C E M İ Y E T uri Said Paşanın çok yakın arka- daşı Amerikalı yazar Lowell Tho- mas İstanbulda bulunduğu sırada tarihi bir hususu açıkladı ve keyfi- yet Paşa Hazretleri tarafından da derhal teyid olundu: Sir Nuri dünya- da uçaktan bomba atan ilk pilottur. Rivayete nazaran Osmanlı devleti Balkan Harbi sırasında Almanyadan aldığı uçakları harp sahalarında de- nemek isteyince o devirde teğmen rütbesiyle ordumuzda vazife gormek— te olan Sir Nuri hemen bir uçağa at- lamış, kanat altlarına ellişer kiloluk bombalar taktırmış ve düşman siper- leri üstünde uçarak bu bombalardan birini aşağıya atmıştır. Buna rağımen kaybetltliğimiz Balkan H nin bu enteresan safhasında şu hus Thomas tarafından aydınlatılmadıgı için meçhul kaldı. Sir Nuri'nin yanı- na aklığı bombalardan yalnız birini düşman siperlerine attığı bildirildiği- ne?göre, öbür bombaları ne yapmış- tır? * Londra Büyükelçimiz Muharrem Nu- ri Birgi Ankaraya giderken Yeşil- köyde gazetecılere verdiği beyanatta şöyle dedi: "Yunanistan Kıbras me- selesi üstünde senelerdenberi çalış— maktadır. Aydan bir insan inse nanistan! mesut bir ülke zanneder bu —memleketin ne iktisadi, de başka sahada hiçbir problemı yokmuş gıbı bütün ışı gücü Kıbrıs meselesi- dir." Bu beyan hükümetimizin niçin senelerdenberı Kılbrıs meselesinde ge- rektiği gibi çalışmadığım izah etmesi bakımından muhabirlere alaka çeki- ci öründü 5 G eçen hafta bir gün C. el Başkanı Osman Ge- Bolukbaşı— nın İstanbul'da kaldıgı otelde ıbir ba- sın toplantısı yapacağı P. li tarafından 'telefonla kendılerıne bildirilen — gazeteciler tanı saatinde otelde toplandılar. Biraz sonra Genel Başkan Vekili Fuat Arna ile hole-gi- ren Bölüklbaşı gazetecileri görünce şaşırdı, basın toplantısından filân haberi olmadığına söyledi. Daha fena şaşıran gazeteciler kendilerini çağı- n C. M. P.li ile yanındakilere bak- tılar Bu zevat ise basın toplantısı haberini partinin basın işlerini tedvi- re memur el İdare Kurulu üyesi Nurettin Ardıçoglundan aklıklarını beyan ettiler. Nihayet şundan bun- dan bahsedi dı ve adına muhabirler tarafından "zoraki basın toplantısı" denilen bu davetten bir tek husus anlaşılmış olarak dönüldü: C nin biraz organizasyona ıhtıyacı var- dır. * talya Cumhurbaşkanı tarafından gönderilen "Commendato pa- yesini havi' liyakat madalyasını İtal- yan Başkonsolosu Carlo Cimino İs- tanbul Emniyet Müdürü Hayrettin Nakiboğluya kendi makamında mera. simle verdi. Jest memnuniyet veri- ci olmakla beraber bazı vatandaş - lar birbirierine şu suali sormaktan kendilerini alamadılar: "Acaba sayın İtalya Cumhurbaşkanı — memleketi- mizdeki suç istatistiklerini tetkik e- dip çok mu endişelerarnişti 'ki bura- dan sağ salim ayrılınca sayın Na- kiboğluyu Commendatore yaptı?" * merikalı meşhur kanser mütehas- sısı Dr. Marks Aston İstanbulda bir muhabire verdiği bayanat esna- sında "Medeniyetin ilerlediği memle- ketlerde kanser hastahgı artmakta- dır" dedi ve Amer 1 buna misal gösterdi. Hekımlerın diiptomat ta ol- maları hususunda bir kaide bulun- madığından Dr. Aston şunu da ilave etmekten — çekinmedi: ürkiyede kanser nisbeti gayet azdır." Memleketimize gelen — seyyahların aldıkları ilk intibalar — gittikçe dehşet ve garabet kesbediyor. Bu meyanda, geçen hafta Samsun vapu- ruyla İstanbula gelin gelen bir İtal- yan kızının maruz kaldığı gümrük muayenesi rekor kırdı. On dokuz ya- şındaki bu zarif gelin üç saat müd- detle sıkı sıkı arandı; - vücudunun bazı yerleri de "gozden geçirildi". Bu gözden geçirmeler neticesinde fe- nalık geçiren ve uzun uzun ağlayan İtalyan kızının hiçbir tarafından ka- çak eşya çıkmadı. Dış münasebetlerimizde — gelişme notu: İstanbul Beledıyesı tarafın- dan alınan, bir karar gereğince bun- dan sonra rıhtıma yanaşan Ameri- kan askeri gemileri bando ile kar- şılanacaktır * F azıl Beden adında bir Vatandaş bir İstanbul gazetesinde çakmakta o- lan eroin kaçakçıhgıyla 1lg111 bır tef- rikaya tekzip göndererek Ba- sın Kanununun tatbıkatına bır hu- susiyet daha kazandırdı. Bu tefrika tekzibinin bir orijinalliği de manzum esrar edersin, du. e israr edersin. Döner ertesi gün, eroin dersin, Anadoluluyu — âtıl mı sandın? Ben tekzip hakkını batıl mı sandın?” 28 YAZISIZ AKİS, 1 ŞUBAT 1958