kazandı. Romaya dönüşünde, bu çe- lenklerle Jules Cesar'ı gölgede bıra- kan bir zafer alayı yaptı! Günahkâr ideal arkadaşları Halk onun bu şkınlıklarından anasını, metres ve arkadaşla- rını mesul tutuyordu Etr. f iyi in- sanlardan terekkiip ederse, tekrar eskisi kadar vilen bir hükümdar olabılecegını duşunenlere adım ba- şında Trastlanıyordu. Oğlunun prestıjınden süratle kay- bettiğini gören Ağrippine bu sefer de Britannicus'ü tahta çıkarmak ü- zere tertipler hazırlamaga koyuldu. Fakat Ner uikasd ve hukum darbesi teşebbuslerını adetâ bir al tıncı his" le sezerdi. Komployu a!: layınca annesini ve üvey kardeşını öldürt Şim dı yanında har tip ahlâksız- dan mürekkep bir maiyet heyeti bu- lunuyordu. Bunların arasındakı mon Margus, tuttuğu kötü sonuna kadar ilerlemeğe Neron'u herkesten fazla teşvik ediyordu. Si- mo: birçok cürümlerin ve suıstımallerın faılı idi. Imparatorun tevec nü hafaza etmek — ve duşmanlarını ezmek 'çin gaye ba- fakat muess bir usul kulla- leştirecek yeni bir eser inşasına teş- vik ederdi. Neron da onun telkinle- rine kolaylıkla kapılır, ıdam kararı- nı imzaladıktan veya temel törenini yaptıktan sonra, sazını alıp sonra başına geçerdi. Romanın imar dâvası R oma, Tiber nehrinin gark sahille- rinde, tepe cikler üzerine kuru l muş bir şehirdi. Havası ve man: rası güzeldi. Binalar, Yun ve Sı- cilya üslül bunun tesiri altında inşa edilmişti. Etrüsk medeniyeti, Yunan ve Sicilya mimarisine kemerleri ilâ- ve etmiş ve kısmen ahşap yapılan binalara daha fazla ihtişam vermiş- ti Tepeciklerin etekleri bataklıklar- la kaplı idi. Bataklı kların kenar a kadar inen fakir halkla m halleler, sıtmadan kırı lırdı Sınekler ve pis kok lar, yazın saraya kadar gelirdi. Güzelliğe meftun bir adam olan Neron, şehri yeni baştan inşa etmek üzere bir plân hatırlamıştı. O tarihlerde, imparatorlar yalnız zehirden değil, isyanlardan da kor- karlardı. Halkın ve ordunun tevec- cuhunu kaybeden bir müstenidin u- çun zaman tutunamıyacagına dair umu bir kanaa ttu. Ne- ron da, yaklaşan tehlikeyi sezdi- ğinden, bir fevkalâdelik yapmak is- tiyordu. Halkın eserlerini takdir et- memesine üzülüyordu ve — herkesin gözü önünde bulunacak ve gelecek asırlara intikal edecek san'at eser- getirmek istiyordu. Te- sadı'ifler veya telkınler, bu fevkalâ- bir imar hareketi — halinde tecelli etmesini mukadder kıldı. AKİS, 28 EYLÜL 1957 Fakat imâr etmek için, evvelâ yıkmak lâzımdı. Cezbe halinde imar yapan diğer benzerleri gibi Neron da, halkın mesken meselesini hallet- meden yıkmağa teşebbüs etti. Roma- hlar ise kazmalı ve fermanlı kist- lerin sabah karanlığı çatılarına da- yanıp çatılarını indirmelerine ü- saade edecek insanlar değıllerdı Oıı— r para mukabilinde oru alkışlıyorlardı ama, yuvalarını bir Ces: cih ettıklerını fiilen kadar cesurdular hareketıne mukavemet et- Neron'da halka karşı büyük bir hiddet uyandırdı. Romalıların kaba ruhlu insanlar olduklarını ve hiçbir zaman Yunanlılar seviyesine ulaşamıyacaklarını söylemeğe başla- ı. Bir gece, sirkte çıkan yangın tırmak istediği mahalleleri sarınca, - B b d aile taklıtçısıne ter- gösterebilecek TARİH etti ve Neron selâmeti Antium'a kaç- makta buldu. Yangından sonra, Neron halkın karşısına felaketzedelerın bir dos . Agrippine'in malikâ ele- ngından kurtulanlara tahsis i. Onlara gıda maddelerı gönder- di. Dıger taraftan kendis oldukların bildiği hrıstıyanlardan binlercesını yangından mesul tuta- rak tevkif ettirdi. Herşey iktidar için rtık Neron'un maskesi düşmüş- tü. Ne kadar zalim ve haris bir insan oldugu anlaşılmış Onun paraya olan hırsı, yalnız fakırleşen memlekette vergılerı art- tırmaktan ibaret kalmadı. Aynı za- manda, her Romalıyı ölürken mıra- sından imparatora hisse — ayırmağa mecbur tutan bir kanun çıkardı. Diğer taraftan, muhaliflerini bir- Roma harabelerinden bir görünüş Gözler manzarayı pek yadırgamıyor!. son derece keyiflenerek ,saray tera- sında Truva harabeleri hakkında yazdığı destanı saz refakatınde 0- kudu. Fakat bu sefer, saray men- suplarından başka kendısını alkışla- yan olmadı. Roma ateşler içinde angın, Neron'un tahmin ettiğin- den de müthiş tahribat — yaptı. Sert bir rüzgâr esiyor ve ateş par- çaları bir mahalleden diğerine uçu- yordu. Halk paniğe uğramıştı. Er- kek, kadın ve uklar dar sokak- larda birbirlerini çiğniyerek koşu- yorlardı. Kocalar ailelerini ve anne- ler çocuklarını kargaşalıkta kaybe- diyorlardı. Arkalarını saran alevden kaçanlar, sokağın nihayetinde ateşten bir perde ile karşılaşıyorlar- dı. Nihayet yangın saraya da sirayet biri arkasından yok etmeğe koyul- du. Eski metresi ve bilâhare impa ratoriçe olan Poppee'yi de bu aradı öldürdü. — Filozof — Senegue, Saint Paul ve Saint Pierre idam olundu lar Neron, bir gün ilim ve fikir a damlarına duyduğu nefretin tesirli yine devrin büyük — filozoflarında Epictete'e işkence yapmağa koyul du. Filozofun bacağını kendi elleriyle büküyor ve kemikler çıtırdıyordu. Epictete, yüzünde hiçbir ıztırap ifa- desi sezdırmıyecek kadar iradeli bir adamdı. Bir aralık gayet sakin bir sesle ımpar atora "Dikkat et, biraz daha bükersen kırılacak!" dedi. Ne- ron, işkencenin kurbanına beklediği azabı verdiğini müşahede — edeme- mekten mütevellid hırsla biraz daha kuvvetle abandı. Kemik kırılmıştı.