M U Sİ Festivaller Brüksel hatıraları rüksel Sergisindeki Türk günle- Brinden sonra bir yabancı musiki tenkidçisi, "Türklerin ya paraları çok, ya orkestraları yok" diye "saz- mıştı. Bir Türk orkestrasının Brük- sele gönderilmesi yerine Fransız Co- lonne orkestrasının tutulmuş olması, tenkıdçıyı böyle düşünmiye zorla- mıştı. Gerçekten, Türk Milli Gunlerı konserlerınde modern Türk musiki- sinin bir Fransız orkestrasıyla ça- lınması, prestijimizi zedeliyordu. Brüksel Sergisi konserlerinin haz_ır lanmasına hâkim olan zihniyetle, İs- tanbul veya Ankara — orkestraların- an biri oraya gönderilseydi netice şüphesiz ki korkunç bir fiyasko ola- bilirdi. Fakat herhalde. Türk pavyo- nunu ve Türk Milli Günlerini hazırlı- yanlar, Brükselde 1958 yılında bir dünya sergisi yapılacağından, en az iki "yıl' önce haberdardılar. Öyleyse önceden tedbirler alınabilir, önceden nkara orkestrası, stanbul orkestrası, yahut karma bir orkest- ra Brüksele gitmek üzere çalışma- lara başlıyabılırdı Böylece, milli mu- sikimizi Fransız orkestrasıyla dinletme gıbı acayip bir işe girişmiş olmazdık. Fakat, sergiyi hazırlıyan— larda nerede o tedbir, nerede ile- riyi görüş! Mılh Gunlerın hazırlanı— yumurtanın bırakılmıştır. Konser düzenlemiı gibi bir 1htısas İşi, ya yetkısızlere ya da kaygı- sızlara bırakılmıştır. i Milli konserlerinden önce Ankarada musikişinaslardan — meydana bir komisyon kurulmuş, bu komis- yon sergide üç konser verilmesine karar vermiş, bir Türk orkestrasını oraya göndermenin doğru olmıyaca- ğını düşünmüş, Colonne orkestrası- nın angaje edilmesini kararlaştır- mış şefleri, solistleri, program— ları tesbıt etmiştir. Fakat sonra bu komısyon dağılmış ve tatbıkat ta- mamen, musikiden ve konser 1şlerın— den anlamıyanların eline — kalmış Tabii ki bir Türk orkestrası —dünya çapından çok daha aşağı olan bu- AKİS, 4 EYLÜL 1958 K İ günkü durumunda, attı ay gıbı kısa bır müddet içinde dunyanın gözü ö- üne çıkamazdı. Niçin bu altı ay ön- ce düşünülmüştü de, iki yıl önce dü- şünülmemişti ? "Zararın neresinden dönülse kârdır" deyimin* — uyarak, gecikme yüzünden uğranılan yüzünden, kar yolunun ancak C: ne orkestrasını tutmakla seçilebile- ceğini düşünelim." Acaba bu karar verildikten sonraki iş tutumu, plân- hl, programlı ve bilgili olarak yapı- labilmiş midir? Asla. — Ankaradaki komisyonun tesbit ettiği programlar, şefler ve sofistler aradan geçen süre de boyu eğ degışıkhk— e zama- ninde ihmalkâr avranılmış, — hele Colonne orkestrasıyla yapılan temas- larda "gülünç durumlara düşülmüş- tür. Altı önce, Türk günlerinde Uç konser Verılmesı kararlaştığı halde, öbür milletlerin bir, sn çok iki kon— ser hazırladıkları ogrenılınce bizim konserlerin de e indirilmesi ka- rarlaşmıstır. Başka mılletl erin 'ne yapacaklarım — öğrenmeden — kons sayısını ve programları tesbite kalk- manın, hattâ Colonne orkestrasıyla üç konser için mukavele yapmanın zararı, adı geçen orkestraya iki kon- ser için üç konser parası ödemek su- retiyle çekilmiştir. Yalnız o kadar mı? Colonne orkestrası- müdüriyeti, ilk provanın 2 Ağustos Cumartesi sabahı yapılacağını B Ataşesi Nail Mutlugıle bıldırdıgı hakle Mut- lugil bunu kı idarı edecek Türk orkestra şeflerıne bıldırmeyı unutmuş, neticede bır yandan kon- serlere katılacak ürk şefleri ve musikişinasları Paristeki ataşelik bi- nasında habersiz beklerlerken, — öte yanda da Colonne orkestrası musi- kışınasları prova salonlarında prova şeflerin ve solistlerin nerede provanın ücreti 50.000 frank böyle- ce sokağa atılmıştır. Bazı bestecilerin şeflik hevesleri- ni tatmin için, bir onserle üç tane orkestra şefi sahne çıkarılması, isin tuhaf taraflarından bilidir. Tat- lısu frenkçesı denebılecek kadar ba- yağı bir Fransızcayla yazılan ve e- serlerle bestecılerı hakkında — doğru dürüst bilgi veremiyen program not- lan -meselâ Cemal Reşit Reyin ta- riht bir olaya dayanan "Fatih" sen- fonık şiiri hakkındaki — notlarda ö- bir kısmın atlanması ve bes- tecıden İlk özellik olarak operet bestecısı diye söz edilm konser* lerin ne derece tıtızlıkle hazırlandı— ğının kâğıt üstündeki delilidir. Her- halde Brüksel sergisi Türk konser- lerı sergi komıserı Munis Faik soyun indeki memurların 1ft1har edecegı bır faaliyet olama- mıştı Okuyucu mektupları Kalkınma — hakkında alkınan Türkiyede "yol yap- a makinaları" diye tavsif ettıgımız eşeklerin resmını gön- der Bu 20.8.1958 tarıhınde Odemışı Salıhlıye bağla- yan ve turistik bulunan Bozdağ ve Golcuk yaylalarının yo- lu uzerındekı dada çekılmıştır a Çeşmesi yanın- eahhit — nakil vasıtalarının ıhtıyacı olan lastik ve min — edemediğ 1nden taşları merkep katarları ile nakletmek zo- runda kalmıştır. 20 nci asrın D. P. Türkiyesin- de "Görülmemiş Kalkınma"nın 'Gorulmemış' acaıplıgı ni D. rının — sözcülerinin kkatine arzedilmesinde — yardımlarınızı rica ederi Mustafa Uyar - Ödemiş Mecmua hakkında ecmuanızın 220 haftalık — bir okuyucusuyum. Bugüne kadar sabırla dogru dürüst, her hatalardan sıyrılmış AKİS'e ka- vuşmayı bekledim.' Yeni cildinize' başlarken yepyeni bir sekle tek- nik üstünlüğe ' ulaştıgınızı zannet- miştim. Fakat bugün elime gecen sayınız geçen hibi olm; iyor. Mün çatınıza hiç bir dıyecegımız yok. akat şu teknik hususlara biraz olsun dikkat edin. Bunu da yapa- yorsanız, mecmuanın teknik hu- suslarını her hafta — düzelteceğiz, düzelttik diye bızlerı bari oyala- yıp ümitlendirmeyi Aytekin Kuçulkçelen — Bursa 31