28 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

28 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER kiralarını serbest bırakmıştı. Bu tedbir belki ev sahiplerini memnun etmişti ama enflâsyondan zarar gö- ren orta sınıf aynı zamanda kirala- rın serbest bırakılmasından da zarar görüyor ve böylece muhafazakâr ikti- dardan hergün biraz daha soğuyor- du. Orta sınıfın kendisinden soğuma- sı ise bu iktidarın sonu demekti. Zira Muhafazakâr Parti, şimdiye kadar, desteğini hep orta sınıftan almıştı. Parti içi meseleleri Dıger yandan, Gloucester ara seçi- minin neticesine bakan bazı Mu- hafazakârlar, bu neticede iktisadi meseleler kadar parti — teşkilâtında yer yer rastlanan başıbozuklukların da rolü okluğunu ileri sürüyorlardı. Gerçi Başbakan MacMillan iktidarı teslim aldığı günden itibaren iyi bir siyaset adamı vasıflarıyla Muhafaza- kâr milletvekillerinin hayra lıgını kazanmıştı ama bu hayranlığı aşağı kademelere kadar indirmeyi becere- memişti. MacMillan da kendine yö- neltilen bu tenkitleri kabul etmiş ol- malıydı ki, gecen hafta yapılan kabi- ne degışıklıgı sonunda, Başbakan yar- dımcılığını Lor ailsham'a veriyor- du. Şimdiye kadar Milli Eğitim Ba- kanlığı yapmakta olan Lord Hails- am, yeni sıfatı — gereğince, yalnız ilmi araştırmalar ve ücret meselele- riyle değil, aynı zamanda parti iş- leriyle meşgul olacak ve parti kade- melerini bir düzene sokmaya çalışa- caktı. Muhafazakâr çevrelerde be- lirtildiğine göre Hailsham bu işi ba- şarıyla sona erdirmek için biçilmiş kaftandı ve MacMillan'ın bu mevzu- daki beceriksizliğini telâfi etmek i- çin bundan daha iyi bir tâyin yapı- lamazdı Sovyet Rusya Kaçırılan diplomat Moskovadaki İsrail Büyükelçiliği ateşelerinden Eliyahu Hazan e- ğer orada başına gelecekleri bılseydı tatilini geçirmek üzere Odesa'ya gi- deceğine, hiç şüphesiz, Moskovadaki elçilik — binasının ufak bir odasında haftalarca oturmayı — tercih ederdi. Ancak ne var ki, yaşanılan memleket Rusya da olsa insan başına gelecek- leri kolayca kestiremiyor ve Hazan'ın karısı da, ille Odesa'yı görmek isti- u Hazan ailesi, tatillerini geçirmek üzere geldikleri Odesa'da — Brodetski ismindeki bir musevi arkadaşlarının evine misafir olmuşlardı. — Brodetski misafirperver bir insandı ve Hazan'- ları ağırlamak için elinden geleni e- sirgemiyordu. Bir akşam yemeğinde misafirlerini memnun etmek için ©Oo kadar çırpınmıştı ki yemekten sonra Bayan Hazan'ın mide fesadına uğra- masına kimse şaşırmadı. Kaldırıldığı bır Odesa hastahanesinde Bayan Ha- idesi yıkanır, tedavisi ya- pılırken Eliyahu'da, Brodetski'nin e- vinde, Moskova'ya döneceği günleri düşünüyordu. ilk haftası, Bayan Ha- den çıkacağı günle- rin yaklaştığı sırada, bir akşam, Bro- detski'nin evinin kapısı çalındı. Eli- yahu kapıya giderken mutlaka hasta karısından bir haber geldiğini sanı- yordu. Oysa kapıyı açtığı zaman kar- şısında iki sivil memur buldu. Me- murlar hiçbir izahat vermeden evi arayacaklarını — söylüyorlardı. Biraz sonra da, diplomatik dokunulmazlığı- na rağmen, Eliyahu'yu — kollarından tutarak Odesa Emniyet Müdürlüğü- ne götüreceklerdi. Eylülün zan'ın hastahane Bizim için çalışacaksın! mniyet Müdürlüğünde yapılan bir saatlik sıkı bir sorgu — sonunda Rusların Hazan'dan ne istedikleri bü- tün açıklığıyla anlaşılıyordu. Sovyet Mogolistana! ew - York'taki komünist a- leyhtan teşekküllerin men- supları Birleşmiş Milletler Ge- nel Kurulunun geçen hafta i- çinde başlayan on ikinci oturum devresinin ilk toplantısına katı- lan Sovyet Dışişleri Bakanı Andrei Gromyko'ya Melotof’un akibetine uğraması temennisin- de bulunmuşlardır. Bir hafta önce Macaristan meselesinde Rusya'nın takbih edilmesine karar verdikten son- ra geçen hafta içinde yeni otu- rum devresi çalışmalarına baş- layan Genel Kurul bu ilk top- lantısında Yeni Zelanda delege- si Leslie Monroe'yu başkanlığa getirmişti. Bu seçimi takiben Genel Kurulu terk eden Gromy- ko, Birleşmiş Milletler binası- nın kapısının önünde sessizce geçit resmi yapan bir topluluğa rastlamıştır. Bu topluluk üye- lerinin her bin elinde bir harf taşıyordu. Gromyko, biraz dik- kat edince, bu harflerin bir araya getırılmesıyle ortaya şu ibarenin çıktığını — görmüştür: Mogolistan'a!" memurları, kendileri hesabına casus- luk yapmaya Tazı olması için, Ha- zan'ın üzerine baskı yapıyorlardı Bu baskı, Emniyet Müdürlüğünden son- ra goturuldugu izbe bir yerde daha da artmış ve kuvvetli projektörlerin göz kamaştırıcı 1şıg1 altında kadar devam etm Rus g yet teşkilâtına MVD mensup me- murlar Hazan'a diplomatik dokunul- mazlığının artık mevcut olmadığını, karısının hastahanede kızının ise elle- rinde bulunduğunu söyliyerek onu tek.. dit ediyorlar ve gerek kendisi, gerek- se karısı ve kızı için tek kurtuluş yolunun. Sovyetler hesabına casus- luk yapmaktan ibaret olduğunu belir- tiyorlardı. Bir türlü bitmek bilmeyen gece, Hazan'a çok güç gelmişti. İs- rail diplomatı bazan kuvvetinin tü- hissediyor, fakat — kendini kaybetmemek için buyuk gayretler sarfetmekten de geri kalmıyordu. Ni- hayet günün ilk ışıkları ağardığı za- man onu daha fazla tutamıyacakları- anlayan mamurlar gece başına ge- lenlerden hiç bahsetmemek şartiyle Hazan'ın karısını ziyaret — etmesine müsaade etmişlerdi. Ayrıca, Hazan'- a, İsrail sefaretiyle yaptığı — mutad günlük konuşmalarda bütün bu olup bitenlerden söz açmamasını tembih etmeyi de unutmamışlardı. Eğer çilesi o akşam yapılanlarla dol- muş olsaydı, Hazan belki halinden o kadar şikayet etmeyecekti. Fakat er- tesi gece de aynı şeyler tekrarlanıyor ve bu, karısının hastahaneden çıktığı 11 Eylul gunune kadar devam ediyor- du. Ancak o.gün Bayan Hazan artık hastahaneden çıkmak arzusunu izhar edince memurlar onları daha fazla Odesa'da tutmanın imkânsızlığım an- lamışlar ve Hazan ailesinin Mosko- va'ya dönmesine ister istemez Tıza göstermek zorunda kalmışlardır. Bu arada yaptıkları son bir teşebbüs de Hazan'ın cebine 500 ruble yerleştir- mek olmuştu. Ruslar, böyle yapmak- la, akılları sıra onu İsrail elçiliğinde şüphe altında bırakmak istiyorlardı. Bundan başka, bütün bu olup biten- lerden bahsettiği takdirde akibetinın ölüm olacağını söylemeyi de ihmal et- memişlerdi. Yuvaya dönüş bindeki paralara ve yapılan teh- itlere rağmen, elçiliğe dönüşünde Hazan, hâdiseyi bütün teferruatıyla anlatan bir rapor hazırlamış ve bunu gerekli makamlara bildirmişti. Bu- nun Üzerine, İsrail makamları Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Sençinov- a şiddetli bir protesto vermiş ve bu olaylar yüzünden manevıyatı çok bo- zulan Hazan'ı da geri çağırmışlardı. Müşahitlere göre bu hâdise, Sovyet- İsrail münasebetlerinde yeni bir ger- ginlik devresinin ilk işareti sayılma- lıdır Norveç Kral öldü, yaşasın kral eçen haftanın sonunda Cumar- esi günü, Ankaranın meşhur Ba- kanlıklar semtınde dairelerden dağı- lan memurlar, Milli Savunma Bakan- lığınla-önünden geçerken — bayrağın askeri merasim yapılmaksızın, büyük bir sessizlik içinde ve yarıya kadar çekildiğim görünce, bir yanlışlık olup, olmadıgım anlamak için gözlerini di- ğer binalar üzerindeki bayraklara çevirdiler. Hayır, bir yanlışlık yoktu. nkaranın bütün bayrakları, o sa- bah hayata gozlerını yuman Norveç Kralı Haakon'un yasını tutan Nor- veçlilerin acısına katılmak üzere ya- rıya inmiş, ağır ağır dalgalanıyorlar- dı. Kral Haakon VII yalnız Norveç'- AKİS 28 EYLÜL 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: