YURTTA OLUP BİTENLER, Zeyyad Mandalinci Şerefe iki kadeh nin imzasıyla Meclise sunulması bir teamüldür, bir zarurettır Bu takrir- lerin en mühim . P. aleyhin- de 1957 seçımlenne ait tahkikat açıl- ması için takrir, ara — seçimlerinin yapılmaması için takrir. Meclisin 1 Kasıma kadar tatile girmesi için, tak- rirdir. Grubundan manen mesul o- takd 1r bir stifa müessesesinin mevcudıyetını aman elbette ki bil- mektedir- —kültürlü bir insandır. Fransızcayı iyi konu%makta İngiliz- ceyi anlamaktadır. Bugünkü devlet adamları için elzem iktisat bilgisine sahiptir. Kibardır, adabı muaşerete vukuf ve riayeti fazladır. Görmüş ve geçirmiş bir hali vardır. Memuriyeti ve milletvekilliği sırasında çok do- laşmış, çok yer gezmiştir. Adaylığı her defasında yoklama ile kazanmış, merkezden asla gösterilmemiştir. Büyüklerle tanışma H alük Şaman Celal Bayar ile 1939 - 40 senelerinde kendisi Bursa- da Ziraat Bankası müdürüyken ta- nışmıştır. Menderese ise Tariş — U- mum Müdürlüğü sırasında rastlamış- tır. Menderes Tarişin ortaklarından- dır. İnönüye gelince, Tubunun başkanı, eski Devlet başkanıyla mil- letvekili olduktan sonra görüşmüş- 8 tür. Briç meraklısı lInönü, iyi briçci Şamanla Anadolu klübünde bir çok defa aynı masa başında maharetını denemiştir. Fakat simdi, Halük Şa- man Muhalefet liderinin yolu üstün- de pek görünmemeye dikkat etmek- tedir. Her halde Halük Şamanın ha- yat hikayesi, politikada nerede baş- layıp nerede bitirmek üzere bulun- uğu, şu yaz aylarında pek cok De- mokrat milletvekilini alâkadar ede- Kuyrukların arkasında ne var? B fta D.P. milletvekillerini a- lakadar eden başka bir husus kuyrukların arkasında nenin bulun- duğunu öğrenmek oldu. Seçmenler hiç bir tereddüde mahal bırakmaya- cak şekilde anlattılar ki orada bulu- . P. Grubunun inandırılmak 1stend1g1 gibi bir mesut hadise de- ğildir. D. P. Türkiyeyi sekiz sene i- çinde, ortada ne harp, ne darp var- ken, üstelik sekiz yüz milyon dolar yardım alarak ve tam bir bucuk mil- yar dolar borçlanarak, hazır buldu- gu yuz küsur ton altını da yiyerek bır "kuyruk diyarı" haline getirmiş- tir. Halbuki bu kadar geniş imkân Türkiyenin tarihinde hiç bir İktida- ra nasip olmamıştır. Bunca paranın altından girilip üstünden çıkılma i- şinin nasıl olup ta böylesine başarıh şekilde yapılabildiği D. P. milletve- lâi_llerinin zihinlerini kurcalasa yeri- ir. : için yaz aylarının hayır ge- tirmesi mümkündür. Genel İdare Ku- rulu, teşkilâttan gelen seslere daha fazla kulak tıkamak imkânına sahip olmadığından kongrelerin süratle ta- mamlanması yolunda bir tamim çı- karmıştır. Sonbaharda Büyük Kon- gre, toplanmaya hazır hale getirile- cektir. Fakat toplanacak mıdır? Bu, Oo zamanın siyasi şartlarına bağlı ka- lacaktır. Dertlerin Meclis Grubun- dan önce Büyük Kongrede deşilmesi, şüphesiz işbaşındakilerin daha yara- rına olacaktır. Böylece bir 1955 sürp- rizinin tekrarlanması — önlenecektir. Üstelik Büyük Kongreye hakim ol- mak da o kadar zor değildir. Kon- gre, Kurultay gibi toplantılar devam- l1 hazırlıkların oyuncağı haline ko- laylıkla gelmektedir. Bu bakımdan Genel Başkan ve arkadaşlarının Bü- yük Kongreden, yani Partiden iti- mat alarak Grup karşısına çıkmala- rı pek âlâ beklenebilir. Buna rağmen geçen hafta sonun- da tatile giderken dağınık manzara gösteren Yaylacıların -Rükne Nasühioğlu, Zeyyat Mandalinci, mi Engin, Atıf Benderlioğlu, Dr. Mükerrem Sarol gibi..- tatilden dönüşte daha teşkilâtlı ve bilhassa taktik bilen bir idareci sınıfa sahip olarak Gruptaki yerlerini almaları YAZISIZ AKİS, 5 TEMMUZ 1958