Bayram Sonu Düşünceleri ayram ve tatil gunlerı gelip geçtikten, evin erkeği işine, ço- cuklar okullarına gittikten son- ra ev kadını şöyle bir kenara çe- kilip evin haline bakar. Bayram ertesine bırakılan işler yığılıp kal- mıştır ama, ev kadını gene de ha- linden memnundur. bu gü- rültüyü de atlatmış, yüzünün akı ile ortaya çıkabilmiştir. ların bayramlıklarını yetiştirebil- mek için gecelerce uykusuz kal- dıgını / unutmuştur. Bayram hazır- lığı için girip çıktığı sayısını unutmuştur. Büyüğün kü- çüğün gönlünü almak için katlan- dığı maddi fedakârlık duyduğu manevi zevkin yanında çoktan si- Hinip gitmiştir. Çocuklarını — her zamandan süslü ve temiz gezdire- bilmiş, uzun zamandır yapmak is-- teyip de yapamadığı birçok şeyleri yapmış, büyüklerini ziyarete git- miş, küçüklere karşı cömert dav- ranmıştır. Ama ne de olsa, çene de, bütün bunların olup bittiğine memnundur Zira her da ormal gücünün çok üstüne çıktı- gını bilmektedir. Zaten herhangı bir fırsatta, hepimizin, gücüm çok aşan gösteriş hareketlenne meylettıgımız bir hakikattir. Ki- miz ucuz sigara içer, misafire pahalısını ikram ederiz, kimimiz basma yerıne ipekli, kalın çorap yerine ince akmış çorap giyiniriz. Mısafırlere oldugumuzdan İyi gö- ek İçin komşudan ödünç kol- tuk aldığımız veyahut caddeleri- mizi, acele olsun diye muvakkaten duzelttığımız vâkidir. Kimimiz ba- zı misafirler ıçın evde viski bu- lundururuz. angi bir ha- yır cemıyetıne en ufak bir yar- ım ahi mevzuu oldugunda bütçemiz aklımıza gelir de, gös- teriş yapacagımız bir kimseye he- diye almak için hesabı da, kitabı da unuturuz. Hele kıyafet göste- rışme hudutsuz bır zaafımız var- dır. Bayra!i ri yavrukurt ve Izcı kıyafetleri ıle geçit resmi yaptırttığımız çocuklar bunun en bariz bir misali değil midir? Göz- lerimiz yaşararak, — göğüslerimiz kabararak seyrettiğimiz çocukları— mızı yavrukurt veyahut ızcı teş— kilâtına dahil ederken bun nızca bir geçit resmi için yaptı- ğımızı bılmelıyız Dünyanın birçok yerinde bu ve buna benzer çocuk ve gençlik teşkılatları bulunduğu- u duymuşsunuzdur. Bu teşkilât- ların başlıca payesi — memlekete, cemiyete insanlığa daha faydal gençler yetiştirmek, bunun için ço- cuklar: içük yaştan insan sev- gisini ve saygısını aşılamaktır, bedenen ve ruhen gençlerin sağ- hğını korumaktır. — Yavrukurtun Jale CANDAN bir yemını vardır ,Yavrukurt gün- de en aşağı İyilik yapar. Bu ıyılık öyle kahramanlık görülm miş fedakârlık nevınden bir şey değildir. Bu basit, kolay, gündelik hayatın hergün karşımıza çıkar- dığı iyilik fırsatlarından bir tane- sidir. Okulun bahçesinde bir kö- şede, yalnız bırakılmış arkadaşı bir yavrukuı't gidip oynıyan gu- ruplara sürüklerse bu bir iyilik- tir. Yolda sendelıyerek yürüyen ih- tiyara, çarpıp geçeceği yerde, yar- dımda bulunursa bu da bir iyilik- tır Y vruk rt küçüklerini korur. boyuna ragmen kendı- sinden daha küçüğün yardımcısı- dır, erkenden mesuliyet hissi taşı- masını öğrenir. Yavrukurt büyük- lerini sayar, dısıplmlı ve terbiye- lidir. İsyan etmeden hakkım arar, doğru yolda hedefe varmanın çar- pık yolda yürümekten çok daha kolay olduğunu öğrenmiştir. Yavru kurt dağlara tırmanmaktan, uzun yürümekten çekinmez» kendi ken- disine yeter olmayı öğrenir, milli danslarla eskiye, yeni sporlarla ye- niye bağlıdır. Yavrukurt arkadaş- larına ve etrafına bir iyi misal olmak üzere yetiştirilir. İzci olun- ca, aynı gaye peşinde memleket içi ve memleket dışı seyahatler yapar. e bir memlekete lazım olan idealistler mıktarmı arttırmaktır. Elbette ki bu pek t y birşey değildir. Ama teşkılatlar kolay ol- mıyan işleri başarmak için kurul- muşlardır. Gerçi yavrukurt teşki- lâtı kuı1ıldugu zaman işin bu ter- biyevi kısmına gene gerekli ehem- miyet verilmemişti. Fakat çocuk- la h İÇ olmazsa sık sık kırlara gö- ilür, milli dansları ogrenırler- di. Bugün ise ortada bir cici üni- formadan başka birşey kalmamış- tır. Bayramlardan iki üç gün ev- vel, acele olarak büyük masraf- larla gıydırılen çocuklar ekzersiz görmemiş ham vücutları ile uzun gösteri yürüyüşlerine tabi tutul- maktadırlar Birçok ailelerin bel- ki de mutfak masraflarından kısıp yaptırttıkları yavrukurt elbiseleri içinde çocuklar, hakikaten şirin ve sevimlidirler. Bellerınde süs diye asılı duran çakıl ırıl. Hiç çözülmiyen ıpten sımıtlerı ga- yet muntazam bağlan . Renk renk eşarpları, kordonları, çorap- larında püskülleri, başlarında kü- çucuk bereleri, küçücük — kepleri ardır. Ama bütün bunlar onlarla ıl'tıhar etmek için kâfi gelmeme- ir, çünkü bu nihayet bir kıya- fet balosu hazırlığı değıldır Üni- formalı çocukl: rinde durup çalışmamız veyahut bu yeni tip gösteriş merakından vazgeç- memiz daha doğru olmaz mı. Fakat en büyük sürprizle kapıdan çı karken karşılaştılar Bilhassa Ame- rikalı faal üyelerin topladıkları ne* fis hediyeler çocukları âdeta bir rüya âlemine sürükledi. — Otobüslere bi- nerken herbirinin elinde kıymetlı bir paket, gozlerınde sevınç varı İstikbal için p 2 3 Nisan çocuk balos Türk . Ame- rikan Derneğinin yeni yolda attığı ilk adımdır. Sakatları prodüktif hale getirmek, yazın çocukları ve gençleri civar — köylere götürerek — faydalı ve eğlenceli gezintiler tertiplemek gi- bi projeler taha ettirilebildiği takdirde — kültürel — münasebetlerin tesisinde çok mühim işler başarıla- cağı muhakkaktır. Propaganda, pro- paganda kokmamalıdır ve karşılıklı anlaşmaya karşılıklı sevgiye dayan- malhlıdır. Türk - Amerikan Derneği bunu nihayet anlamış gibidir. Moda İki mevsim arası mumiyetle, kadınların giyimde güçlüklerle karşılaştıkları en çe- tin aylar iki mevsim arasında kalan aylardır. Meselâ kış ile ilkbahar, yaz ile sonbahar arasında kendilerini Bir ipek bluz Bahar için AKİS, 3 MAYIS 1958