F E N Âtom Temiz bombalar Lİldrojen bombaları bıhıınde son 1 As'ünleı'ln başlıca dedikod “te- miz bombalar” meselesidir. Dı.ha Ön- celeri de an zaman müphem bir ma gekilde sözü edilen bu bombalar, ev- velki hafta ciddi bir ihtimal olarak resmen ortaya çıktılar. “Temiz bom- ir bakıma oldukça gülünç geliyor. Sanki bombaların — temizi, duğu radyoaktifliğin nisbeten az ol- ması meselesidir. Patlamadan sonra ortaya çıkan radyonktıflık ne kadar fazla ise bom da o kadar “kirli” sayılıyor. Bu tabir bilhassa hidrajen bomba- darı için kullanılıyor. Çünkü böyle bir bombanın atıldığı yerde meydana ge- len radyoaktif bulut, zamanla bütün dünyayı doln3zmakta ve böylce bom- bayı atan uıraftı da bazı zararlara rarı dokunabilmektedir. Atılan bom- baların sayısı birkaçı geçmedikçe bu zararlar ihmal edilebilecek kadar kü- çük kalır. Nltekım hldrojen bombanı eye girişirler- se, dünyayı kaplıyacak radyoaktiflik, galip, mağlüp ve tarafsız dinlemeden bütün milletler icin bir felâket doğu- racaktır. Bütün itm adamları bu tehlikenin gerçek olduğunu kabul et- mekte birleşiyorlar. Bu sebevle kirli hidrojen bombaları çok sayıda kulla- uilamazlar ve dolayısiyle uzun süre- cek bir ditnya harbi içcin faydaları sı- nırlıdır. İ,te hidrojğen bomba bu mahzurunu ortadan kaldırmak. yani tahrip gücüne dokunmadan rad- yoaktifliklerini azaltmak için büyük devtetlerde hiç durumunu anlatmışlardır. Bu bilgin- ler. hidrojen bo.basının babası diye tanınan Edward Teller, California'da hi n bombası ile ilgili araştırma- ların yapıldığ” başlıca yer olan Liver- boratuarının müdürü ve ilk siklotronun mucidi Ernest Lawrence 26 * D SEAP | etf : K NAŞ p L Strauss ile Teller, Lawrence ve Mills Beyaz Sarayda Temiz bombacılar ve Livermore laboratuarının teorik kısmı sefi Mark Mills'dir. Teller ve arkadaşlarının Eisenhower'e söyle- diklerine göre, lâboratuarlarında yap- tıkları bazı yeni deneyler, tahrin gü- eÜ aynı olmakia beraber radyoaktifli- ği ilk hidrojem bombalarındaki Tad- yoaktifliğin ancak yüzde 4 ÜU kadar olan bir hidrojen bombası yapmanın mümkün olduğunu göstermiştir. Ge- rek laboratuar çalışmalarına ve ge- rekse bomba denemelerine devam et- mek şartiyle pek yakın bir zamanda meselâ dört, beş sene içinde - hiç radyoakılrlığı olmayan “tertemiz” bir hidrojen bombası yapılabilecektir. Atom bilginlerinin bu açıklaması, hidrojen bombası denemelerinin dur- dımnması hakkında biltliin dünyada şiddetli bır tartışma hüküm sürerken yapıldığı için bazılarınca şüpheli kar- şılanmıştır. Denemelere mek isteyen Amerikan Atom Enerji- si Komisyonunun bu bahane ile dün- ya ilim efkârı önünde durtımunu kuv- vetlendirmeye — cahştığı ileri sürül- müştür. Ancak Eisenhower'le konu- şan ilim adamlarının bu sahadaki bü- yük otoriteleri ve ilmi ciddiyetleri, yaptıkları açıklamanın bir gerçeğin ifadesi olduğuna inanmamızı gerek- tiriyor. ŞÜphesiz bu açıklama Ameri- kat Atom Enerjisi Komiüsyonunun politikasına büyük bir destek de ol- muştur. Hidrojen bombası denemele- rine ya,ı an bütün itirazlar bu dene- melerin: havadaki ve verdek Tadyo- ak!*(liği arttırdığı. ve böyle giderse bu radyoaklıflığin herkes için teh- likeli miktarlara yükseleceği nokta- sında toplanıyordu. Şimdi Amerika- lılar diyecekler ki: “bize dört beş ge- aha ızin Vveriniz, bir kaç dene- dah apalım; bu denemelerle duııyadaki radyoaktmik tehlikeli dozlara gene yaklaşmıyacak, bu süre sonunda artık bombaların radyoaktifliğinden tamamen rtul- acağız”. Bu iddiayı makul bir itirazla karşılamak pek kolay görün- müyor. Nasıl olabilir ? S iyasi ve stratejik akisleri ne olur- sa olsun bu yeni durum, baomba tek lojisi ve genel olarak atom ener- Jısinin ıstıhsali bakımından büyük bir lemenin çok yakın olduğuna işa- ret eımektedır Gelişmenin ehemmiye. tini daha iyi anlıyabilmek için hidli'n- jen bombalarının mekanızmasını hat:r lamak gerektir. Aşağı yukarı beş ge- neden beri Amerikalıların, Rusların ve İngilizlerin patlattıkları hidrojen « birleşme . bölün e (fisyon . füzyon * fisyon) bom- ademe esas bombayı ateşlemek için kullanılan — hüyükçe bir atom bombasından ibarettir. Bu, meselâ plütonyum ihtiva edebilir Plütonyum çekirdeklerinin zincirleme bölünmesiyle Ççıkan enerji bütün kitleyi milyonlarca derece sıcaklığa yükseltince, ikinci kademe olarak, bombada bulunan hafif cekirdekler - bilhassa lıtyum - döter. başlar. Bu reaksiyonlar hem bonıbaya enerji verirler, hem de yüksek ener- Jili -hızlı- nötronlar doğururlar. Bom- bada bol miktarda bulunan uranyum- 238 çekirdeklerine bu hızlı vötronla- rın çarpmasıyla bombanın Ücüncü ve en mtühim kadeııu si faal yete ge- çer. e U. 238 cekirdekle- rinin hızlı nötronlar tesirinde bölün- mesiyle büyük ölç'!de enerji açığ” çı- kar. Meselâ 20 megaton - 20 milyon ton - adi infilâk maddesine muadil bir hidrojen bombasının bu enerjisi üç kademeye gşöyle dağılmış olabilir: AKİS, 20 TEMMUZ 1957