onlara giyeceklerse, bütün gardrobunu taşımak fuzulidir. Çünkü bu fazlalıklar ancak ortalık- geçen senenin tleri durmak için el işini, oyun kagıtlannı. fotograf makinesini götürmeğe üÜşen- memelidir. 'ğayfıye evine veya otele, pamıyo- dır. Bavullar bnşal“<lıp herkesin ça- maşırları ayrı ayrı gözlere, göz yok- sa portakal sandıklarından imal e- dilmiş raflı komodinlere yerleştiri!- melidir. İlk tanzimi yapmak ev kadı- t kolay- dır ve bazıları Ütüsüz de kullanılabi- lir. Ucuz s bulmak pek zar şezlongun yanında bu sepetler eve girin bir konfor manzarası verir. Bal- kona serilkmış bir hasır ve tzerine a- tılmış yastıklar çocuklara açık hava- da uyuma imkânını verir. Ev kadını sayfiye evini tanzim et- tikten sonra ailenin fertleri arasında vazife taksimi mak ve daima işi kolaylaştırarak, giülerek yaşamağa bakmak lâzımdır. Hakik| tatil T' akat bir tatili hakiki tatil yapan şey ne ıridnen şehir veya kasaba- daki yaşayış tarzı.. Bir taü!i hnkiki uıuı yapan şey her şey- vvel kafayı dinlendirmek bunun icın de 10 ay mllddetle bizi esareti al- tına alan o yorucu alışkanlıklardan kurtulmaktır. Eğer şehirde saati sa- atine yaşıyan bir insansanız sayfiye- ye giderken saatinizi götlirmeyiniz. Eğer daima işi olan, hiç boş duram yan bir kimse İseniz, miskinler gibi hiç bir tş yapmadan güneşe uzanın veya ağaçların yeşilini, göğün ma- visini seyredin.. düşünürseniz, bol bol yürüylüşe çıkın. Hep sokakta ve fıahanız bo bol öğle uykusu u- yuyun.. Kıs kendi kendinizden kurtulun Dmlennıenm en iyi çaresi budur Moda Annelerin meselesi C)cııkluktan çıkarak gonq kı?hğa giren her kız çocuğun meselesi anne için hakiki blr deıttır Bu yaşta çocuk artık çocuk değildir ve bebek gibi giyinmemelidir. Ama AKİS, 20 TEMMUZ 1965i L Kapaktaki ev kadını Mediha Bölükbaşı rta boylu, dolgun vücutlu, kum- hanım mavi kadife koltuktan hafifçe doğruldu ve kar- nda oturan misafirine hlı.nıetçl kııın getirdiği kahve ile İçimes; için kristal bir nlgamlık l- çindek; sigaralardan uzattı. Evinin hamını olan bu kadın, birkaç gün önce tevkif olunan C.M.P. lideri Bölükbaşı bir parti llderlnln karı- sı olduğu halde svun günlerin hadi- seleri ortaya çıkıncaya kadar siya- setten çok evinin işleri ve çocukla- ri ile meşgul olmayı kendine dert edinmiş bir anneydi. Kocasının bir hayli gürültülü politika hayatına olmayı tercih ederdi. Bolükbaşı, kanuni lonııallteler bir yıldırım hızıyla iİkinal edilerek a- Jelacele Ankuara (ezaevinin demir kapıları ardına gönderilince, o an- daiı itibaren Mediha Bölükbaşı adı da gazetelerin bas köşelerinde yer almuağa başladı. Bölükbaşının tev- kifinden sonra hemen her saat ka- pinin zili aç 1 M0 çalınıyor ve bir gazeteci Mediha Bölükbaşıyla gü- rüşmek için gvll_vordu. 0. her ga- ri karşılı- yor, mavi kadife kaplı koltuklarla lükhıqıluın kapısının zili hiç şüp- he yok kı Türkiyenin en sık çalı- nan ul lmnk rekorunu kırmıştı. Bölükbaşımın evi âdeta bir ziyaret- gâha dönmüştü. Gazeteciler, mu- halefet partileri ileri gelenleri, C. M.P. teşkilâtından muhtelif heyet- ler, partililer hattâ ve hattâ hazı D.P. iller bile bu kı.pımıı zilini ça- liyor ve Medtha Bölükbaşına bir geçmiş olsun demekten kendilerini alamıyorlardı. Mediha Bölükbaşı ziyaretçileri dalma kızı Ay$te Gül ve oğlu Ahmet Denizle beraber. en ufak bir Üzüntü emareai bil, gös- tarmemeye çalışarak — karşılıyor, kendisine geçmiş olsun diyenlere kür ediyordn. Ziyaretçiler ka- dar Ve belki de daha çok kapıyı ça- lanlar postacılar oluyordu. Yalnız C.M.P. li kadınlar değil C.H.P. U ve Hür. P. li kadınlar da bu metin a- naya geçmiş olsun telgrafları çe- kiyorlar. kodcasının ve kendisinin “gârzasını tehrik” ediyorlardı. Ken- disine metanet ve sabır tavsiye e- den telgrafları Mediha Bölükbaşı dudalılarının ucunda kıvnliveren a- 1 bir tebesstimle okuyordu. Zira o Mlhordu ki ni meniflekette demok- rasi milcadel eslne atılan insanla- rin başına her şey gelebilir, ama her şey de bir gün unutulurdua. Ze- ten metaneti de bundan ileri gell- yordu. Sonra —Mediha Bölükbaşı kocasının tevkifini pek yadırgaya- cak durunmda da değildi. Aynı tec- rübeyi bir defa daha.hem deda ağır bir şekilde 1948 da geçirmişti. Evliliklerinin y lüktü. Bir gün sofrada otururlar- ken polisler gelmiş, her tanfı di- dik didik aradıktan sonra da Bey” 1 almış götürmüşlerdi. O fet liderine sulkast idi. Ama Me- diha Bölükbaşı kocasının suçsuz ol- duğuna |nunnnrdu ve nlteklm bu tevkifte gün Bölük- başı lxnatlnrın lardan _uılan Ve iftira- ibaret olduğunu isbat et- miş ve serbest bır:ıkılmntı o günden bu yana aradan sekiz yıl geçmişti. Ama hâlâ wnj *demok- rasj mücadelesi” içindeydik Medi- ha Bölükbaşı iki av sonra üçünecü çocuğunu da dilliyaya getlrecekti ve muhtemelen Üçüncü çocuğu doğdu- ğgunda kocası yanında bulunmiya- ma gene de metindi; ha- dine ere cesaretle bakmanını bili- .< Tek Üzüntüsü babhalarına zı Ayvşenin babaları yanlarında ol- madan bir bayram gerirmeleri ol- uştu. Doğma bilyilme Anknra]ı olın Mediha Bölükbaşı Enstitüsünden mezun 0lmuş, 1946 yıllarında D.P. nin ilk mücadeleye 'ebeci cayırında daha sonra gazetelerde onun ceçltll yer- lerde söylediği nutukları oku 1949 yılında günün birinde de blr ahbhap evinde onunla karşılaşıp ta- nışmıştı. Kismetmiş. 1949 Ocak a- yında evlenıııişlerdl. Aradan kısa bir zaman tikten sonra Bölük- başı a rkadaşlarnln beraber D.P. den ayrılarak Miltet Partisini kur- uş., derken tevkif edilmiş, berast etmiş. Millet Partisi mahkeme ka- rariyle kapatılınca da C.M.P. yi kurmuştu. Evine ve çocuklarına çok düşkün bir alln babası olan Bölükbaşı pek sık çıktığı memle- ket gezilerinde de evini ve çocuk- larını ihmal etmez. her akşam bu- lunduğu yerden onlara telefon eder yokluğunu hlssettirmemeğe — çalı- lerini onların yunında geçirmesine e evinden ayrı kıl- mak istemediğini söylemekte v “Günün birinde Osmanın çıkıp ıd- mesini bekliyorum” demektedir.