YURTTA OLUP BİTENLER vadis salı gecesi, yani B. nin savcılı- ğa müracaatının hemen akabinde Ankaraya geldi, gazeteciler arasında yayıldı. Çarşamba Akşam zetesi mahcup tazenin ellerde dola— şan meşhur resimlerinden birini üç sütun üzerine basarak meseleyi du- yurdu. Perşembe gunu Yeni Sabah Kasım Gülek ile B. nin büyük poz birer portrelerini — birinci sayfasına bastı ve kocaman puntolarla "Ağır itham: Gülek bir genç kızı iğfal et- miş" başlığını koydu. —Alttaki yazı- da "genç kız"ın basın toplantısında verdiği bütün tafsilât vardı! Kasım Gülek kendisini müdafaa için derhal harekete geçti ve avukat olarak ba- zı partilileri — vazifelendirdi. — Gülek ve avukatları ilk iş olarak mahcup tazenin dekolte resimlerinden mü şekkil bir koleksiyon derlediler. Avu— kat Ekrem Özdene göre bu iş hiç de mamıştı, zira mahcup tazenin fotografçılık sanatına — hizmetleri yüktü. Arkadan, işin politika ta- rafı geldi. Başı derde giren her siya- si gibi Kasım Gülek de derhal, 1şin altında "karşı tarafın tertibi" ni gör- dü ve o yolda kendisini partisi bü- yüklerine ve —mensuplarına karşı müdafaaya girişti. Kendisini mah- vetmek istiyorlardı, B. yi bu mak- satla başına belâ etmişlerdi! Fakat Genel Sekreter mahcup tazenin an- lattıklarının doğru olun olmadığını, kendisini tanıyıp tanımadığını açık- lamadı. Avukatının söylediği ve C. H. P. İstanbul ili basın bürosunun bildirdiği "bunun bir iftira olduğu, Gülekin müfteri ve müşevvikleri a- leyhine" dâva açacağından ibaret kaldı. Fakat Gülekin B. yi hiç olmaz- sa tanıdığı, otomobiliyle hava mey- danına bir kaç defa götürdüğü, mah- cup tazeyle birlikte orada burada göründüğü, i maceranın B. nin arkadaşlarınca bilindiği bu haf- tanın başında aşağı yukarı sabit ol- du. Genel Sekreterin "iftira" dediği hadise, iğfal 1ddıasıyd1. Zaten dâva mevzuu da i tiğini" gazetecilere iftiharla anlatan modern Meryem Ana çocukluk ya- şım çoktan geride bırakmıştı ve re- . B, Gülekin kendisiyle evlenme- 1stedıgın1 sonra boşanabılecekle— rini sölüyordu mukabil, ağız- larda dolaşan 'bir başka rivayet Gü- lek 50 bin lira verirse" mahcup taze- nin dâvasından vazgeçeceğiydi. kat Güleki tanıyanlar şortlu Sekreterin bu iki şarttan birini kabul zorunda kalsa tereddütsüzce birinci- sine yanaşacağını ifade ettiler. Komik skandala İktidar organı gazeteler hiç karışmadılar. Bu, ken- dilerine yukardan gelen — talimatın neticesi oldu. Ne yapılması lâzım geldiği Dr. Namık Gedike soruldu Dr. Namık Gedik "ademi müdahale" talimatı verdi. Buna mukabil bilhas- sa Yeni Sabah meselenin üzerinde ehemmiyetle durdu. Eee, nabızdan anlayanların hali başka türlü — oku- yordu! Fakat İstanbuldaki Emniyet ve Adalet makamları bu iste, aman bir hassas davrandılar, bir hassas dav- randılar, herkes büyük iftihar duy- du. Demek genç kızlarımızın bekâ- retleri bizzat Emniyet müdürünün, bizzat Savcının teminatı Altındaydı nin hakkının korunmasında Emniyet mü- Zira B. kolları onlar sıvadılar. Gülek plajda güneş banyosu yapıyor andı! B. basın toplantısında Fesüphanallah! dür muavini Ferit Sözen -Türk Fr- ançoise Sagan'ı Suzan Sözenin eşı— böyle bir iğfal hadisesinin vukuun dan haberdar olup olmadıklarını ga- zete muhabirlerine sordu. Aynı ak- şam Savcı Hicabi Dinç hadıseyı teyıt etmek isteyen gazetecilere görülm miş kolaylık göstererek B. adındaki bir kızın Kasım Gülek aleyhinde a- dalete başvurduğunu bildirdi. Kızla- rın Gülekten Hiltonda aldıkları ran- devu meselesıyle ise -Hilt a kar- şılarına Gülek avukatları çıktı- Emniyet muduru Cemal Tarlan meş- gul oldu. Yalnız, akıllara şu sual ger- di: Acaba hakkında ihbar yapılan şahıs Kasım Gülek değil de bir baş- kası olsaydı aynı alâka gösterilecek miydi? Gülekin hâdisedeki tek kusuru amafih, İktidara birinci derecede namzet bir partinin 2 numaralı adamı olduğunu bir yandan iddia e- derken, öte yandan sokak çapkınlığı yapacak kadar hafif Genel Sekreter geçen hafta sosyetenın ve siyasi çev- relerin 1 num mevzuu haline geldi. Tabii polıtıka adamlarının bü- yüklüklerinin tuttukları metres sayı- sıyle ölçüldüğü bir devirde nihayet bekâr bir adam olan Kasım Gülekin adeta istida vererek gelmiş ve hica- bının, masumiyetinin derecesi, ihba- rın mahıyetı hakkında mevcut çıplak resimleri, yaptığı basın toplanyısıyle mükemmel fikir vermiş B. sebetınde ayıplanacak hiç bır taraf bulunmazdı. Eğer askerlikte ve po- AKİS, 23 AĞUSTOS 1958