K A D Kraliçeler Süreyya meselesi bir köşesinde, bil- ansızın ve Moritze göndermişti. burada kavak sporları yapıyor tâ gece eğlencelerine iştirak ediyor- du ama, çok düşünceli ve mahzun ol- duğu bazan hırçınlaştığı da gözden kaçmıyordu. Rivayetlere günlerden beri karısını ne tel ne de kendisine iki neticesî Ş ah bu sefer krizi atlatamamıştı. İ ran anayasası gayet sarihti ve ha- nedanın devamı için Şahın bir erkek evlâda sahip olması şarttı Halbuki Rıza Pehlevinin ilk karısı — Fevziye- den yalnızca bir kız çocuğu dünyaya gelmişti. Kraliçe Süreyyadan ise, ye— di senelik bir evliliğe rağmen bır - senelerden halletmesi için sıkıştırıyorlardı. meseleyi halletmesi Süreyyadan ayrılması ve- ya onu taaddüdü zevcata ikna ederek IN ikinci bir karı alması demekti. İşte , bu siyasi tazyik krizlerini at- latmasını daima bilmişti. Zahiri ba- hane, birgün çocuk sahibi olabilmek ümidi idi. Fakat bu bedbaht karıko- canın asıl ümitleri anayasada bir de- yaptırabilmek ve çocuksuz edebilmek- olamıyacaklarını biliyorlardı. Allahın bileceği şey " “mitlerini kesin olarak geçen sene u;ptıkları bir Avrupa seyahatinde kaybetmişlerdi. Zaten senelerden be- ri hem Kraliçe Süreyya, hem de Şah birçok doktora müracaat etmişler ve muayeneye tabi olmuşlardı. Fakat kendilerine daima ümit kapısı bıra- Doktorlar belki de kendile- rine ümitle bakan — mahzun bakışlı Kraliçeye doğruyu söylemeye cesaret edemiyorlardı. Dünyanın en tanınmış nısaıyecılerınden Madrıd Tıp Fakul— t seyahatınden sonra Şa artık hi me hastahanesinde tedavi edilmişlerdi ama ünler ve aylar, geçiyor, beklenen hayırlı haber bir türlü gelmiyor siyasi tazyik da- yanılmaz bir hal alıyor, bu çiftin hayatını — zehirliyordu. bir netice almak şarttı. Birgün Şah karısına: Sen benim hakiki karım ola- rak kalacaksın müsaade et bir ço- cuk sahibi olmak için ikinci bir ka- dınla evleneyim"demişti. Şah ve Kraliçe bir çocukla konuşuyor “Hayal AKİS, 22 MART 1958 içinde akıp geçti..." Kraliçe Süreyya Talih gülmeyince! Sureyy — Hayır" dedi. Şah cok müteessirdi. "— Şu halde ayrılacak mıyız?" diye sordu. Süreyyanın cevabı şaşırtıcı idi: "— Allah bilir" St. Moritze giderken de, kendi kendine, hep "Allah, bilir” dıyord belki kanunda bir değişiklik yapılabı— lirdi İşte tam onbeş gün, Şahtan hiç bir haber mayınca, genç Kraliçe Allahın ne istediğini çok iyi anlamış- t Saadet isteyen bir genç kız albuki o vaktiyle yalnızca saadet istiyen bir genç kızdı. İzdivaç ha- saadetten başka hiçbir İşte bunun için de Süreyya derhal — "evet" cevabını ermemiş, bir şahla değil, de, alelade bir kim- seyle evlenir gibi evvelâ onunla tanı- ti: O zaman onsekiz yaşında idi. Kısa süren saadet irkaç gezintide Süreyya, yalnızca BŞahı anlamakla kalmamış,, n sevmişti de.İkisi de daha cümlelerini bitirmeden anlaşıyor, neş'eli kahka- halar atıyorlardı. bu anlaş- hususı uçağı ile memleketini terke- 25