DÜNYADA OLUP BİTENLER Bu tatlı sözler uzun müddet beri eden ticari teklmerle desteklenmişti. Türk-Rug ticaret mü- nasebetleri İkinci DÜnva Harbinden evvelki seviyesine getirilebilirdi. Rus- ya, petrol dahil, Türkivenin muhtaç olıluğu her maddeyi temm edebil rdi z sıkıntısı çektiğimiz şu vndelı kredı- ler açmayı kabul ediyordu. Uzun te- la olan münasebetlerini geliştirmeyi kabul ediyordu.. İ ası heyeti- nin Rusyayı ziyareti bu düşüncenin bir deliliy: Ruslar menfaatleri tcabı Türkiye- ye yakınlık gösteriyorlardı Kıbrıs meselesi ne de olsa memleketimizde Amerikaya karşı bir kırgınlık uyan- dırmıştı. Türkiyeyi Amerikan dostlu- z cok uzaklaştırmak, Rus- yanın tabii hoşuna xidecekt! dı. Kara göz lenmıze âşık olmadığı a- kıldan çıkarılmadığı takdirde, Rusya ile ticaretimizi geliştirmek bızim için ancak faydalı olurdu. Bir benzetme Tasnye hareketi ister istemez, bir başka Pa rti Birinci Sekreterinın Lenin'in ölüm giriştiği büyük temızhği hatırlntıvordu Lenir- in ölümlinden sonra iktidar, kollektif idareye inanmış vedi kişinin eline kalmıştı: Trocki, Zınonlev_ Kamenev, Buharin, Rikov, Tom ve Stalin.. Başlangıçta "yediler" oldukca iyi ge- çiniyorlardı. Aralarında mithim fikir ihtilâfları yoktu. En kuvvetli şahsı- yet olan TrYoçki'nin diktatörlüğünden korkuluyordu. Ü Ç sola kaymıslnrdı Diğer ülc, partinin sağ kanadını temsil ediyordu. Stalin ortada kalmayı termh etmişti. Duru- ma göre sağa ve sn a kayarak mu- ordu. Mııva?ene- Stalin, 1927 de Trocki v daşl rını taqfıve etti ve Pohtbnroya sadık adamlarından Mol şilof ve Kalinin'i yer1eştırdl Bır mnddot son- ra da Partinin sağ kanadına mensup Buharin ve arkadaşları sahneden u- zaklaştırıldı Krutcef de Stalinden pek farklı şekilde hareket etmiyordu. Stalinden sonra hükümetin başına geçen Ma- lenkof. Stalinciliğe « veriyordur. Krut lenkofu dnvirmek için Stahnm Molotof ile birleşmekte te- reddilt etm miştı Fakat solcu Malen- şebbüsünden istifade ederi temayülün de temsileilerini yok edi- ordu. Krutcef yeni bir diktatör ola- biltirdi. Vakıa Krutçef'in Stalin me- todlarına dönmesi miümkün- değildi. Rus halkı kütle halinde sürgünleri, e- sır kamplarmı terörü artık kabul et- kâmül tmişti. Esa- Ben te isadi! gelişme için zararlı olubılm!ı Fakat diktatörlü- yün pek muhtelif şekilleri vardı. Mo- lotof. ve Kağanoviç'i iş başından u- zıklnşııııııakla Stalinciliği gömen Krutçef, Sta kadar kudretli olma- sa bile gene de bir diktatör olabilirdi. Lübnan Basının zaferi Ütün Hazıranı seçimler yüzünden, u jkinci mücadele diğeri gibi kanlı ve gürültülü olmadı ama bütün dün- yada daha büyük bir merakla takıp edildi ve neticede “kimsenin burnu kanamadan” atlatıldı. Lübnandaki bu mücadelenin bütün dünyadu me- rakla takip edilmesi sebepsiz değild: Zira bu, elinden hürriyeti alınmak istenen basın ile kendisini tenkid e- denleri susturmak için, kurtuluş ça- resini sert kanunlar arkasında sak- lanmakta bulan, İktidarın mücadele- iydi. tün mesele, Lübnan hükümeti- d E binesi, Lübnan Meclisinden yanlış haber neşrederek hükümetin itibarını sarstığı iddia edilen gnzetecll erin ay- nı suçu ilerde de işlemelerine mani olmak maksadiyle “ıhtıyaten" tevkif edebılme semhıyetının verilmesini ig- rdu. Kısacası, bu tasarı kanunl aş- tığı takdirde Lüb nan hükümeti hoşu- na gitmeyen yazılar yazan gazetecile- ri, ilerde bir suc işliyebileceği ihtima- line dayanarak tevkif ettirebilecekti. Di bu, demokrasi tecrübesı- ne yem girişmiş birkaç memleket ha ğıldı ,tevkif etmek yetk'.' amıştı. Bir kimsenin tevkif edilebilmesi için, hemen bütün ceza Kkanunları gereğince her şeyden önce suçun işlenmiş olması lâzımdı. İ ed için ve sadece ilerde suç işlemesi ihtimali vardır di- bir gazetecinin tevkif edilmesine sımdıye ka ar yalnız Hitler Alman- yasıyla Stalin Rusyasında rastlanmış- tı. Bu, Lübnanın gecmek istediği yol- a Ön memle- etle bu yolda ıriş!len tatbikat dolnyııiyle çıkan münakaşalarla iyice anlaşılmıştı. Lübnan hükümetinin bu garip te- şebbüsü hukuk! değil, siyas! sebep- lerle ızah edı!eblrdı Sami El Sulh, meyen bıaın mensuplarım tasfiye et- meyi düşümüyordu. Kuvvet blrllkıı. ğer türk Türkiyesine nisbet- le oldukçn geri ve şarklı Lübngnın gazetecileri kendilerini tehdit eden bu tehlike karşısında her türlü gömı ve fikir ayrılıklarını bir tarata bıraka- rak lmleıfme.ıeleııh, deıııokıaışı tec- rübesine yeni girişmis bazı komşu memleket gazeucilerimn başına ge- lenler onların da başına - gelebilirdi. Ancak, davranışından, Lübnan bası- la: ve yazı Gosn'u tevkif etmiş olduğunu öğrenir öğrenmez toplanan LÂAlbnan Gazeteleri Sahip ve Başyazarları Ce miyeti hükümetin bu tutumunu pro- esto için, Üç günlük bır grev yap- mak kararını vermiş v kararını 12 Temmuz gününden bnşlıyıu'ık yü- rürluğe bıle koymuştu. n gazetecilerinin bu kararlı da vranwlan ami El Sulh hüküme- tinin hazırl Lübnan Başbakanı, hoşlanmadığı bir aç k usturmak için bmün bir memleket basınını kendi aleyhine çe- virece &ar iz bir devlel. şekilde kıpanm sındı un bu akıllıca Tic'atinden çok b nan basınının şuurlu davranışının pa- yı vardı. Bu ufak Orta Doğu devleii- nin gazetecileri, bütün komşularına, hürriyetin ancak ona lâyık kımselere verildiğini bütün açıklığıyle ıspat et- mişlerdi. Ârjantin Peroncular harekette ( eçen hafta Arjantinde, bu ateşli Z Güney Amerika Devletinde, mer hiç de yolunda gitmiyordu. Hafta Arıı evletin anlatmak için Venezilella münasebetlerini kesmışt i Arja: Sendıkalırarası gesi yapmayan 45 bin civarındaydı. Biri milletlerarası, diğeri mill! sa- işci nyısı cak Kurucu Meclis secimleri yaklaş- tıkça, Arjantinde Peron taraftarları- rün baskısı artıyor, memleket içinde bir huzursuzluk dalgası yayılıyordu. nera Arı.mburu'nun muuulş— rının ileri sürdükle: göre, tinin yeni idırecııının tışuhgiıâ pi&n, memleketi yeni bir Perori ARPS, SO TERMMUZ 1937