YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Bir kapı aranıyor (Kapaktaki politikacı) u ha ftanın başında Ankarada eg- lencelı âdis i. gin bir dinleyici türkçe konuşan bir istasyon buldu. .Spiker Fransada pılan referandumdan bahsedıyordu Fakat De Gaulle'u o kadar hararet- le övüyor, onu iktidara getiren şart- ları tahlil ederken bilinen Demokra- si aleyhinde öyle veryansın ediyor, hele kabine buhranlarından Başba- kan devrilmelerinden, politika çekiş- melerinden o derece nefretle bahse- diyordu ki dinleyici türkçe neşriyat yapan bir Fransız istasyonu buldu- ler ve IV, Cumhuriyeti devırerek iş- te, yerine beşıncısını mişlerdi. Spiker yeni Anayasa ın hususıyet— leri üzerinde dururken "tenkidin sa- dece yapıcı olması" yolundaki kayıt- tan bahsetti. Kurulacak Meclis hü- kümete itimatsızlık reyı verebilecek- ti, fakat böyle bir reyleme Meclis ancak İhtilâf mevzuu meselede nasıl tavır takınılmasını tesbit ettıgı, ya- beğenmediği politikan yer'ne bır alternatıf getırdıgı takdırde caiz sayılacaki oO akşam dalgın dinleyiciyi yeme- ğe çağırmakta geciktiler. Bu sayede eşriyatın sonunu alabildi. — Spiker tefsirleri yaptıktan sonra "Bu ak- şamki Radyo Gazetesi sona erdi" de- di. Dinleyici iki akşamdan beri türk- çe neşriyat yapan bir Fransız rad- yosunu değil, bizim Ankara radyo- Devlet Başkanı ve hükümet mensupları Yüzler asık! Ya işlerden ne haber ? gunu düşünerek sevindi. Fakat ken- dısı ni yemek sofrasına çağırdıkların- n spikerin tefsırle ri bitmeden rad- kapadı ve kşam, aynı saatte dalga uz unl ivarında — radyosu- nun ibresini dolaştırırken gene o se- se rastladı. Fransız istasyonuydu ya, Fransız refedandumunu anlatmakta devam ediyordu. Fransa parti kav- galarından bıkmıştı. Bir seçim yapı- lyordu, işbaşına koalisron — hükü- metleri geçiyordu. Şöyle bir Başba- kan çıksın, teşrif devrenin bir baş- tan ötekine memleketi sitediği gibi idare etsin, bu sırada mu alıflerı kendisine hayır duası etsınle yır, bu çıkmıyordu. Bun ukabil ıstıkrarsız hukumetler bırbırını kip ediyor, işler kalıyor» — bundan Fransa zarar görüyordu. Fransızlar dayanamamışlardı. Harekete geçmiş- aynı 4 sunu dinlemekte olduğunun farkına ancak o zaman vardı. Yeni bir heves akat bu hafta Fransız referan- F dunumdan sık sık bahsedilen Turkıye radyolarından ibaret madı. P. Gen Başkanıma çevresinde de Fransadakı rejim de- ğişikliği büyük alâka çekti, bol ke- lâma yol açtı, bunun neticesi İkti- dar organlarında oluk oluk mürek- kep kulla ıldı. "Prezidansiyel — sis- tem" Genel Başkam zaman za- man cezbettiğini bilen yakınları, A- merikadaki. sistemi de geride bıra- kan Fransız sistemini bir misal ola- rak ortaya attılar. Zaten bizzat Ad- nan Menderes kendi kafasında Fran- sa ile Türkiye arasında istediği ba- ğı kurmuştu. Bu hafta Genel Başka- nın çevresinde De Gaulle lâfı ağız- dan — düşmedi. O kadar ki Adnan Menderes Türkiye Başbakanı sıfa- tıyla General de Gaulle'e bir tebrik telgrafı göndermekte daha fazla ge- cikmek istemedi ve bu telgraf haf- tanın başında çekildi. Genel Başkanlık çevrelerı "kuv- i hükümet" fikrinin anın r tarafı" ilerlemeler kaydet- tiğini belirtiyordu. Kısır politika kavgalarından iş — yapılamaması, “şeytan taşlamaktan ıbadet edile- memesi" nden farksızdı. İşte, De- mokrasi diyarı demlen Fran a bi- le bu hakikat nihayet kabul edılmış ve General De Daulle memleketi ra- hatça idare etsin diye — Fransızlar kendisine yeni bir Anayasa ve geniş selahıyetler vermişti. Hele son de- udretli hale getirilen cum- lıurbaşkanının doğrudan — doğruya millet tarafından da değil, lis tarafından seçilmesi, yani b tın mutlaka De Gaulle gibi bır mıll’* kahraman olmasına lüzum unm ması üzerinde bilhassa durulan nok— ta oldu. Fransanın yenı Anayasa ta- evvel etrafında cereyan etti. Fakat çevrenin mensupları ara- sında hadısenın hakıkı mahiyetini gözler ününe ser pek ıkm Mantıklar değil, daha ziyade hısl er, konuştu ve Fransada olup bıtenlerın Aİ halde, General ulle un kotu polıtıka ılara keti yalan, riya ve enfaatperest- likle idare eden sivillere karşı niha- yet ayaklanan ordu tarafından -gü- venilir tek milk kahraman sıfatıyla- iş başına getirildiği hakikati gözden kaçmazdı memleketin mukad- deratını bir askere teslim etmiş, o- nun istediği Anayasayı "aksi halde askeri isyan çıkar" psıkozu ıçınde kabul ettırmıştı Yoksa, "Değişm Fra nsada cereyan eden hâdisenin idealini teşkil etme- mişti Işte, haftanın başında, — Adnan Menderesin yeni bir yurt — gezisine çıkması böyle bir hava ıçınde karar- laştı. 13 Ekimde D. P. Mnsa il kongresi "vardı. Genel Başk rada konuşacakta. Fakat daha evvel lar ihtiva ettıgı gözden kaça ni seyah Fransız lıderın adının sık sık duyulması hiç kimseyi şaşırt- mayacaktır. imkanlar amafih Genel Başkanın yeni bir Mseyahate çıkacağı bu haftanın AKİS, 4 EYLÜL 1958