AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin İktisadi Kalkınması Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır?” e Insanlar daima gün- den daha iyi olacak dı ve düşüncesi uğrunda haya tla devam- lı surette mücadele —halindedirler. Bu didinme ve gayretin gayesi mü- reffeh bir hayat seviyesine yüksel- mekle huzur ve saadete — kavuş- maktır. bu Mevcudiyetini tehlikeye sokmak ve İstikbalinden endişe etmek ister i iktisaden kuvvetli letlerin bekası iktisaden — kuvvetli olmalarına dayanmaktadır. Yalnız, u işe girişirken zaman —kaybına yici tedbirlere ihtiyaç vardır İktisaden kalkınmaya niyetli olan milletlerde önce, " aç"la- rın tesbiti ile işe başlanır. İhtıyaç, insanlardaki herhangi bir noksa- nın telafi edilmek arzusu ile birlik- viyesi ve iktisadi İmkânları nisbe- tinde bu mefhumun çerçevesine gi- rebilmektedir. İşte, bu çeşitli ihtiyaçlarla elde- ki mahdut vasıtaları vuşturmak ve getirmek için milletlerin ceği ayretten .milli — gelirlerinin arttırılmasını ihdaf etse bile- meydana getirilecek İktisadi faali- yete "kalkınma" denilebilmeği, her şeyden evvel bunun, hurrıyet ıçınde yapılması da ve İktisadi manada "hürriyet"- ten maksat: "aleniyet" ve "mura- kabe" prensiplerini ihlâl edebilecek iher türlü ıhtıraslardan azade ol- maktır. Halbuki bu prensiplerin "demokratik 'im"e has olduğuna ve belli başlı farikalarım teşkil et- tiğine bakılırsa, düzgün bir iktisa- di nizamın ancak sağlam ve her zaman güvenilebilir hukuki müey- yidelerle ümkün olabileceği kat'- iyetle söylenebilir. Her ne kadar -XTT - iktisadi —yürüyüşe hukukun — ayak uydurmak mevkiinde olduğu ileri sürülebilirse de, iktisadın karşılaş- tığı bütün müşkülleri daima hukuk halletmiştir. Bu ıtıbarla bunların ızın di- meselesi- nin münakaşaya tahammülü olma- sa gerek... Mılletlerı idare edenler ya bilgi- übesizliğin — neticesi, kaprislerinin — esiri olarak, menfaatlerini is- si saik satlann perdesi altında, Devletin her türlü sınatf ve iktisadi müesse- selerini birer ıstısmar âleti halıne getırebılırler ettirme çıgırıdan sa- hukukt prensipleri tağyir et- meye ve demokratik kanunlar ye- rine en sakini usülleri ihdas etmek- y “a — © - kalkınma mündemiçtir. kratik mille tlerde siyasi partılerden birinin mensupları far- zımuhal bir seçim munasebetıyle yaparken, bakımdan mahzurlu olma- attâ Devletin zararı ile bilmelerine rağ- kendi propagandalarını iktisadi sına ve h neticeleneceğini Şevket OMAY men, o bölge sakinlerine bir fab- rika vaadinde Devletin gelirinin bu türlü maksat- lar altında istismarı olan böyle bir teşebbüs karşısında — mes'ullerden hesap sorabilmek, o milletin -veya mümessillerinin, en tabit hakkı de- ğil midir? Keza her hangi bir ik- tidar kendi iktisadi politikasını güderken iktisat İ İ sahiplerine etmez de tempo ile mıllı lerde israf ederse; tin zarurt ve mübrem n kuyruk olmu sıra idare edenlere sırf yarandığı sebep- le bir şalısın veya zümrenin en lüks arzularını tatmin etmeye tevessül eder hürriyetin ademi mevcudi- i i sahiplerini imkânından mahrum bulunan böyle bir milletin, idare edenlerin arzularına boyun eğmek ve lütuflanna bağlı olmak- tan kendini kurtaramadıkça, "ikti- sadi kalkınma"dan bahsetmesi lünç olmaz mı? Halbuki bilindiği üzere hukuka bağlı olan nilletler, ancak iktisadi politikalarını beğendikleri kimsele- ri iktidarda tutmaya muktedir ol- duklarına göre, bir milletin — istik- bali için dahi olsa vatandaşlarına tahammülün fevkinde fetler yükleyen — hüküm mokrasilerde yerlerini sür atle mu- halif partilere terketmek zorunda- dırlar. gü- Yukarıda verilen basit misâller muv hesinde neti c larak deni- lebilir ki, milletleri idare edenlerin takip edeceği iktisadit politikanın milletçe bilinmesi için aleniyetin, ve bu politikanın tatbikatında doğ- ru yola karşı yapılması muhtemel her türlü inhiraflara şarttır. modern iktisat sistemi de, eşya ü- zerindeki haklar ve iktisadi kalkın- ma bakımından çok geziş bir ale- niyete ihtiyaç gösterir. Bu aleni- muamelelerde kontrol ve emni- hukukt himayede hüsnüniye- içtimai münasebetlerde de is- tıkrarı temin eder. AKİS, 4 EYLÜL 1958