olmuş, sık sık si- nirbuhranları — geçirmeğe başlamıştı. Ayrıca, Stalingrad bozgunundan son- a da, Hitlerin akli muvazenesinde bir bozukluk meydana geldiği ve uy- kusuzluk içinde çırpınan diktatörün mütemadiyen hap yutmak zorunda kaldığı iddia edilmekteydi. Fakat, şimdiye kadar bu gibi iddiaların doğ- ruluğu pek ciddi bir şekilde araştı- rılmamış ve - asıl mühimi- Hitlerin hayatındaki psikolojik unsurlar esas- l1 bir tahlile tâbi tutulmamıştı. eçen hafta İngiliz Televizyon Şebekesi tarafından tertiplenen bir program işte bu pisikolojik karanlığı aydınlatmak maksadını — gütmektey- di. Programın idarecileri, dinleyicile- rin karşısına böyle bir mevzuda en selâhiyetli sayılabılecek bir kimseyi, yani Hitlerin ablasını çıkardılar. 64 yaşındaki madam Wolf, halen Batı Almanyada münzevi bir hayat yaşamakta ve ihtiyarlık sigortasın- dan aldığı 200 Türk lirası kadar bir aylıkla geçinmektedir. İngiliz tele- vizyon firkati, tam onüç yıl müddet- le Avrupayı tirtir titreten adam. hakkında bir program hazırlamağa karar verince, film muhabirlerinden birini Almanyaya gönderdi ve dikta- törün yaşlı ablasıyla televizyonda yayınlanmak üzere bir mülakat yap- tırdı. Kendisine siyasi sual sorulma- ması şartıyla konuşmaya razı olan madam Paula Wolf, kardeşinin ruhi gelişmesi hakkında çok alâka çekici bâzı bilgiler verdi. Diktatörün çocukluk arkadaşları Kuçuk Adolf daha henüz ayakta durmağa başladığı günlerde bile yükseklerde bulunmaktan hoşlandı- ğını açıkça belli ediyordu. Meselâ, i- ki yaşındayken bir gün bahçe duva- rına dayalı merdivenin en yüksek basamağına kadar tırmanmış, aşağı- da yalvarıp duran annesine magrur mağrur bakmağa başlamıştı. lede çocukların oynadığı hırsız- polıs kovboyluk ve askerlik — oyunlarında da elebaşılığı hep Adolf da kalıyordu. Kendisinden yaşça büyük olan arka- daşları bile bu haşarı çocuğun emre- dici tavırları karşısında ses çıkara- maz olmuşlardı. Hitlerin çocukluğu Freud tahlıl— leri için tipik bir inceleme sah labilirdi.. Küçük Adolf babasından nefret eder, annesini çok severdi. Ba- basının sozlerıne karşı zaman zaman isyan ettiği halde, annesinin sözünden hiç dışarı çıkmazdı. Ablasının — anlattıklarına Hitler çocuklugunda -annesi 18 göre, hariç- bütün kadınlardan nefret etmiştir. Hatta, küçük Adolf'u en çok kızdı- şeylerden biri de ablası Paula tarafından öpülmek olmuştur. Mese- lâ, sabahları tembel tembel yatağın- da yattığı ve kalkmak istemediği za- manlar, annesi dışardan Pula' yı ça- ğırıp "git şu Adolfu bir op der, müstakbel diktatör de "Kuss" -Al- manca öpücük demektir- lafını du- yar duymaz yataktan fırlardı. Diktatörün aşkları çükken kızlardan, — kadınlardan Khoşlanmayan Adolf Hitler, büyü- yünce bir havli çapkınlık etmiştir. Dünya, şimdiye kadar. Hitlerin ma- ceralarından ancak Eva Braun hikâ- yesini bilmektedir. Halbuki Madam Paula Wolfa göre, Hitlerin başından kısa kısa, fakat hayli fazla sayıda aşk macerası geçmiştir. Kardeşini her bakımdan temize çıkarmağa ça- lışan vefakar abla, Hitlerin kadınlar- la olan münasebetlerinde anormal- likler bulundugu yolundakı şayiaları da tekzip etmiştir Hitlerin son aşkı hakkında Ma- dam Paula Wolf'un soylıyebılecegı pek fazla şey olmamıştır. E- va Braun'un yayınlanan hatıratı sa- yesinde bu münasebetin gizli bir ta- rafı da' kalmamış gibidir. Hitlerin, ölümünden bir gün önce, yani Ni- san 1945'te evlendıgı bu kadına haki- katen bağlandığı ve -daha önceki maceralarından farklı olarak- ondan bir türlü ayrılamadığı herkesçe bi- linmektedir. Diktatörün ölümü I ngiliz televizyon şirketi, — Hitler hakkında yayınladığı programı mükemmel bir hale getirmek için hiçbir masraf ve zahmetten çekin- memiş, sinirli diktatörü yakından tanımıyan kimseleri seyircilerin kar- şısına çıkarmağa — muvaffak olmuş- tur. Bunlar arasında Hitlerin yaver- liğini eden ve onunla birlikte ölen Julius Schaub'un dul karısı Madam Wilma Schaub, Hitlerin şoforu Erich Kempka ve Hıtlerın Hususi pilotu Hans Bauer de bulunmaktaydı Televizyon — şirketinin — topladığı Hitlerciler Aarasında bir kişi eksikti ama, onun da kıymetli fikirlerini bir- kaçgün sonra İstanbulda dinlemek nasip oldu. Hitlerin yakın arkadaşla- rından Baron von Alderstein, dikta- törün hususi hayatına yakın d va- kıftı ve tam bir otoriteyle Hıtler deli idi; fakat çok zeki olanlar deli- liğe en yakın olanlardır" dedi. Baron hazretleri kendisinin de ne derece a- kıllı olduğunu göstermek istercesine HÜR CEZAYİR Cezayir'in İsliklâl Savnsı vea Fransiz zülmünü anlatıvor Üdemel) olarak gönderilir. Fiyatı 8 liradır. P. K, 390 . Anküara Adolf Hitler Bir iç dramının esiri "Türkiye Almanyayla birlikte har- be girmiş olsaydı, zafer' biz kaza- nırdık" gibi bir lâf e Televizyonda gorunen şahıtlerden Madam Schaub, Hitlerin "epeyce aşk macerası geçirmiş olduğunu ve kadınlarla münasebetlerinde bir anor- mallik bulunmadığını teyit etti. Ya- verin karısı, kocasından duydukları- na dayanarak Hitlerin zaman zaman -bilhassa Stalingrad - bozgunundan sonra- uykusuzluk ve sinir buhranla- Y1 geçırdıgını söyledi. Pilot Hans Bauer, Hitlerin son dakikaları hakkında alâka çekici ba- VAl 1puçlar1 verdi. Rus tankları Berli- ne girdikten sonra, Başbakanlık bi- nasının mahzenlerinde intihar eden Hitler, 30 Nisan 1945 günü, ölümün- den yarım saat önce, hususi pilotunu çağırmış, ondan iki şey rica etmişti. Hitlerin ve Eva Braun'un cesetlerini yakmak işinden şahsen Hans Bauer mesul olacaktı. Ayrıca, tecrübeli pi- lottan Hitlerin muavini Martin Bor- mann'ı kaçırması isteniyordu. Mar- tin Bormann, bazı vesikaları ve emir- leri alarak, Hıtlerın halef tâyin etti- ği Amiral Kral Dönitz'le buluşmak üzere vazıfelendırılmıştı Şoför mpka ertesi gün başba- kanlığa gıttıgı zaman, Hitler ölmüş- tü. Cesetler dışarıya bahçeye taşını- yordu. Bra cesedini taşı- makta olan Martın Bormann, Erich Kempkayı gorunce sırtındaki ölüyü ona devretmiş, öne koşup Hitlerin taşınmasına yardım etmişti. Yanya- na konan cesetlerin Üüzerine petrol döküp ateşlemek vazifesi de Hitlerin sadık hizmetkârlarına, yani pilot Bauer ile şoför Kempka'ya düşmüş- tü. yatı hem kendisi, Kem de baş- için hale getiren adam, bir zamanlar insanlığa işken- mek için plânlar kurduğu Baş- bakanlık binasının bahçesinde duman ve kül olup gitmişti. AKİS, 21 MART 1959