K İ Ünlü Operalar (Hazırlayan: — Faruk ner. Doğan ardeş Yayınları, İstanbul, — 1958. 495 sayfa, 15 lira). pera, musiki sanatının dalları arasında, halkın en k ilgi gösterdiğidir. Fakat opera —dinleyi- cisinin bir meselesi vardır. Bir ope- anın mevzuunu anlayabilmek. mek kolay değildir, üstelik — birçok şarkıcının, ses uğruna kelimeleri a- çıkça telâffuzdan fedakârlık ettiği bilinir. peraların mevzularını anlatan zularını anlatanlar hemen memlekette bol bol halın, geçen yıl çıkan "06 Opera" sı, öbürü de Faruk Yenerin yedi yayın- lanan "Ünlü Operalar" ıdır. Mahmut Ragıp Gazimihalın, Devlet Konser- vatuarı Musiki öğre olması, kitabını, Faruk Yenerınkınden daha istifadeli yapmamıştır. Bulanık, iti- nasız bir yanlışlıkla- imlâ bozukluk- rahatça vermemektedir. İstanbul Radyosu Program Şefi Fa- ruk Yenerin kitabıysa, edebt — deşer taşımaktan çok uzaktır. Hattâ ifa- desi dikkatli bir gözle incelendiğin- çok daha akıcı bir anlatışla opera mev- zularını sunmaktadır 55e karşı 94 undan başka Yenerin kitabında, Gazimihalın 55'ine şı, 94 o pera vardır. Baskısı ve dizgisi, öbü- rüyle kıyaslanmıyacak kadar itinalı ve pahalıdır; cildi ve renkli ceketi vardır. Fakat, bu itinayı gösteren Doğan Kardeş Yayınları, gerek ka- paktaki, gerek içerdeki —resimleri, usta bir ressama yaptırsaydı, zahmet ve iyi niyet karşılığını daha iyi ur uk Yener herhalde, 94 opera- yı seçışiııdekı tutu bakımından bazı itirazlarla karşılaşacaktır Do- nizetti'nin "Elisir 'ALl ", Belli- Sonnambul""gibi ünlü -üstelik Ankara Devle Operasında da oynanmış- operaları kitabına da- 32 TAPLAR: Faruk Yener 55 — 94 bil etmemesi, buna karşı Lortzing'- in "Der — Wildschütz", — Cornelius'un "Der Barbier von Bağdad" gibi çok daha az tanınmışları alması yersiz sayılacaktır. Bundan başka -Berg'in "Wozzeck" "bü- ton sistemiyle yazılmış orkestrasyon..." demesi gi- bi- yanlış ve manasız ifadeler de, az olmakla beraber, yok değildir. Bundan Önce bir de "Küçük Batı Müziği Ansiklopedisi" neşreden Fa- ruk Yener, herşeyden önce yabancı dil bilmiyen musiki meraklısının ih- tiyacını karşılama yolunda — yaptığı çalışmalarla övülmeğe lâyıktır. lü Operalar" gerçi, opera sanatının meselelerini bir denemeci gözüyle ele alan ve yazarının şahsiyetini a- çıklıyan bir eser değil, bir derleme çalışmasıdır at, radyoda olsun, tiyatroda ols operadan zevk al- mak ıstıyenlere kolaylıklar sağlıyan bir yardımcı olacaktı EĞİTİM PSİKOLOJİSİ (Yazan: H. Şükrü Selçikoğlu, Gazi Eğitim Ehnstitüsü g Oji Bölümü yayınları, Cilt I, 'A, Sanat Matbaası 1958, 332 sayfu 850 kuruş) ğitim Psıkolo_ıısı, kendi sahasın- da belki de mleketimizde ilk efa yayınlanan telıf bir eser. Gazi Eğitim Enstitüsünde yıllardır psiko- loji ve eğitim psikolojisi, dersleri, ve- ren H ükrü Selçikoğlu, yayınladı- ğı bu kitapla fikir dünyamıza ger- çekten dört başı mamur bir eserin ilk cildini kazandırmış oluyor. Te- menni edilir ki bu cildi başka cilt- ler takip etsin. Gene temenni edilir 'olmaktan bu mevzuda çalışan, eser veren tek insan Selçikoğlu olarak kalma- sın da, Selçıkoglunun eserını daha ka eserler takip Şukru Selçıkoglıı Egıtım Psiko- lojisi adlı eserinde bir çocuğun doğ- günden itibaren anne baba e- başlayıp, okul sıralarından ha- ata karışınçayâ kadar geçireceği psıkolo_ıık üzeri çesi ve eğitim psikolojisinin — mahi- yeti anlatılıyor. Kitabın ikinci bölü- münü eğitim psıkolo_ıısınde metod- lar, üçüncü bölümünü de veraset ve içgüdüler — fasılları — teşkil — ediyor Dördüncü bölüm çocukta — biyolojik gelişme, beşinci bölüm ps - bi- yolojik gelişim ve faktörler, altıncı bölüm ise olgunluk ve farklılaşma mevzularına tahsis edilmiş. Sonra bunları sırasıyla çocukta — hareketi hayat görünümleri, zihni hayat, hissi hayat, şahsiyet ve sosyal geli-, şim başlıklı bölümler takip ediyor. bölüme ayrılmış kitap, men her bölüm resımlendırılerek şemalar ve grafiklerle de daha can- h, daha hareketli bir hale getirilmiş. zu ile alâkalı fından değil, aydın tarafından da zevk İle takip edilebilir halde okuyucuya sunulmuş. Selçikoğlu bu kitaba yaz- dığı önsözde şöyle diyor: "Psikoloji bir ilimdir ve 'beynelmileldir. Halbu- ki terbiye son derece milli bir mü- essesedir. Bir millet ancak ve yal- nız kendine mahsus olan tarafım koruyarak yaşar. Milletler birbirle- rinden herşeyi taklit edebılırler, fa- kat maarif taklit edil İlim bütün ınsanlıgın malıdır, ilmin milliyeti yoktur. Lâ- kin terbiyenin milliyeti vardır, mil- liyetsiz bir terbiye tasavvur bile e* dilemez Tercüme terbiye kitaplarına tinat ederek çocuk yetiştirmek, biye sistemi kurmak, okul milif mevcudiyetimize aykırıdır. arifçilerimiz bu basit hakıkatı öğre- nip hiç unutmamalıdırlar' Selçikoğlu gene ayni önsözün bir başka yerınde de tekrar ayni mev- zua dönüp, "Çocuklarımızı muhtelif tesirlere kapılarak 'tecrübe tavşan- ları' gibi kullanan 'tercüme maarif in zararlarını anlamakta geç kalmış ve ger kalmaktan korku- orum" demektedir. Hayli enteresan bir mahiyet taşıyan ve sadece öğret- menlere, psikolojik eğitim mevzuu ila ilgilenenlere degıl hemen her an- muşterek şünülmeğe, ders almağa değer bir eser. AKİS 4 EYLÜL 1958