YURTTA OLUP BİTENLER, Dr. Küçük ye Faiz Kaymak Hür. P. ve C.H.P. merkezlerini ziyaret etti ederek cidden çok hoş bir surprız yaptılar. Bütün ümitlerini Cumhuri yet Hükümetinin enerjik davranışına bağlıyan Kıbrıslı liderlerin Muhalefet liderleriyle temas arzusunu —göster- meleri ve bu arzularını tatbik mevki- ine çıkarmalan, İktidarı Muhalefetle temastan kaçınmaktaki ısrarıyla te- zat teşkil ediyordu. Fakat bu hareke- tin ne kadar normal ve ne kadar fay- dalı olduğunu Kıbrıslı liderlerin ge- çirdikleri küçük tecrübe gösterdi. Hür P. nin Menekşe sokağındaki merkezinde o gün yapılan samimi görüşmelerde ortaya atılan, meselâ Feridun Erginin, meselâ Turan Gü- Enver Gürelinin Kıbrıs hak- fikirlerinin Dr. Küçük ve Kaymak için bir yeniliği ve bü- yuk faydası bulunduğu şüphesizdi. Hür P. mensuplarıyla yapılan te- masın müsbet tesiri ve uyandırdığı cesaret Kıbrıs Türk cemaatının lider- lerine birkaç gün sonra C.H.P. Genel Merkezinin de yolunu tutturdu. Fa- kat Kıbrıslı liderlerin bu tatlı sürpri- zinden en fazla haz duyanların ta- raflı tarafsız, fakat Kıbrıs mevzuun- da bir milli politikaya ihtiyaç duyan geniş vatandaş toplulukları olduğu muhakkaktı. Kıbrıs Kapı önündeki fırsat nümüzdeki günlerde vatan sat- hının Kıbrısla — ilgili en mühim hadisesi muhakkak ki, Hür.P. tara- fından Meclıse getırılen Kıbrıs hak- kında umu zakere — açılması hakkındaki teklıf karsısında « grubunun takınacağı durum ve ala- cağı karar olacaktır. Şimdiye kadar D.P. grubu, istizahı, hükütmete şiddetli tenkitler tevcih et- mek üzere başvurulan bir "silâh" ola- rak kabul etmekte v takdirleri aynı mülâhazayla reddetmek yolunu 6 Zararları ne? tutmakta idi. Fakat şimdi —Kıbrıs mevzuunda hükümet ile Muhalefet partilerinin görüşlerini ortaya koya- cak ve oktaı nazar farklarının mü- nakaşasına imkân bahşedecek böy! bir teklıfın birçok D.P. mılletvekılı tarafından sempatiyle — karşılanması kuvvetle muhtemeldir. Hür.P. nin Meclis grubu başkan vekili Feridun Erginin imzasıyla Meclis başkanlığına sunulan tak- ririn milletçe duyulan bir ihtiya- cın bir ifadesi olduğu — muhakkak- tır. Takip edilen maksat ve va- rılmak istenen gaye Kıbrıs mev- zuunda Hüküm Muhalefetin müşterek bir politikada birleşmele- Muharrem Nuri Birgi | Düşünen baş rini teminden başka bir .sey değildir. Hür.P. Kıbrıs meselesini bir dahili politika meselesi olarak istismardan, parti lehine bir propaganda vesilesi "imal" etmekten uzaktır. O kadar u- zaktır ki Feridun Ergin, takririnde meselenin istenirse gizli bir celsede müzakere edilmesini de teklif ederek İiyi niyetinin bir delilini peşin olarak ortaya koymuş bulunmaktadır. D.P. Grubunun Hür. P. nin umumi müzakere açılması hakkındaki tale- bi aleyhine vaziyet almaması ve me- -elenin milletin hakiki ve yegâne tem- silcisi Büyük Meclis önünde enine bo- yuna tartışılmasına imkân vermesi D. P. ye itibarların en büyüğünü kazandı- rabilir. 1946-1954 yıllarının sevgili partisi kaybettiği birçok gönülü yeni baştan fethedebilir. Zira bu cesaretli hareket, milletin D.P. grubundan bek- lediği bir çok hizmetlerin hayırlı bir başlangıcı olarak tefsire son derece müsaittir. Bonn görüşmeleri Kıbrıs meselesiyle alâkalı hâdiseler yurt içinde bu şekilde gelişirken, beynelmilel sahada da meselenin hal tarzına muhtemelen yenilik getire- cek bir safhaya girilmek uzereydı. Bu haftanın sonunda manyanın Başşehri Bonn'da toplanacak olan NATO Bakanlar Konseyinde Kıbrıs meselesinin de müzakere mevzuu teş- kil edeceği biliniyordu. Fakat asıl ehemmiyetli temasların görüşmeler- de değil, kuliste ve hususi sohbetler- de cereyan edeceği muhakkaktı. Tür- kiye ve Yunanistandan hangisi Dulles ile daha cok hususi görüşme yanma- ya ve Birleşik Devletlerin Dış İşleri Bakanını ikna etmeye, gönlünü ka- maya muvaffak —olursa avantaj- lı bir vaziyet elde edebilecekti. Doğrusu, NATO Bakanlar Konse- yinin bu toplantısı haklı dâvamızı dünya efkârına duyurabilmemiz için müsait bir fırsattı. Yunanistanın AKİS, 2 MAYIS 1957