İKTİSADİ VE MALI SAHADA. Bir dolarlık Bir dolarlık malın ihracat malının yeni İhracat fiyatı içerdeki tutarı Fark Kuşyemi 902 876 526 Tiftik 902 638 264 Manganez 902 35255 549,5 Borasit 902 366,6 535,4 Balık 902 413,5 488,5 Barsak 902 64 338 Kendir tohumu 902 452,8 449,8 Küspe 902 451,2 450,8 Mercimek 902 423 79 Palamut 902 512.7 389,3 alex 902 * 535,8 366,2 Meyankökü 902 461 441 Narenciye 902 548,3 353,7 Halı - kilim 902 564 338 Şeker 902 1222 220 Kredilerini, pek âlâ ihracatın finans- Idare manına yöneltebilirler. Bundan baş ka tüccarın elindeki stoku, gayrı menkulleri ye altını paraya çevirme- si fena mı olacaktır? Polatkan Avrupa İktisadi İşbir- liği mütehassıslarının "telkin" derini çabucak unutacağa benzemektedir. İş bilenin, kılıç kuşananın u haftanın başında kuş yemi, yva vs. gibi İhracat malları fiyatlarında vuku bulan aşırı — yük- selmeler kimseyi şaşırtmadı. Hattâ Milli Korunma Kanununa rağmen el altından "primli" pamuk satışları bile yapıldığı rivayet olunmaktadır. İhracatçılar stoklarım — arttırmak derdine düşmüşler, bu yüzden fiyat- lar yükselmeye başlamıştır. Devalü- asyonun ihracatı kârlı bir hale ge- tirmesi üzerine, bunun başka türlü olmasına imkân yoktu. Nitekim yu- karıdaki tablo -ki geçen haftaki tab- lonun devamıdır - ihracatçıların ö- nüne açılan yeni kâr ufuklarını gös- termektedir: Hayatlarından en çok —memnun görünenler tütüncüleridir! Mubayaa mevsimi çoktan kapanmış, büyük 'firmalar stoklarını — yapmışlardır. Devalüasyon dolayısıyla asgari 150 milyon lira açıktan kâr temin ede- ceklerdir. Birçok tütün tüccarı, daha fazla stok yapamadıkları için dert- lidir!.. Tablodan görüldüğü gibi yeni ih- racat fiyatları, ihracat tüccarlarım çok avantajlı bir duruma geçirmek- tedir. Yalnız» bir tek madde, 6,20 lik cömert prime rağmen dışarıda alı- cı bulamıyacaktır. Bu talihsiz mad- de, görülmemiş kalkınma edebiyatı- nın başlıca incilerinden biri olan şe- kerdir! Son karardan sonra, bir do- lar miktarında şeker ihraç eden fir- ma, 902 kuruş alacaktır. Halbuki bir dolarlık şekerin fiyatı içeride -maliyetine bile satılsa- 1222 kuruş- tur! 22 Bir istifa eçen hafta Çimento Sanayiinin başında bulunan Burhan muta- nın istifasını vermesi, Ankara siyasi çevrelerim bir hayli — meraklandırdı. Uzun müddet Hazine Umum Mü- dürlüğünü yapan Ulutan, görülme- miş kalkınmanın başlıca artizanla- rından biri olarak tanınıyordu. An- cak D. P. Grubundaki meşhur fırtı- nadan sonra, Polatkan Bakanlıktan ayrılırken Hazıne Umum Müdürlü- ğünden ayrılmıştı. İstifanın sebepleri uzun spekulas— yonlara yol açtı. Bazıları, kredi üze- rine bina edilen Çımento Sanayiinin son tahditlerden sonra çok müşkül durumda kalacağını ve Ulutanın is- tifasının — bununl ilgili olduğunu soyluyorlardı Fakat D. P. İktidarı- haleti ruhiyesini daha iyi tanı- yanlar 1st1fanın sebebini aramak için çok ince eleyip sık dokumaya ihtiyaç duymadılar İstifasının sebe- bi, Zafer gazetesinin sütunlarında yatıyordu. akikaten son iktisadi kararların ilânından sonra Ulutan coşmuş ve yeni dış yardımın ve kararların ö- nümüzde açtığı pembe ufukları be- lirten bir makale kaleme almıştı. İstikbalin toz pembe olduğuna İna- nan Ulutan bu makalede, yarının bü- yüklüğünü 1fade edebilmek için, ma- zideki bazı ufak tefek kusurlardan da söz açmıştı. Ulutan Zaferde - riyere adı altında bir taraftan ihra- cat gelirlerimizin her sene mühim bir kısmını bel eden, diğer taraftan dış piyasalarda mali itibarımız üze- rinde ziyadesiyle menfi tesirler icra eden gecikmiş transferler"den ah- setmişti. Muhalefet yıllardan beri bu id- diaları tekrarlıyor dışardaki mali İti- barımızın düştüğünü soyluyordu İk- tidar ise bu tenkidlere "yalan" diye cevap veriyordu! Dışardaki mali itibarımız her zamankinden kuvvet- liydi! Yeni dış yardım da bunun de- liliydi! Bu iddiaların mürekkebi ku- rumadan nasıl olur da eski bir Ha- zine Umum Müdürü, "mali itibarı- mız —üzerindeki — ziyadesiyle menfi tesirler" den bahsedebilirdi? Muha- lefetin ağzına böyle bir sakız veri- lir miydi? Ulutan politik bir gaf yapmıştı. O halde gitmeliydi! BİZİM MALİYE UZMANLARI! AKİS, 23 AĞUSTOS 1958.