İKTİSADİ Bütçe Hünerbazlıklar Gecen haftanın sonunda Cuma gü- nü saat 21'de B. M. M. den ay- rılırken bazı kıdemli gazeteciler, Is- mail Rüştü Aksalın yaptığı — bütçe tenkidiyle. Ekrem Alicanın rekoru- nu kırdığı noktasında müttefik bu- lunuyorlardı. Bütçe müzakerelerinin gedikli takipçileri olan Maliye Ba- kanlığının yüksek memurları da ay- ni kanaatteydiler: İsmail Rüştü Ak- sal, gelmiş geçmış yılların en güzel onuşmasını yapmıştı. Gece Anado- lu Kulübünde müzakerelerin gunluğunu çıkaran D. P. killeri de bu sözleri tekrarladılar. Bütün bunlar, iki gün sonra Aksala cevap veren Malıye Bakanının, Ak— salın İkonuşmasını - niçin "elemle" dinlediğini ve edasını niçin 'buldugunu izah etmektedir. konuşmasının — Mal Bakanlıgı yüksek memurlarını bıl— hassa hayran bırakan nokta, C. H. P. sözcüsünün D P ye mahsus çok ustalıklı muhas nları sayesin- de gizlenmesine çahşılan rakamları ortaya sermekte gösterdiği — büyük maharet oldu. Bu maharet» D. P. sÖzcüsü şair ruhlu Samet Ağaoğlu- nu bile şaşırttı ve ona "Arkadaş! Karanlık rakam kullanıyorsun ay- dınlık rakam kullan" dedirtti Hakikaten âmme sektorunun iç ve dış borçları, Merkez Bankasına olan borçlanmaları, sekiz yıldır elde edilen dış imkânların ne miktara u- laştığı hakkında şimdiye kadar hiç kimse ciddi bir şey bilmiyordu. Bu sis perdesini yırtmak şerefi Aksala nasip oldu. Meselâ Aksal, Hazine i- leltktisadi Devlet — Teşekkülleri ve enzeri müesseselerin Merkez Ban- kasına olan borçları yekünunun 1958 emmuzunun başında 5 milyar lira- ya yaklaştığını delilleriyle — ortaya koydu. Ama bunu yapabilmek için âmme sektorunun 670 mılyon liralık borcunun "ticari senetler" başlığı al- tında gızlendıgını 'tahvil — üzerine avans" kaleminde 359 milyon lira Devlet borcunun yattığını bilmek lâzımdı. Yekün Devlet borçları için de du- rum ayni İdi. Resmi — muhasel göre. âmme borçları 31 Aralık 1958 tarihinde 3 milyar milyon lira- dan ibâretti. Ama bu nisbeten ay- dınlık rakamın gerisinde 9 milyar liraya yakın Devlet borcu gizlen- mekteydi! İşte Aksal, bir, "Dedektif Nik" sabriyle ugra%mış, bu nevi şah- sına münhasır mu enin esrarına şozmege muvaffak olmuştu. Bır de- a Devlet borcunun tarifi dar tutuluyordu. Bu dar sahada bıle bâ- zı borçlar, borç sayılmamıştı. Mese- la Toprak Mahsulleri Ofisinin Mer- kez Bankasından aldığı, 1958 yılı so- nujnda 1 milyar 144 milyon lirayı bu- lan borç başka bir hesaba nakledil- diği için borç sayılmamıştı. Keza "nahoş" 16 VE MALİ Merkez Bankasının Hazineye açtığı avanslar -Kasım 1958 sonunda 649 milyon liraya baliğ olmuştu, borç sıfatına lâyık — görülmemişti. - Dış borçlara gelince, borçları lüzumsuz yere yükseltmemek için 1 dolar — 280 kuruş hesabından vazgeçilme- mişti. İşte bu ince muhasebe saye- sinde, aslında 8 milyar 341 milyon lira olan dar mânadaki Devlet borç— ları, 3 milyar 559 milyona irca edi- lebılmıştı Kaldı ki İktisadi Devlet Teşekküllerinin ve benzeri müesse- selerin Hazine kefaletini haiz olmı- yan borçları da bal gibi — devletin borcudur ve devlet borcu olarak gös- terilmesi lâzımdır. Ortis- man ve Kredi Sandığından çekilen 843 mılyon lıra ve "ticari senetler reeskontu" ve "tahvil üzerine avans" usulleriyle Merkez Bankasına borç- lanılan 1 milyar 30 milyon lira, ik- tisadi bakımdan devletin borcu de- degıldır de nedir? Buna bir de âm- me sektörünün dış borçlarım ekle- mek gerekmektedir. Son dış yardım anlaşması dolayısiyle Türkiyeye len Avrupa İktisadi İşbirliği Teşki- lâtı mütehassıslarının raporları sa- yesinde bu borçların miktarını da -ki Cumhuriyet Hükümetinin resmi kayıtlarına dayanmaktadır 1 Temmuz 1958 de 621 mil: do- lara erişmekteydi. Bor lara bu da eklenilince yekün 11 yar 966 mil- yon liraya erişmektedir., Borçlar üzerindeki esrar perdesi- ni kaldıran bu son derece açık he- sap karşısında Maliye Bakanının ne söyliyeceğini, doğrusu herkes me- Dr. Suphi Baykara Dosya koltukta... SAHADA rakla beklıyordu Ama Polatkanın cevabı, bu "perdelemeler, rakamları suni tasnife tabi tutmak, dünya ta- rihinde görülmemiş hünerbazlıklar" sizin zamanınızda -Polatkan herhal- de harb yıllarındaki Ağralı devrini kasdetmektedır— yapılıyordudan i- baret kaldı. bır hakikat B. M. den ve n gizlenmiyordu. Bütün hakıkatler 'bır kitap kadar verılen" Butîe gerekçesınde mevcut- u! Ne var aliye Bakanlığı sı- rasmda 1938 - l949 yıllarının malı ve iktisadi durumunu açıkça orta- ya seren mükemmel bir butçe ge- rekçesi hazırlıyan —Aksal, kitap gerekçesın— kalınlığındaki — Bütçe de hakiki borç miktarlarını aramış bulamamış ve uzun araştırmalardan sonra Gerekçenin söylemediği ha katleri keşfetmişti. Maliye Bakanın— dan cevap bekliyordu. — Geİgelelim Maliye Bakanının cevabı, —meydan nutukları üslübu ile eski defterleri karıştırmaktan öteye gidemedi. "Nura çıkınız, nura!" erakla beklenen diğer bir rne- M sele de Maliye Bakanının, ecne- bi mütehassısların raporlarım tahrif ederek okuduğu hakkında Aksal tarafından ortaya atılan İddiaya na- sıl cevap vereceği idi. Maliye Bakanı iktisadi ve mali politikanın isabeti- ni ve muvaffakıyetım belirtmek için B. M. M. 21 Ağustos 1958 deki fevkalâde toplantı ında Avrupa. İk- tisadi İşbirliği Teşkilâtı mütehassıs- larının raporlarından parçalar oku- muş ve muhalefete dönerek: "Bun ları yazan mütehassısları maksatlı cahil diye beğenmiyorlarsa, buna bir diyeceğim yok. Bunu açıkça söyle- sinler, cihan duysun. Bu misyonlar tetkiklerini yapıyorlar, — okuduğum mütalâaları yazıyorlar. Sonra arka- daşlar çıkıyor buraya, rahmetli Re- cep Pekerin bir takım tabirleri var- dı, karamsar, kötümser diye, onun kullandıgı bu kelimelerle tasvire gırışıyorlar ki, zannedersiniz emleket zulmette bir vatan. Arkadaşlar biraz nura çıkı- nız nura!" diye azarlamıştı. İsmail Rüştü, bilâhare bu rapor- ları okumak firsatını bulmuş, müte- hassısların yıllardır bıkmadan soyledıgı tenkidleri — tek- rarladığını görerek, nura çıkmıştı. aporun netice kısmında "memleke- tin enfrastrukturunu geliştirmek ve sınai istihsal kapasitesini arttırmak hususunda son yıllarda kaydedilen dikkate şayan terakkilere Tağmen, halen Türkiye devamlı enflâsyonun fiyat strüktürü ve İstihsal üzerinde olduğu kadar, tediye muvazenesi ü- zerinde de felaketengız in'ikaslar yapacak bir noktasında bulunmak- tadır. Bu durum, bütün ekonomiyi altüst edecek ve yeni terakkileri baltalıyacak bir tehlike arzetmekte- ir" demektedir. Raporun diğer bir kısmında da biriken dış borçlara te- mas edilmekte ve "ticari krediler AKİS, 28 ŞUBAT 1959