3 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

3 Mayıs 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

umumi heyete Ööyle gidilmesi zaru- retini müdafaa ediyordu. Teklif ka- bul edilirse, münakaşalar gizli ce- reyan edecektir. Fakat bilinen, hele Dilekçe Komisyonu kararının D lehindeki akislerinden sonra bir çok milletvekilinin bu işin yeniden ele alınmasını — şiddetle arzuladığıdır. Hele Mehderes IV. kabinesinin şi- kâyet mevzuu olan emekliye — sevk yetkısının yeniden gözden geçirile- ceği ve kanunun o maddesinin hu- zursuzluk doğurduğu yolundaki bir paragrafı programına almış bulun- uğu henüz hatırlarda olduğuna gö- re.. Böylece Temyiz âzası Kâmil Coş- kunoğlu ile vali muavini Münir Al- kanın emeklilik meselesi, ciddi bir rejim meselesi olarak ortaya çık- maktadır. Tahminler, bu mevzuda- ki münakaşaların D.P. Grubunda geçeceği, orada Genel Başkan Ad- nan Menderesin alacağı vaziyete mü- vazi bir karar suretinin kabul edile- ceği, fakat şiddetli tenkitlerin pılaca . P. milletvekillerinin reylerı baglanmış olarak umumi he- yete gelecekleri yolundadır. Tabii, e- r bu karar sureti Dilekçe Komısyo— nunun tasvibi şeklinde tecelli ederse Büyük Meclisin o celsesinde ciddi bir Bahar Havasının ilk perdesi açı- lacaktır. Seyahatler Misafirperverlik yarışı Bu — haftanın ilk günü Başbakan ve beraberindekiler, — Koredekilerden aşağı kalmamaya çalışan Formoza Hükümeti tarafından mutad mera- simle karşılandılar. Tebessümler, çi- çekler, nutuklar, teftişlerden ibaret program paraşütle gökten inen ikiyüz bin küsur kişilik bir ordu ve on mil- yon kadar yerliden müteşekkil — bu çilekeş adada da tekrarlandı. — Elçi, karısı ve iki sekreterden ibaret olan dört kişilik Türk kolonisi de mera- simde hazırdı. Bir zamanlar 500 mil- yona hükmeden — Can Kay-Şekın gurbetteki hükümetinin, şimdiye ka- dar kabul ettiği en kalabalık yaban- cı heyetin ziyaretine, son derece e- hemmiyet verdiği belliydi. Gurbet- teki diktatörün çalışma — dairesinin bulunduğu kırmızı tuğlalı Milli Sa- vunma Bakanlığının bir kaç yüz met. re Öötesindeki Devlet misafir konağı- -Japon valilerinin eski ikametgâ- hı- Menderes şerefine, halen Ameri- kada çok rağbette olan sıcak . soğuk hava tertibatı yerleştirilmişti. Başbakan Menderes, biraz istira- hatten sonra Başkan Çan - Kay - Şek tarafından kabul edildi. Çarşamba gecesi de hayatını Napolyondan fark- l1 olarak- ordusuyla birlikte gurbet- te bitirmeye namzet generalin şeref misafiriydi. Formozanın nadir numune çiftlikleri ve fabrika- ları gezildi. Maamafıh en büyük gös- teri, çapına nisbetle en geniş Ame- rikan askeri ve iktisadi yardımına AKİS, 3 MAYIS 19568, mazhar olan ikiyüzbin kişilik ihtiyar ordunun en modern silâhlarla yap- tığı manevra oldu. Tabii ki, bu mu- tad seramonilerin yanında, ticaretten de konuşulmuştur. Zaten Taipeh ga- zeteleri Menderesin Zziyaretinin "ana maksadı"nın Asyanın hür memleket- leriyle Türkiyenin ticari münasebet- lerini geliştirmek oldugunu bunun i- çin de işe "mantıken" Milliyetçi Çin- den başlaması gerektıgını yazmış- lardı. Neva b mleketle 0- lan alışverışımız şimdıye kadar ma- nevi sahaya inhisar etmiştir. Ora ga- zetelerinin yazdığı gibi, Milliyetçi Çin ve Türkiye arasında bir çok müşte- Dalgınlık vrupa Konseyi İstişari Mec- lisinde her delege ne mem- leketini, ne hukumetını, ne par- tisini, sadece kendisini tem- sil eder. Böyle olduğu için de bakarsınız, meselâ bir İngiliz delege toplantıda — İngilterenin ediyor. Ya- politikasını tenkit e hut bir Fransız delege Fran- sa Dışişleri Bakanını sıgay, çekiyor. Kasım Gülek de rada Fatin Rüştü Zorluya — insat hakları mevzuunda bir sual tevcih etmiş. Zaferdeki — başlık şu Ka- sım Gülekin sorduğu sual u- mumi heyette tasvıple karşı lanmadi Strasburg mahreçli haberi okuyorsunuz, içinde — Kasım Gülekin sualinin tasviple kar- şılanıp — karşılanmadığına dair tek. kelime, ama tek kelime yok. O halde, muteber gazete, başlığında verdıgı havadisi ne- reden duymuşf — Kargalardan mı? Anlıyorsunuz tabii, Dışişle- Tİ Bakan ımıza insan haklarıyla "münasebetsiz sualler" sorulmasını tasvip etmeyen İs- tışarı Meclis değil, bizim Za- fe hakkı da yok sayıl- maz Büyüklerimiz boşuna, "Ya- rası olan gocunur" dememişler! rek noktalar mevcuttur. Her iki mem- leket 20. Cumhuriyeti ilân etmiştir. Atatürk ve Sun-Yat-Sen hareketi birbirine benzemektedir. İk- tisatçılar ve sosyologlar daha başka müşterek noktalar bulmakta güçlük çekmiyeceklerdir. Enflâsyon ve enf- lâsyonun peşinden gelenler bu ben- zerliklerin sadece bir tanesidir. Mad- di alışverişler yakın noktaları daha da arttıracaktır. Gelgelelım iki ta- rafın da hudutsuz iyi niyetine rağ- men, coğrafya ve iktisat maddi alış- verişlerin — genişlemesine — herhalde bundan sonra da engel olacaktır. - ava, Japonyada olduğu — gibi Formozada da son derece nefisti. Fa- YURTTA OLUP BİTENLER kat Menderes ve beraberindekiler ik- limi biraz Ankaraya benzeyen Kore- de geçirdikleri gunlerı bir türlü u- nutamadılar. Dört günlük Kore ziya- reti, hakikaten dıgerlerınden farklı olmuştur "Menderes çok yaşa" eçen haftanın sonuna doğru Ja- ponyadan gelen Viscount, — Seul şehrinde 19 pare topla -Tokyoda 21, Taipehte 17 pare- karşılanmıştır. Mavi miğfer ve beyaz eldiven taşı- yan haki üniformalı bir Türk birliği de hava meydanında hazır bulunmuş- tur. Menderes bir plâtforma çıkarak Kore ihtiram kıtasını selâmlamış, Milli Marşlar çalınmıştır. Kore Dış- işleri Bakanı memleketinin Türkiye- ye olan minnettarlığım belirtmiştir. (Menderes "Kore ismi zikredilince her ürkün bu memleketteki şanlı kahra- manlık destanını hatırlayarak nasıl heyecana geldiğini" söyliyerek mu- kabele etmiştir. Daha şehre girme- den, yeni hemşehriye Seulün anahta- rı verilmiştir. Menderes, anahtarını elinde tuttuğu şehre hakiki bir fatih gibi girmiştir Halkın babası ihtiyar Başkan Syngmann Rhee'nin memleke tinde 140 bin talebe -bu mutlu gü- nün heyecanı içinde- sokaklara dökül- müşlerdir. Hilâl şeklindeki taklarda Türkçe olarak "Hoş geldiniz Başvekil Adnan Menderes", “Başvekil Men- deres çok yaşa" sözleri yazılmış- tır. Şahane olması için büyük gay- ret sarfedilen bu karşılama, Menderesi son derece mütehassis etmiştir. Men- deres Syngmann Rhee'nin Cumartesi akşamı verdiği ziyafette vatandaşla- rımızın güceneceğini unutarak "Bu kadar samimi ve içten sevgi teza rüne bir başka Vesıleyle şahit oldugu— mu hatırlamıyorum" demiştir. Baş- kan Rhee de, Dışişleri Bakam gibi Korenin minnettarlık hislerini belirt- miş ve Celâl Bayar, Menderes, Ba- kanlar ve nihayet Türk Mılletının şe- refine kadehini kaldırmıştır. Ayni gü- nün sabahı, Başkan Rhee, bizzat ken- di elleriyle Menderesin göğsüne Ko- renin en büyük nişanını takmıştır. Programa göre bir saat sürmesi ge- reken öğleden sonraki ticari ve kül- türel görüşmelerin ikibuçuk saatten evvel bitmemesi de, iki memleket a- rasındaki kaynaşmanın diğer bir te- zahürü olmuştur. Bir Kore gazetesi, biraz coşarak, görüşmelerin bütün ko- munıst aleyhtarı memleketlerin bir ir Asya cephesinin — kurulmasıyla neticeleneceğini yazmıştır. Fransız gazetelerine inanmak lâzım gelirse, bu fikrin babası Menderestir. Tok- yoda SEATO dışında kalan Milliyet- i Çin, Kore ve Japonyayı toplayan bir "Kuzey Pasifik Paktı" kurulma- sı fikrini ortaya atmıştır. Fakat neş- redilen tebliğde "iki memleket ara- sındaki siyasi, iktisadi ve — kültürel sahalarda işbirliğinin — arttırılması lüzumu" nun belırtılmesınden baş- ka birşey yoktu - Menderes Koredeki Pazar günü- Birleşmiş Milletler askerleri ve bılhassa Türk Tugayına ayırmıştır. 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: