Bat Avrupada NATO'nun durumu Şu De Gaulle de nereden çıktı! FHransa Zafer Bayramı Geçen haftanın ortasına — doğru, Fransanın teknik sahada diğer Büyüklerden aşağı olmadıgını göste- ren Jet Caravelle uçağı, memleketinin eski ihtişam günlerini unutamıyan ye- ni Hükümet Başkanını Cezayire ge- tiriyordu. General De Gavlle uzun yıllardan beri, bu âsi topraklara ayak basmaya cesaret eden ikinci Fransız başbakanıydı. İki yıl evvel seçimler- deki vadini tutmak için Akdenizi aş- mak zorunda kalan talihsiz Guy Mol- let, ilk Cezayir yolcusu olmuştu Bu ilk yolcu, çürük domates yağmuru ve yuhalarla karşılanmış ve süklüm püklüm Parise dönmüştü. Fakat bu sefer "Yaşasın De Gaulle" naraları yuhaların konfeti ve — serpantenler çürük domateslerin yerini aldı. Ce- zayirli Fransızlar kendi ayaklanma- larının işbaşına getirdiği — Generali, eşhur Fransa Turunu kazanan bir bisiklet şampiyonuna yapılan tezahü- rattan aşağı kalmıyan bir coşkunluk- la karşıladılar, Hava eydanından Yaz Sarayına kadar süren yirmi ki- lometrelik yolculuk, çılgınca tezahür- lere sahne oldu. AKİS,14 HAZİRAN 1958 Generali hava meydanında asi ge- neraller, Umumi Selâmet Komitesi ü- yeleri ve isyanın siyasi şefi Soustelle bekliyordu. Hükümet Başkanı, müs- lüman Sipahi ve Hava Komando bir- liklerini teftiş etti. Teftiş sırasında polis kordonunun güçlükle zaptettiği halkın çılgın alkışları işitiliyordu. file biraz sonra şehre doğru yola ko- yuldu. De Gaulle, Salanla birlikte üs- tü açık bir otomobıle bindi. Üzerin- de hâki renk bir üniforma vardı. A- yakta, ellerini havaya kaldırarak hal- kı selâmlıyordu. Aralarında — müslü- manların da bulunduğu halk "Yaşasın De Gaulle, Yaşasın Fransa!" diye ba- gırıyordu Maamafih Soutelle'in ismi, De Gaulle'den az işitilmiyordu. Hattâ bazı Avrupalıların elinde "Bize Sous- telle'i verin” yazan tabelalar vardı. Otomobil klaksonları Champ Elysees - de baslıyan modaya uyarak "Ceza- yir. Fransız" diye mâkâm tutuyor- du. O günkü Cezayir gazeteleri de bu zafer havasını aksettiriyordu. ün- lük Haber Gazetesi "Generalim, karşı- nızda birleşmiş, kaynaşmış, azimli on milyon Fransız bulacaksınız" diye başlıyor ve "Cezayir bir muharebe kazandı. Gerisini getirmek, size dü- şüyor”" sözleriyle bitiyordu. Madalyonun öbür yüzü e Iğtedikleri adamı Pariste iş başına etiren Cezayirli Fransızlar zafer bayramını kutlarken, bu asi Fransız- ların liderleri endişe 1çmdeydıler Ge- neralin plânı neydi? Umumi Selamet Komitelerini nasıl karşılıyacaktı? Bu hususta hiçbir şey bılmıyorlardı Gö- zünü budaktan sakınmıyan yağız ceh- reli General Massu yakınlarına, "bir asteğmen gibi küfür yemekten" kork- tuğunu söylüyordu. General De Gaulle'ün Cezayire ge- leceğini öğrenir öğrenmez; Cezayir Emniyet Kuvvetlerinin Şefi — Albay Godart elli kadar terörizmle mücade- le teşkilâtı şefini kış sarayında top- lamıştı. Bu teşkilât Cezayiri mahalle mahalle, sokak sokak bölmüştü. Tak- simatın en aşağısında "hücre" bulu- nuyordu. Her kademenin başında bir şef vardı. Şefler, hücrelerdeki halk hakkında teferruatlı fişler hazırlamış lardı. İtimada şayan olanları ve olmı- yanları tesbit etmişlerdi. Teşkilatın tepesinde bulunan Umumi Selâmet Komitesi, bu sapına kadar totaliter teşkilâtlanma metodu sayesinde hal- kı kontrol etmeye ve istediği istika- mette yürütmeğe muvaffak oluyor— du. Halkı demir bir mengene içine almaya çalışan komünist — partileri aynen bu sisteme göre teşkilânmış- tır!... - Cezayirdeki — organizatörler, bundan başka yüzbaşı Renault ve Teğmen Lagaillarde'ın idaresinde “"Fransız Gençliği" teşkilâtını kur- muşlardır. Gençler burada askeri eği- tim görmektedirler. Aynı meslekten olan kimseler korporasyonlarda top- lanmıştır. Teşkilât bu metodların babası Hitler ve Stalinden tam numa- ra alacak bir mükemmelliktedir. Ge- neral De Gaulle'ün niyetlerini bilme- yen Cezayirdeki faşistlerin ellerinde en güvendikleri koz, bu teşkilâttır. neral Umumi Selamet Komitesini dagıtsa bile bu organizasyon sayesin- de perde arkasından duruma hâkim olmak mümkün olacaktır. İşte bu se- beple Teğmen Neuwirth "General bi- ze karşı cephe alacak olursa, merak etmeyin Umumi Selâmet — Komitesi herşeyi eski haline getirmesini bile- cektir" diyordu. Cezayirdeki faşistle- rin pek sevdiği bir tâbire göre "ar- tık boynuzluların saati çalmıştı.." Albay Godart eski kış sarayında topladığı elli şefle birlikte, General De Gaulle'ün karşılanmasını organi- ze etti. Tabii ki General hararetle karşılanacaktı. Ama halkın haykıra- cağı sözleri dikkatle seçmek lâzım- dı. Toplantıda "Cezayir Fransızdır", "Yaşasın Soustelle" naralarının en az "Yaşasın De Gaulle" sesleri kadar duyurulması ve karşılamıya müslü- man kütlelerinin büyük ölçüde işti- rak ettirilmesi kararlaştırıldı. İşler de hakikaten — kararlaştırıldığı gibi cereyan etti. 21