14 Haziran 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

14 Haziran 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fazıl Küçük ve Behçet Kemal Çağlar en çok alkışlanan hatipler ol- du. Bilhassa Çağların "Kıbrıs dava- sı bizim için bir milli haysiyet me- selesidir biz Türkler, bilin ki herşe- yin yokluğuna katlanır sabrederiz, fakat milli haysiyetin yokluguna kat- lanamayız. Türk hükümetleri de bilir- ler ki, milli haysiyetlerini koruma- yanlar düşerler" sözleri günün hava- sını çok iyi ifade ediyordu. Mi- ting oldukça sakin ve agırbaşlı bir hava içinde geçti. Kıbrısta bir iç harbin başlangıcı sayılabilecek hâdi- seler hakkında gelen haberler bile bu havayı bozmadı. Kıbrısta durum birden bire karışmıştı. Karışıklıklar Lefkoşedeki Türk Haberler Bürosu- na bomba atılmasıyla başlamıştı. A- radan onbeş dakika bile geçmeden bütün kilise çanlarının çalması — ve Rumların ellerinde şişeler, demir- ler, sopalar olduğu halde Tahtaka- le semtinde azınlıkta bulunan Türk- lere saldırması havayı büsbütün e- lektiriklendirmişti. Bu haberi duyan binlerce Türk Tahtakaleye — koşuş- muştu. Artık çarpışmayı önlemeye im kan yoktu. İki cemaat ilk defa olarak birbirlerine girmişlerdi. Dört saat sü- ren çarpışmanın sonunda iki Rum öl- müş ve birçoğu yaralanmıştı. Larna- kadaki çarpışmalarda da iki Rum öl- müştü. Vali Foot, Adada sıkı yöne- tim ilân etmişti. Buna rağmen ertesi gün Rumlar iki Türkü — öldürmeye muvaffak oldular. Siyasi faaliyet Yunanlılar, kendi tahrikleri netice- si meydana gelen bu müessif hâ- diseyi istismar etmek fırsatını kaçır- madılar. Mesele emen Paristeki NATO daimi konseyine getirildi. Yu- nanistan Bırleşmış Milletlerdeki tem- silcisi Christia as, dün- ya evinin genel sekreteri Mr. H'ı zi- yaret etti. Yunan gazeteleri, yeni bir 6-7 Eylülden ve "Vandalizm" den bahsederek her iki hareketin de bir bomba patlamasıyla başladığını ha- tırlatıyorlardı. Hele meşhur papaz Makarios. kendine has bir yüzsüzlük- le hâdiselerden Menderes hükümeti- ni mesul tuttu. Görünüşe göre İngiltere hükümet ti de papaza yakın bir kanaate sahip- tir. Majestelerinin hükümetinin dav- ranışı İngilizlerin hâlâ iplerin Anka- radan çekildiğini ve Ada hâdiseleri- nin suni olarak yaratıldığını düşün- düğünü göstermektedir. Üzücü ve eğlenceli hâdiseler ıbrıs Mitinginde bazı üzücü ve eğ- K enceli hadiseler de cereyan etti. Heyecan, yorgunluk ve sıcaktan elli- altı kişi bayıldı. Bunlar, derhal Be- yazıt Meydanına celbedılen bir sıhhi ekıp tarafından tedavi altına alındı- Kıbrıs Mitingine flamaları ile ge- len D. P. İstanbul teşkilâtının iki cüzüne mensup azalar, gençlerin pro- testosuna maruz kaldılar Flamaları- nı sopalarına sarmak mecburıyetınde bırakıldılar. Kıbrıs Mitinginden, is- tikametinin dışında menfaatler sağ- AKİS, 14 HAZİRAN 1958 lamak isteyenler softa ve — yobazlar oldu. Karasakallı bir hoca dört kişi- nin omuzuna çıkarak etrafındakilere bağıra çağıra birşeyler söyledi. Mü- teakiben de Nurcu olduğu anlaşı- larak nezaret altına alındı. Cüretinin cezasını da sonradan götürüldüğü Emniyet Mudurlugunde iyice gördü. Ayrıca diğer üç kişi de Nurcu risale- si dağıtılırken yakalandılar ve ne- zaret altına alındılar. İkindi namazı münasebetiyle Beyazıt Camiinin şe- refesine çıkan müezzin. Mitingi bir hayli inkitaa uğrattı. tatürkün portreleri huzurunda arapça okuduğu ezandan sonra bir de selâ getirmesi, inkitar büsbütün uzattı. Maddi ve manevi desteğine Trağ- men hükümetin hiç bir azası veya temsilcisi Kıbrıs Mitingine katılma- dı. Sadece Yozgat Milletvekili ve D. P. Genel İdare Kurulu azası Atıf Benderlioğlu oradaydı. Fakat siyah melon bir şapka altında, çizgili lâci- vert bir kostüm giymiş olan Bender- lioğlu mitinge hususi olarak gelmişti. Karşı taarruz Bu hafta pazartesıyı salıya bağla- yan gece Dışişleri — Bakanlığında ve İngiliz Elçılıgınde ışıklar sabaha kadar yandı. rlu, Kıbrıstan alelace- le davet edilen Başkonsolos Burhan I- şın ile goruştukten sonra, İngiliz şefi- ri James Bowker'i gece yarısı huzu- runa çağırarak Adada gerekli inziba- ti tedbirlerin alınmasını istedi. Gece- nin o saatinde Başbakan Menderes de makamındaydı. Zorlu, Bowker konuşması sert bir hava içinde geçti. Aynı günün sabahı ise Ada Türklerini yatıştırmak için Türk Hükümetinin nüfuzunu kullan- Hayrettin Erkmen İç turizm gelişiyor! Müezzinin A-. YURTTA OLUP BİTENLER masını istiyen Sir James, Türkiyenin mukabil bir talebiyle karşılaşmıştı. Elçi her ne kadar Adada bütün inzi- bati tedbirlerin alındıgını bildirdiyse de Zorlunun ısrarı üÜüzerine durumu Londraya ve Lefkoşeye bıldırdı. İşte bu sebepten Elçiliğin ışıkları sabaha kadar yanık kaldı. Ertesi sabah 9.30 da Sir James, Zorluya Adada alınan tedbirlerin listesini getirdi. Buna rağ- men o günden beri dünkü "büyük dost" Ingıltere ile Türkiye arasındaki münasebetler gergindir. Zira İngilte- re Adada bir iç harp havasının esme- sine rağmen muhtariyet fikrinden vaz- geçmeye yanaşmamaktadır. Pazartesi günü Avam Kamarasında konuşan Müstemlekeler Bakanı bir kaç güne kadar meşhur plânın açıklanacağını bildirmiştir. Bagdat Paktı dostumuz İngiltereye karşı "aşırı itimat"a da- yanan dört yıllık diplomasinin bilan- çosu, böyle acı bir hezimetle kapan- maktadır. Türkiye geç de olsa Birleş- miş Milletler ve NATO'daki temsilci- lerimize teşebbüse geçmeleri için ta- limat vermiştir. Bu şekilde Yunan ta- arruzuna karşı bir taarruzla mukabe- le edilmektedir. Tabii ki propaganda mahiyetini aşmayan bu teşebbüsler, Ingılterenın taksim tezini reddetmesi gerçeğini gizleyememektedir. Çalışma Yanmaya başlayan ışıklar ir müddetten beri İstanbulda, A- tatürk Bulvarının Bozdoğan ka- merine bakan kısmından geçenler he- men oradaki iki büyük, blokta ışıkla- rın yandığını görüyorlar. Bloklar a- partman bloklarıdır. Bu bloklar İs- tanbulluların uzun müddet garıbıne | gitmiştir. Zira dairelerin bir çoğunun pencereleri şimdiye kadar karanlık kalmıştır. Hattâ bu durumdan ümit- lenen birçok imarzede İstanbullu ka- pıcılara müracaat ederek içerde boş daire bulunup bulunmadığını sormuş- tur. Cevap menfi olmuştur. Nitekim yazın başladığı şu günlerde pencere- ler teker teker ışığa kavuşmaktadır. Ankarada siyasi faaliyet sona erdi- ğinde ve Büyük Meclis Tatile girdi- ğinde ışıklar daha da çoğalacaktır. Zira nasıl uzunca bir seyahate çı- kacaklar Coo müracaatla seya- hatlerini bu meşhur acentanın emin ve itinalı kolları arasında yapmayı arzu ederlerse, Ankaranın bir takım maruf ve muteber zevatı da bir müd- detten beri İstanbula yazlığa gitmeyi akıllarına koyduklarında hem lışma Bakanı Hayrettin Erkmene mü- racaat etmektedirler, Hayrettin Erk- meni böyle yazlığa gıdecek her mute- ber ve maruf zevatın aklına getiren, onu en azından Cook seyahat acentası kadar meşhur eden husus nedir? Ni- ye yazlığa gitmeyi düşünen bir D.P. milletvekili veya yakını meselâ Na- mık Gedike değil de Hayrettin Erk- mene müracaat etmekte, onun tavas- sutunu istemektedir? Bu sualin ce- vabım — verebilmek için görülmemiş 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: