bakış, bir yanlış hareket, bir düşün- yüzünden biyolojik had ise mey- dana gelebidir. Birbirlerini arzulaya- bilirler. Yalnız kadın bu tehlike ile daima karşı karşıya kalabilir. Za- manı gelince hayır demesini bilmek, zannedildiği gibi kolay da değildir. Zamanı gelmeden hayır demek, ze- min hazırlamamak, boş ve ümit kırı- cı maceralara sürüklenmemek, ruh ye vücut birliğine götürecek — olan hakiki mesut hadiseyi sabırla ve ira- de ile beklemek lâzımdır. Dikkat e- dilecek nokta kasılmamak, ciddiyeti taassupla korkaklıkla karıştırma- maktır. Yalnız kadının çok mühim meselesi erkegı seçmektir, erkekten kaçmak değ Hayatını tanzım etmesini bilmiş olan yalnız kadın tertipli ve şirin e- Empirme plaj kıyafeti Zamanın sesi 28 VAZİ F E K ıbrıs meselesinde Büyük Mil- let Meclisinin Muhalifi ve Muvafıgı ile birletmesi, muhakkak , hem içerde hem dışarda iyi te- O sabah gazetesını okuyan vatandaşın içini — sevinç . Ufukta yeni bir ümit be- lirmişti. Bu ümit, tıpkı Kıbrıs me- selesi gibi çıkmaza giren brç ok memleket meselelerinde, — siyasi partilerin görüş birliği yapması- na — dayanıyordu. — Birleşmekten kast edilen şey elbette ki Muha- lefetin sus pus olup Büyült Mecli- si dikensiz gül bahçesıne benzet- mesi değildi. Bu hususta Türk milletinin görüşü Ççoktan, — tespit edilmiş bulunuyordu. Muhalefet elbette ki, birçok şeylere meşru yollardan Muhalefet edecek, İkti- dar aynı meşru yollardan tuttuğu yolu müdafaa edecekti. Arada ça- olacaktı Bu tabii idi. yeceği artık biliniyordu ve aksini iddia edenler bizzat Miüilli Birliğe çok zarar verecek olan bir yolun tutulmasına boşuna gayret eden- lerdi. Bilâkis ancak kuvvetli bir Mııhalefet, vazıfesını bılen ve va- nan bir Muhalefet milli davalarda İktidarı desteklıyebılırdı. Sesi çık- mayan bir Muhalefetin, hükümeti desteklemesi ise ne dışarda bir te- sir yaratabilirdi, ne de Kıbrıs me- selesinde olduğu gibi memlekette böylesine müspet bir netice doğu- rabılırdı Birleşmekten kast edilen şey, herşeyden evvel milletin arzusuna uyarak, bugün inkâr kabul etmez birçok meseleleri Büyük Meclise vinde huzur içinde ve mesut yaşıya- bilir. Bunu başardıktan — sonra da hayata inanarak bakmaması ve ü mitlenmemesi için hiçbir sebep yok- tur. Moda Empirmenin zaferi 958 yaz modasının en büyük hu- siyeti empirmelere verdiği ö- mlı yerdir. Vücut batlarım pek az gösteren yeni modellere isyan e- en en muşkulpesent münekkitler dahi, yeni empırmelere belirtmek için vermiştir. Sürrea- empirmelerle — kadınlar biçimde — tayyörler, yaz mantoları, yalancı döpiyesler yap- tırmaktadırlar. İpekli ve hattâ pa- muklu üzerine yapılan bu — desenler kadar hiçbir şey zamanımızı ifade edemiyecektir. Eldiven ve şapka ile beraber giyildiği zaman bu empirme Jale CANDAN getirip — soğukkanlılıkla, — itidalle bunları tartışmak ve davaları hal- le çalışmaktı. Birleşmekten kast e- dilen şey gene herşeyden evvel si- yasi partilerin birbirlerini menfa- atperestlikle ithbam etmeden, ka- çamak yollara sapmadan, demago jiye kaçmadan, tabii bır şekılde vazifelerini yapmaları ve ara se- çimlerde olsun, büyük seçimlerde olsun kendisini gösterecek olan milli iradeye intizaren sükünetle- rini muhafaza etmeleri, demokra- tik bir zihniyeti benimsemek hu- susunda tereddütsüz anlaçmaları İşte bir sabah, gazetelerde Bü- yük Millet Meclisinin, Hükümetin briıs siyasetini ittifakla destek- lediğini okuyan vatandaşın ümidi bu idi. O Kıbrıs dâvasının çok da- ha evvel Büyük Meclise getirilip ittifak kararının alınmasını bekle- mişti. Zamlardan, Kııyruktan, Nurculardan kurtulmanın yegane çaresini de meselelerin olduğa gi- bi Büyük Meclise getırılmesınde arıyordu. Meclis tatile girmeden onun dertlerine el atacak mıydı? Maalesef ümit kapısını açan ga- zete havadisleri yalnızca Kıbrıs dâvamıza inhisar etti kaldı. Mec- lis böylece tatile girmiştir. Şimdi vatandaşın yapabileceği en iyi şey seçim bölgelerinde dolaşacak olan milletvekillerine sesini duyurmak, derdini anlatmaktır. Gelecek se- çimlerde kazanacak elan milletve- killeri muhakkak ki, milletin sesi- ni Büyük Meclise ulaştıran millet- vekilleri olacaktır takımlar yaz için, öğleden sonra kı- yafeti olmaktadır. Bir nikâha, her- hangi bir resmi toplantıya gitmek için bu kıyafetler hakikaten biçil- miş kaftandır. Uçucu ve şeffaf kumaşlar üzerine yapılan empirmeler ise aksine ro- mantiktir ve makine —devrinin, a- olan hasretım belirtmektedir.. Karışık çiçekli bu empirmelerle nefis dang ve gece kı- yafetleri yapmak mümkündür. Bu empirmeler gül, karanfil gibi çiçek- leri sık sık tekrar etmekte eski em- pirmeleri hatırlatmaktadır. Plaj — kıyafetleri için de koton empırmeler çok revaçtadır Pantalon üzerine gıyılen şömizye bluzlar ekse- ri desenli yeni kumaşlardan yapıl- mıştır. Empirme modası ayakkabıya kadar gitmiştir ve elbiseyle eş em- pirme iskarpinler ince bir şıklık te- ferruatı addedilmektedir. Düz elbi- seleri dahi keten empirme yarı spor ayakkabılar, empirme kloş şapkalar- la daha cazip hale getirmek moda olmuştur. AKİS, 5 TEMMUZ 1958