Bilvasıta Tecavüz D ışarıdan — tecavüze — karşı Doğudaki büyük dostları taramadığını gören Mr. Dulles, diyarına çöken bu ince hastalığım dür! Hazık doktor, düşürmemektedir. Gelgelelim, ne iyi dört — başı bir - tarifin iki noktaa’a bırleşmektedırler 1 fk bir 'uru, ısında — birç vasıralı tecavu' le gözündeki merteği görmeye davet tecavüze silâhla u bulduğunu nasıl Birleşmiş — Milletler iddialarıni — reddettiğini Gazeteciler bununla yetinm miyarınının ne yapılan propaganda mı, Amerika n dolarıyla işlı en — Hür dan fa mı küm h kkında degıl mıdır9 Yoksa temin etmek mi lerin Amerıkan sılahlarına ve Amerikalı masın uyurmalı? — Guatemalada doların yaptığı Musaddik'ı organize edildiğini -ine ne 1sım vermeli? - İranda Hangi parayla gazeteciler — bu Mr. Duülles'ın bu kadar beplerini - araştırmaktadırlar. tahtlarında tutmak ve bir sistem kuran Meternih gibi, mak istemektedir? — Demokrasinin Arabistanda — v.s.. ancak <zor İktidarın — tapusunu Mr. vazifesi" — sözleri ulles, kaderini ısteıı'ıgı ilga ettirmelidir. çayı telaşlandırırlardı Dostları teskın ıçın derhal Cumhurbaşkanının hus si bir temsılcısı - gonderı]ır, bırkaç yüz milyona sulh olunurdu. Demek ki şimdi, bu Uzak Doğunun tecrübeli diktatörlerinin metodları Yakın Do- ğuda da öğrenilmişti. Birleşmiş Mil- letler askerlerine olmaz diyen genç ral Iraka yürüme tehdidini yeni- den ortaya çıkartabilir ve neticede 5-10 milyon dolara bu mesele kapa- nırdı. Doğrusu şu Irak ihtilâli Ame- rikaya bir hayli pahalıya mal olmak- tadır. Gelgelelim iş —Ürdünle bitme- memektedir.. Amerikanın Birleşmiş Milletler askerlerı teşkili fikrinin Genel Kurul üçte iki, ekseriyeti temin, etmesi gerekmektedır Böyle hazırlanan hazan yaprakları gibi bunun sebebini Lübnan hâdiselerinden bir hukukçu olan Mr. Dulles tatminkâr — bir idini suç sayı olabileceğini, Hukuku mütehassısları — bu i yapmaya Bilvasıta bu tarif bilvasıta aydınlık - getirememektedi ok - Amerikalı suçla ndıran karşı iSPAtT müşahitlerinin hatırlatmaktadırlar. memekte ve uğunu — sormaktadırlar. tecavüzün ölçüsünü Avrupa hareket etmektedir? Keza Mr. sözlerı mleke tı saçma bir formüle Dulles'ın maksadı Avrupadaki Mr. kuvvetiyle bir İncil haline gelen Amerıkan Istıklal Beyannamesının İZASI Doktrininin, — Orta dökülmekten — kur- keşfetmiştir. ismi - "bilvasıta bu kelimeyi Eisenhower tecavi ağzından obunun beri mikri ne de diğerleri, verebilmişlerdir. — Tâbir — bir altında dünyaya gelmıştır an Birleşmiş Milletler, — si- kabul — etmiştir.. O tarih tecavüz — şeklinin çalışmaktadırlar. Hukukçular tecavüz olması için: tarifimi çatısı bir devlet tarafından — yapılmama- tecavüzün nasıl teşhis — edilece- gazelecı Dulles'ı Gazetecıler Pekâlâ. — Fakat demek, Dulles ın bıle sinirlenmiş, evvelâ — ke ndi etmışlerdır! koyacaksınız edeceksiniz?" Mr. bilvasıta bu — ültramodern İktidardaki rejimlerin, teşkil etmektedir? Radyosu ire tecavüzün aleyhine O halde üÜz sayma lâzı hazırlayanlara silâh alde Endonezyadaki âsi- mütehassıslara sahip — bulun- ğı hükümet darbe- deviren kuvvetlerin nasıl ve sormalı? kalmamakta ve hukukçu dört elle sarılmasının se- 1ta — tecavi ihtilâl kimden liberalleri A İktıdarda düşünme kalanlara ktedir? O — halde Amerikalıların İktidarda Birleşmiş Milletler -Antlaşmasında yazı- gibi tâyin etme hakkı ifadesini de bir şey halen imkânsız gözükmekte- dir. Zira komünist memleketler ve başta Birleşik Arap Cumhuriyeti ol- mak üzere Asya - Afrika — grubu, Amerikan askerlerinin derhal çekil- mesi hususunda ısrar etmektedirler. Bir ara Amerikanın baş dostu paye- sine yükselen Suudi Arabistan da, bu haftanın başında Kahire de yayın- lanan tebliğle, bu talebe katılmıştır. Bu durumda Amerikan teklifinin he- men kabulü mümkün değildir. Sair sözü.. E ısenhower dan kür çıkan Rus delegesı beklendıgın— den daha az sert konuştu. Gromyko tabii ki, "mütecaviz" lere ateş püs- kürmeyi unutmadı. "Petrol, petrol, yine petrol!" diye bağırdı. İngiliz ve Amerikan — monopolistlerinin — Orta Doğuda iştahlarını kabartan ve as- keri müdahelelere sürükliyen sebep buydu. Rus Dışişleri Bakanı Türki- yeye çatmayı da unutmadı. Ama bu İthamlara rağmen Kızıl Çinin Bırleşmış Milletlerde temsil e- dilmesi — meselesine okunmadı ye Eisenhower'ın Bölge Kalkınma Fo- nundan 1y1 Ur dılle bahsetti. o'dan sonra Birleş A- rap Cumhuriyeti Başdelegesi Mah mud Fevzi kürsüye çıktı. PHemen hemen Gromyko'nun sozlerını tek- rarladı ve lngılız Amerikan asker- lerinin derhal — çekilmesini — istedi. Şimdiye kadar Birleşmiş Milletlerde Amerikanın sözünden çıkmıyan bazı Güney Amerika memleketleri de hu fikre — taraftar — görünmektedirler. Bağdat Radyosu, Rus teklifinin dün- ya halk efkârının hislerine tercüman olduğunu söylemektedir. — Mamafih, Hür Dünya lideri pek yalnız sayıl— maz. İngiltere başta olmak üzere di- ğer NATO memleketleri Eisenhower plânının hararetle müdafaasını yap- tılar. Bilhassa Fatin Rüştü Zorlu bu bir h oldu işte bir hayli muvaffak Zorlu sadece Amerikan planım desteklemek ve Rusyanın — Türkiye hakkındaki iddialarına cevap er mekle yetinmedi. Arap milliyetçiliği karşısında Türkiyenin 40 yıllık tutu- munun, UÜUniversite hocalarını imren- dırecek nefasette ve son derece İlirik bir tahlilini yaptı. Zorlunun yıllar- dır AKİS'te ve Irak hâdiselerinden beri Ulus'ta ve diğer bazı gazeteler- de çıkan fikirleri benimsemesi 'haki- katen tatlı bir surprız oldu! urk Dışışl Bakam ekspozesi- ne, Misak-ı ıllı zamanından başla- dı. Mısakı Millide, Arap memleket- lerinin kendi — kendile rını idareye hakları olduğunun hnasıl ifade dıl— diğini anlattı. Lozan Antlaşması mü- zakereleri sırasında da Türkiye Arap Dünyasında manda sisteminin kurul- masını reddetmiş self — determina- tion prensibine olan bağlılığım tek- rarlamıştı. Türkiye, 1932 de Millet- ler Cemiyeti üyeliğini, Arap memle- ketlerındekı manda idaresini ihtirazi kaydıyla kabul Türkiye bugün de, "Arap memleketlerine tam bagımsız ve hü- kümran olarak, dışarıdan hodgâmca müdaheleler yapılmadan kendi ka- derlerini hazırlamak fırsatı verilme- sini", sulhun güvenliği - bakımından temel şart saymaktadır! "Arap mil- letlerinin kendi arzularına uygun o- larak birleşmesini görmeyi — samimi olarak" istemektedir. Bu çok doğru sözlerden Iraktaki yeni rejimi — geldiği — vere göndermeye ve Chamoun'u kurtar- maya kalkışmaya bilmem ne deme- liydi? Bereket Şarkta yaşıyorduk Eee Şarkta da hocanın sözü dinle- nir, gittiği yoldan gidilmezdi.. Duellonun sonu enel Kurulun olağanüstü toplan- tısı, dünyanın dört bucağından gelen hatıplerın içlerim boşaltması- na vesile oldu. Bundan başka Ame- Bir- 1958 sonra rika ve Rus Dışişleri Bakanları." AKİS,23AĞUSTOS