5 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

5 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Lübnan Dag Hammaerskjoeld Başı dertte bir adam Ümitler Marko Paşada Geçen haftanın sonuna doğru, cid- di çehresini artık herkesin tanı- dığı Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri Mr. H.'ın Beyruttan kalkan hususi uçağı New York'a inerken bü- tün dünyanın gozlerı üstadın üzerin- i. Acaba yeryüzünün dört buca- kavgacıları ayırmakla vazi- fe r. H. Lübnandan hayırlı bir dönüyor uydu? Gazeteci- ler bu sualin cevabını beyhude yere araştırdılar. Genel Sekreteri konuş- turmak mümkün değildi. ÜUstelik o- nun bir. kaya gibi sert yüzünde en ufak bir ümit veya ümitsizlik işare- ti görmek de mümkün olmuyordu. Mr. Hammaerskjoeld sadece, miş Milletler müşahit grubunun Lüb- nana bundan sonraki silâh kaçırma- larını önliyeceğini ümit ettıgını söy- ledi. Lübnanlıların "Mr. Sükut" is- mini taktıkları modern zamanların Marko Paşasının ne gibi haberlerle döndüğünü. Nasırla ve Lübnanlılar- la neler konuştuğunu öğrenmek için biraz beklemek lazımdır. Maamafih Lübnandaki Birleşmiş Milletler mü- şahit heyeti, huduttaki — sızmaların kendi kendilerine hal- letmeleri gerektiğini açıklamıştır. Şimdiden kafiyetle belli olan bir şey varsa, o da dünyanan en güzel ve asil çehreli Cumhurbaşkanı olan Cha- moun'un, Mr. H.'ın ziyaretinden pek 20 de memnun kalmadığıdır. Zira Cha- moun geçen Salı Mr. H.'ın ve Birleş- miş Milletlerin Mmevcudiyetine aldır- n, isyanı bastırmaya muvaffak İngiliz ve Amerikan kuv- vetlerini çağırmakta tereddut etmi- yeceğini söylüyordu. Türkiyede bir- ok insanın Londraya Kıbrıs için gittiğini hayal ettiği Orta Doğunun Metternich'i haline gelen Sir Nuri de, kırk yıllık dostu — İngiltereyi, Lüb- nanda statükoyu — silâh — kuvvetiyle muhafazaya teşvik etmektedir. Nuri Saidin Lübnanda Irak kuvvetlerinin kullanılması fikrini orta attığı söylenmektedir. Hatta âsi lıderlerden eski başbakan Abdullah Yâfinin söz- lerine inanılırsa, Lübnanda şimdiden "Ordu üniformalarını taşıyan — 300' den fazla Ürdünlü ve Iraklı asker" bulunmaktadır. Bağdatlı dostumuz, MacMillan'ı ikna etmeye kalkışmadan evvel Ye- şilköy hava meydanında Başbakan Menderese, Chamoun'un — mutlaka kurtarılması lüzumunu bir defa daha hatırlatmış ve bu işte "acele edilme- si" gerektiğini bildirmiştir. Halbuki Sir Nuri bu hatırlatmayı yaparken hemen ayni anda Londra ve Washington herhangi bir müdaha- lenin Birleşmiş Milletler bayrağı al- tında yapılabileceğini bildiriyorlardı. Hatta Amerikan kongresmdekı bir- çok temsilci. Dulles'i Kore tipi bir müdahaleden bile vazgeçirmeye çalı- şıyordu. Dulles, Kongreden gelen bu tazyik karşısında, Lübnanda müda- hale ihtimalinin azaldıgım söylemek zorunda kalmıştır. Başkan Eisenhower, —meşhur VI. Filoya hareket emri vermeden evvel hiç şüphe yok, Mr. H.'ın âsiler ve Chamoun arasında bir anlaşma zemi- Sekreterin, âsileri aklı selime davet için Nasır nezdinde yap- tığı teşebbüs bile, — Washington'da memnuniyetle karşılanmıştır Tabii ki böyle bir teşebbüs, ne İsanın, ne Musanın hoşuna gitmiştir. asi şeflerden Nasırcı — Sae Birleşik Arap Cumhuriyeti Başkanı- nı arabuluculuktan vazgeçirmek için "Nasır bize karşı vaziyet alırsa, bu bizim için ağır bir manevi darbe ola- caktır. Fakat hiçbir şekilde gaye- mizden uzaklaşmıyacağız" demiştir. Lübnan hâdiselerinden tamamiyle Nasırı mesul tutan Chamoun'a lince, Kahireli Albayın bir hakem rolünde sahneye çıkması, yakışıklı devlet adamı için büyük bir hezimet teşkil edecektir. Amerikanın bu tereddütleri kar- şısında Chamoun, geçen — çarşamba günü yaptığı basın — toplantısında, Lübnana Birleşmiş Milletler — Polis Kuvvetlerinin gönderilmesine rıza gösterdiğini bildirmiştir. —Aynı gün, Türkiyenin çelebi tavırlı — Washing- ton Büyük Elçisi Suat Hayri Ürgüp- lü, Amerikanın Orta Doğu işleriyle meşgul Dışişleri Bakam Yardımcısı ge- Willlam Rountree'yi ziyaret ediyor- du. Ürgüplü ve Rountree, tahminle- rin hilâfına Kıbrıs işini degıl Lüb- nandaki durumu görüştüler. Orta Doğu meselelerinde hemen hemen da- ima Bağdat Paktı dostumuz Tİrakla aynı fikirlere sahip olan Cumhuriyet Hükümetinin temsilcisi, Ankaradan gelen son talimata uygun olarak Ro- untree'ye Türkiyenin görüşünü açık- ladı. Lübnanda son derece mutedil bir siyaset takibine taraftar — olan Rountree'nin yanından çıktıktan son- ra da Ürgüplü, "Birleşmiş Milletler talep ederse, Lübnanın hudutlarını korumak için Türkiyenin asker ver- meye hazır olduğunu" söylüyordu. Tediyesi istenmiyen ountree - ÜUrgü mülakatı, dünyanın en yakışıklı devlet ada— mı Chamoun'un mutlaka kurtarılma- sı hususunda birleşen iki hükümetin, takip edilecek siyaset hakkında ay- rı görüşlere sahip olduğunu göster- di. Türkiye daha enerjik bir sıyasete taraftar olduğu halde Amerika mü- teredditti. Amerikanın — tereddütleri kolayca anlaşılıyordu. Zira — Arap halk efkârını ve diğer . nötralist memleketleri kızdırmayı göze bile Sam Amca, Rusyanın reaksiyo- nunu hesaba katmak zorundaydı A- caba Rusya, velev ki Birleşmiş Mıl— letler bayragı altında olsun. VI. lonun Lübnanda yapacagı tahlısıye ameliyesine seyirci kalacak mıydı? Washington hükümetini bu — sualin cevabı korkutuyordu. Amerika, Lüb- nanda yeni bir Kore harbine başla- mayı asla istemiyordu.. Rusyaya gelince nihayet o da ge- çen haftanın ortasında, Lübnan ha- Suat Hayri Ürgüplü Dünya sulhu — adına! AKİS, 5 TEMMUZ 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: