AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin iktisadi Kalkınması Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır?" U lusları meydana getiren çeşitli sosyal sınıfların en düzenli ve ideale en yakın bir şekilde, birlik- te yaşamalarını sağlayacak tek re- jim demokrasi olduğuna, bu ise an- cak insan hak ve hürriyetlerinden Örülmüş bir temel üzerinde kuru- lup geliştiğine göre milletlerin © ik- tisadi kalkınması da yalnız hürri- yet ve demokrasi içinde tam ola- rak gerçekleşebılecektır Bunun nedenini ve niçinini incelemiye gi- rişmeden önce, demokraside —hür- riyet anlamını bir az olsun açıkla- mamız İâzımdır. Demokraside —hürriyet hiç bir zaman sınırsız, anlamsız ve başıboş bırakılmış değildir.. Her insanı» hürriyeti, çevresindeki öteki insan- ların hürriyetleri ile sınırlı ve ilgi- lidir. Böylece kişi hürriyeti Ur an- lam kazanmış, toplum esinliği bi- çimine girmiş ve toplum yararına yönelmiş bulunuyor. Toplum dışın- da bir insanın gelişi güzel esildik- ten dem vurması bir mana ve de- ğer taşımaz. Böyle sipsivri dağ ba- şı hürriyetinin, yabani hayvanların her ne pahasına olursa olsan yaşa- ma hasında biriken yırtıcı ve ego- ist esınlıgınden büyük bir farkı yoktu! slında demokrasiyi ulus- ların eşıt ve esin olarak yaşamala- rı içki gerekli tek rejimi yapan da, bu toplumu meydana getiren kişi- lerin ve sosyal sınıfların birbirleri- nin hak ve eskiliklerine karşılıklı saygı göstermel eridir. Demokrasi nin ana prensibi, başkalarının hak ve hurrıyetlerıne saygı göstermek- tir. Çünkü insan kendi hak ve hür- rıyetlerıne de ancak bu sayede so- nuna kadar sahip olabilir. Demokraside söz, yazı, yayın, gezi, çalışma, yuva kurma, seçim, v.s. gibi temel insan hak ve hürri- yetlerinin yanında bir de ekonomik esinlik vardır. Demokrasiyi ayakta tutan, ona bütün öteki rejimlerin en ilerisi, en olgunu, eh üstünü ve en verimlisi yapan da insanlara ve toplumlara sagladıgı ekonomık e- mokrasi var olamıyacağı gibi.. Na- sıl betonarme yapıda kum ve çi- mento karışımının arasına — demir çubuklar yerleştiriliyor ve bu tür- AKİS, 5 TEMMUZ 1958 -I- lü yapıların dayanıklılık ve sağlam- Iğını bu demir çubuklar saglıyor- sa, demokrasi rejiminin de güc temel insan hak rrıyetlerı sağlar. Bu hak ve eskilikler ise e- konomik hürriyete sıkıca bağlıdır. Ekonomik eskilikten toplum, kısa bir zaman için sahip balansa bile, çok geçmeden, bütün öteki' temel hak ve hürriyetlerini kaybeder. Ekonomik esinliksiz dü- şünülen bir demokrasi, Eflâtunun ütopik cumhuriyeti gıbı ancak ha- yal edilebilir. Pratik olarak kurul- ekonomik esınlıksız demokrası ku— şa döner. Ancak burada ekonomik eski- İi onomik eşitliği bırbırıne karıştırmamak gerekir. H in- sanın aklına "ekonomik eşıtlık ol- maksızın, ekonomik esinlik tam 0- larak bulunabilir mi"" şeklinde bir soru gelebilir. Bunu karşılığını “evet" diye br çırpıda verebiliriz. Sosyal sınıflar karşılıklı olarak e- konomik esinliklerini — savunurken o sınıfları meydana getiren insan- lar arasınd da öyle müşterek men- f: ağları kurulur ki, bunu kar- şı kampın bozmıya çoğu zaman gü- cü yetmez. Bir tarafın mal ve pa- raca üstünlüğüne -endüstri araçla- rına- karşılık, öteki tarafın insan emeğini elinde bulundurması denk- lıgı saglar Bu düzenin bozulmadan sürüp gitmesi için iki tarafın da ekonomik — esinliğinin — bulunması şartta*. Send hurrıyetı, hakkı gibi demokratik rejime has hak ve esinlikler, ekonomik hürri- yetin sonuna kadar savunulup koru- nulmasını sağlar Sendika hürriyeti ve grev hakiki işçi sınıfının emni- yet süpabıdır. Bunlarsız demokrasi olmaz. Demokraside — diyalektiğin bütün incelikleri ve kılı kırk ya- rarcasına düzeni vardır. Başka bir deyişle demokrasi, ezeli ve ebedi zıtların ahengi prensibini gerçek- leştiren tek rejimdir. Ulusların toplu olarak kalkına- bilmesi her şeyden önce kafa, kol ve menfaat birliğine bağlıdır. Bu- nun en kestirme yola ise, toplumu yapan insanların yarınlarından e- min olmaları ve karşılıklı ekonomik esinliğe sahip bulunmalarıdır. U- yoksun bir . Mehmed VARLIK lusları meydana getiren çeşitli sı- nıfların karşılıklı menfaat çatışma- larını düzenleyip, onları inanç ve güvenç içkide bırlıkte yaşatabılen biricik idare dem: -kesinti ve kısıntı- sahip olmaları şarttır Şalısın elınd n geldiği kadar — toplumsal kalkınmıya katılması için, ışlerın yolunda gidip gitmediğini — açıkça bilmesi ve kalkınmanın kendi ya- rarına gelışıp ılerledıgını lâzımdır. kabesi dışında yurutulen ve ondan gizli tatulan bir kalkınma hareke- tinin, sonunda milletin yararına O0- hürriyetlerine İhtiyaçları hesaba katılmadan giri- şilen her türlü kalkınma, neticede ulusal bir yıkım ve felâket olur. Kalkınma her rejimde yapılır. A- ma demokrasiden şka rejımler- de girişilen kalkınmalar, o rejim- lerdeki hakim sınıfın yararına yü- Kalkınmanın bütün' yükü- t ticede parsayı başkaları — toplar. Toplumda en küçük sosyal üni- te aile olduğuna göre, örnek olarak bir aileyi ete alalım. Bir aileyi mey- dana getiren insanlar aralarında i- yı anlaşmıyorlarsa, bu yuvanın öm- rü kısa olur. Aileyi toptan ilgilen- diren işlerde, alınan tek yönlü ka- rarlar daima eksik ve yanlış sonuç verir. Ailenin serpilip gelişmesi i- çin, fertlerin ve sorumluluğu aralarında paylaşmaları gerekir. Mensuplarına hiç bir hak tanımı- yan despot aile reıslerı, etrafların- daki bütün yavruların palazlanır palazlanmaz yuvayı terk ettikleri- tir. Toplumun en küçült ve ekonomik dokunuşunda na gelen mılletlerın ekonomik kal- kınmasının da, ancak ve ancak hürriyet ve hakikî demokrasi reji- mi içinde gerçekleşebileceği tabii- dir.