DÜNYADA OLUP BİTENLER geçmeden İçişleri Bakanının gizli veya hakiki komünistlerinin kimler olduğu Ööğrenilecekti.. Basttille' e hücum arpışmalar ertesi gün de devam ediyordu. Kızgın bir halk kütle- si, Venezuellanın Bastille'i olan Gizli Polis merkezini kuşatmıştı. — Burası Jimenez rejiminin en nefret edilen binasıydı. Altı yüzden fazla — siyasi mahpus bu binada hürriyet gününü bekliyordu. İçerideki polisler ve halk arasında amansız bir muharebe cere- yan ediyordu. Halkın ikinci hedefi, meşhur plebisiti hazırlıyan — seçim konseyinin binalarıydı. Caracas hal- kının tek bir elden idare ediliyormuş intibamı — veren azmi karşısında bu istibdat kaleleri dayanamıyacaktı. Diktatörlerin tek yaşama şansı dağı- nık kuvvetleri teker teker sindirme- lerinin neticesiydi. Halkın hafiften plânlı bir hareketi karşısında en sağ. lam diktatörlükler — yıkılmaya mah kümdu. Bu azim karşısında Diktatö- rün kazanma şansı hemen hemen kalmamıştı. Durumu gören gen baylar zaten işe müdahale etmişler' ve diktatöre — çekilmesini söylemiş lerdi. Jimenez, çaresiz uçağına atla- yıp sürgün yolunu tutarken beş ki- şilik bir askeri idare onun yerini alı- yordu. Fakat diktatörü asıl deviren halktı, "Vatanperverler Cemiyeti" idi. Cemiyetin başkam 31 yaşında- ki genç gazeteci Fabricio Ojed'a ye- ni bir diktatör gelsin diye eski dikta- törü devirmemişti. Yeni idareyi an- cak baza şartlar altında destekleye- cekti: Evvelâ milli bir hükümet teş- kil edilmeli, sonra hemen seçimlere gidilmeliydi. Eski rejimle işbirliği ya. pahlar sahneden uzaklaştırılmalıydı. Siyasi parti kurmak hürriyeti dahil, bütün hürriyetler geri verilme- liydi. Askeri idare bakalım ne dereceye kadar Caracas'lıların arzusunu ger- çekleştirecekti? Şimdilik siyasi mah- pusları serbest bırakmıştı, Noelde a- yaklanan hava subayları vazifelerine dönmüşlerdi ve sansür kaldırılmıştı Genç gazeteci Fabricio Ojeda hürriyet mücadelesi sona ermiş mıy— di, yoksa hürriyet için yeniden çar- pışma zorunda mı kalacaktı? — Bir sürü acı tecrübeden sonra bu suale tereddütsüz cevap vermek, kolay de- ğildi. nin üç temel siyasi partisi' meydanı yeni bir diktatöre bırakmamaya ça- lışacaktı. Fakat otoriter hükümetleri seven Amerikan petrol şirketleri de herhalde boş durmıyacaklardı. Bir generalin yerini diğer bir general a- labilirdi. Diktatörün diktatörü alkı hiçe sayan Venezuella'nın kuvvetli adamı, uçağına atlayıp halktan kaçarken, Arjantinin sabık diktatörü Peron ondan daha az te- lâşlı değildi. Jimenez'in ideal arka- daşı tecrübeli Peron artık bu mem- lekette sabık bir diktatörün bile ba- rınmasını tehlikeli buluyordu. Güzel 13 Harekete katılan Venezuella'-, genç kızların, cins köpeklerin ve sa- dık Peroncuların eksik olmadığı evi- i hemen terketti. Otomobille hudu- d geçmeye çalıştığı — söyleniyordu. Gazeteciler müstakbel bir diktatör ol- maktan ümidini kesmiyen sabık dik- tatörü uzun aramalardan sonra Do- minik elçiliğinde keşfettiler. Hattâ bir muhabir, ihtiyatlı Peron'la ko- nuşmaya bile —muvaffak — oldu. Ve- nezuellada mülteci olarak — bulunan Peron elçilikte "mülteci sıfatıyla de- ğil, ziyaretçi olarak bulunuyorum" iyordu. Evet Peron şimdilik mülte- i bir zıyaretçıydı Belkı pek yakın- da karargâhım merikanın sayısı hâlâ kabarık dıktatorluklerın— den birinde kuracaktı. Yeni gurbete çıkan Venezuellalı diktatör de Do- minik'teki mükellef villasında siyasi akideleri üzerinde düşünmeye fırsat bulacaktı Peron Diktatörlüklere paydos Dizginli rejim imenez samimi bir — diktatördü. ıJ Demokrasinin şeref'lı adı altında rejiminin hakiki adını saklamaya çalışan maskeli dıktatorlerden değil- di. Aralık ayında bütün siyasi par- tileri kapattıktan sonra yaptığı ple- bisitin de, halkın iradesini aksettir- diğini ıddıa etmiyordu. — Venezuella halkının liderlerini bizzat seçmesinin zaruri olmadığım Jimenez açıkça söylüyordu. İkbal günlerinde ecnebi bır muhabirle yaptığı — konuşmada: "Venezuellalılara en uygun gelen hü- kümet şeklini tesis etmek için hiçbir gayreti, esirgemiyorum İsterseniz bunun adına dıktatorluk rejimi deyı— niz, fakat unutmayınız ki benim memleketim hürriyetin suiistimaline yol açan demokrasi için hazır değil- dir. Henüz çocukluk yıllarındayız ve bir dizgine muhtacız. Demagoji yo- luyla halkın sevgisini kazanmak zo- runda kalmıyan bir lider Venezuella- lılara yol göstermelidir" - diyordu. Halkın sevgisine ehemmiyet vermi- yen yol gösterici, belki devrildikten sonra hatasını anlıyacaktı. Hakikaten halkın bütün — sevgisini — kaybetmiş, memleketin bütün kuvvetlerini aley- hine çevirmişti Kilise bile, Jimenez'i bırakmıştı. — Caracas Başpıskoposu Rafael Avias Blanco'nun 1 Mayıs gü- nü bütün kiliselerde okunan mektu- bu — rejimi açıkça tenkid ediyordu: Başpiskopos memleketin petrolden kazandığı muazzam zenginliğin ho- vardaca heder edilmesine çatıyordu. Bu zenginlik, silâhlara ve gülünç i- mar hareketlerine sarf edilmişti. Alt- mış milyon dolarlık turistik dağ yolu tam bir israf numunesiydi. SÖZ- ler karşısında Başpiskoposu tevkıfe cesaret edemiyen Jimenez, be mı hapse attırıyor ve böylece kılıseyı de kendine düşma'n ediyordu. Pero- nun da kiliseyi aleyhine çevirdikten , sonra düştüğü hatırlanmalıydı. Pe- ronun işçilerle' iyi geçinmesine mu- kabil, Jimenez işçileri de kaybetmiş- ti. Ekserisi katolik olan sendikaların emen hemen hepsini kapatmış, ken- dine bağlı kukla bir konfederasyon kurmak istemişti. Hele aydın zümre, manevi işkence altında tutulmaktay— dı. Sansür mutlaktı. Bütün — siyasi partiler kapatılmıştı. Jimenez sade- ce orduya dayanarak dizginli rejimi- ni devam ettireceğini sanmakla al- danıyordu. Yüksek rütbeli subaylar ona bağlıydı. Fakat unutmamak lâ- zımdı ki nihayet ordu da emirleri kö- rükörüne 'icra eden bir makine de- ğildi. Aynı cemiyete mensup insan- lardan müteşekkildi. Ayni insanla- rın görüşlerini ve dertlerini paylaşı- yordu. Birçok genç subay, genç. ga- zeteci Fabricio Ojeda'dan elbette kı farklı şekilde düşünemezdi. Petrolden elde ettiği gelırlerle giriştiği ilansız programsız kalkınma hareketi, hür- riyet arzusunu unutturamazda 'Zaten kalkınma -'adı altında yapılanlar, gös- teriş ve debdebeden ibaretti. Halk kutlelerı sefalet içindeydi. Diktatö- ün işi gücü sarayını ve gezdiği yol- ları güzelleştirmekten ibaretti. Kısacası diktatör için tutunacak dal kalmamıştı. Bu durumda gitme- si değil, kalması bir sürpriz olurdu. Organize kütleler karşısında hiçbir diktatör dayanamazdı. Nitekim Vene- zuella halkı da şöyle bir teşkılatla— nır teşkilâtlanmaz Jimenez'i — kap dışarı edivermişti. A.B.D. Dostluk yarışı eçen hafta sonunda İngiltere' ve Amerika, — hidrojen bombasının reaksiyonundan elektrik enerjisi el- de etmek için usun müddetten beri yaptıkları çalışmaları nihayet açık- lıyorlardı. Bu açıklama, aylardır .bek- lenmekteydi. Londra gazeteleri İngil-, terenin bombadan enerji istihsali hu- AKİS, 1 ŞUBAT 1958