2 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

2 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sizlere iş bulacak durumda değildi. urumun İstanbul Şubesinde madeni iş kolundaki işcilerle meşgul olan ve işçilikten yetışme memurun işine son verilmiş ve ne kimin getirildiği bir türlü ogrenılememıştı Halbuki İs- tanbulda bu iş kolunda en az bin işyeri yardı. Fakat Kurum bu i yerlerinden pek azı ile Bu bakımdan ham madde yokluğu yüzünden — bir ışyerınden teklif ettigj işbirliğini Kurum reddet- mişti. HÜRRİYE kemeyi bağlamayacağını yazısına ilâve etmekte bir mahzur görmü- yordu! Ayrıca Adana Sorgu Hâ- kimliğinin Güney İşçi Sendika- ları Federasyonunun — kapatılma- sı hakkındaki kararını - hâkime kolaylık olmak üzere - yazısına ekliyordu Hatta ve atta "bir sendika veya birliğin kanunit du- rumunun her zaman adli maka- matın tetkikine tabit olacağı ve ka- nunsuz görüldüğü — takdirde kapa- tılması cihetine — gidilmesinde bir mani olmamak lâzım geldiği" yo- lunda ibarelerle rehberliğe kalkışı- yor, Anayasanın adliyenin istiklâ- li hakkındaki hükmünü zedeliyor- du Cemiyetlerin olduğu —gibi, sen- dika ve birliklerinin e uru- luş formalitelerinin noksanlığı, bunların kapatılmaları için hiç bir zaman kanunı bir sebep teşkil ede- mez. Cemıyetler Kanunu- nun 55 inci maddesi "şahsiyet İkti- sap etmesi kanunen mümkün ol- mayan yahut henüz şahsiyet ikti- sap etmemiş bulunan bir cemiyet, âdi şirket hükmündedir" demekte- dir, Bu hâle göre şahısların bir a- raya gelmek hususunda iradelerini izhar etmeleri cemiyetlerin ve bu arada — sendikaların birliklerin meydana gelmesi içn kâfi sebeb o- lup bunların Cemiyetler Kânunu dı- şındaki kanunlara göre yerine getir- mek zorunda oldukları formalitele- rin noksanlığı kapatılmaları için kâfi bir sebeb teşkil edemez dikalar ve sendika birlikleri ve ancak Cemiyetler 5018 sayılı İşci ve İşveren Sendika ve Birlikleri hakkındaki kanunda yazılı hallerde — kapatılabilir. Bu haller de cemiyet veya sendikala- rın kanana, ahlâka ve âdaba aykı- rı hareketleri, sendikaların siya- setle meşgul olmaları, işçileri gre- ve teşvik etmeler gibi fiillerdir, İşçi sendika ve birliklerinin ku- ruluşlarında formalite noksanlıkla- rı bulunduğu da aradan 10 yıl geç- AKİS, 4 MAYIS 1957 Kurum ne yapıyor ? ş ve İşçi Bulma Kurumunun İstan- bul Müdürü Dr. Ekmel Zadil, 19 Nisan Cuma günü Beykoz Deri ve Kundura Sanayii Müessesesinde ve- receği "Muhtelif Memleketlerde İşsiz- lik Sigortası Tekniğine ait Mesele- ler" mevzulu konferansa gelmiyecegi “çarşambanın gelişinden" — belliydi. Fakat ilgilileri hayrette bırakan bu olmamıştı. Sayın doktor bu tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde "tet- kiklerde bulunmak" üzere yola çık- mıştı. Bu seyahat dolayısiyle akla iki ihtimal geliyordu. Dr. Ekmel Zadil'ın TI tikten sonra dermeyan edilemezdi. Çünkü sendikalar, hakkındaki 5018 saydı Kanunun 11 inci ' maddesine göre bunların tüzükleri — Cemiyet- ler Kanununun 4 Üncü maddesine uyularak — kuruldukları — İlin Valisi tarafından Çalışma — Bakanlığına gönderilmektedir. Bundan da mak- sat, Bakanlığın tüzüğe karşı bir itirazı varsa bunu bildirmesini ve tüzüğün değiştirilmesini temin et- mektir. Bu sebeble Çalışma Bakan- lığının Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdiği 2.3.1957 günlü yazının sonunda Sakarya Bölgesi İşçi Sendikaları Federas- yonuna alt kuruluş evrakının ma- halltf idare — mercilerinde — bulundu- ğunun bildirilmesi, Bakanlığın ha- berdar —olmadığının bir — delili ve kendisini temize — çıkarmasının bir sebebi olamaz. Kaldı ki, aynı 5018 saydı kanunun uygulama şeklini gös- teren talimatın 20 inci maddesi. Ça- lışma Bakanlığına İşçi Sendikaları ve birliklerini ne şekilde — muraka- be edeceğini açıkça göstermiştir. Bi- naenaleyh Bakanlığın kapatılması- nı istediği birlik ve federasyonlara ait kuruluş Pevrakındaki — noksan- lıkları bilmemesine imkân yoktur. Yok eğer Bakanlık Şunları bildiği halde bu işçi teşekkülleriyle temas etmiş, kendilerine maddit yardımda bulunmuş ise yalnız kendisi değil, fakat 5018 Sayılı kanunu yürüt- mekle vazifeli Bakanlar Kurulu da 10 yıl bu kanunu yanlış tatbik etmiş olmaktan dolayı hiç olmazsa M. ve Türk Milleti karşısında siyast bakımdan sorum- lu sayılabileceklerdir. Çalışma Bakanlığının — Eskişehir Asliye Hukuk — Mahkemesine gön- derdiği yazıda 5018 sayılı kanunun 8 inci maddesinin Encümende mü- zakeresi sırasında sözcünün sar- fettiği süsleri (Bk. AKİS Sene 3, , Sayı 142) dercetmekteri çekinmesi de manidardır. Çalışma Bakanlığı tarafından güdülen mak- sadın İşçi hareketlerini sistemli bir şekilde baltalamak — olduğu bu su- retle açıkça anlaşılmaktadır. ÇALIŞMA vereceği konferansın mevzuu "“muh- telif memleketlerde işsizlik sigortası tekniğine ait meseleler" den ibaretti. Onun için akla gelen ilk ihtimal, ken- disinin bu meseleler hakkındaki bil- gisini yabancı memleketlerde yapaca- ğı yeni tetkik seyahati ile arttırmak ârzusuydu. Seyahate, konferans yer- dikten sonra da çıkmak mümkündü. Tetkik seyahatine çıkmada bu kadar acele edilmesi, belki de işsiz kalan A- merikan (firmalarına Türkiyede ne gibi yeni iş sahaları bulunduğunu bir an evvel anlatmak kaygusundan ileri geliyordu. Adil AŞÇIOOĞLU Diğer taraftan her fırsatta Batı- li ve Avrupalı sayılmamızı öde- yip aksi kanaatte olanlara kızar- ken, Batılı olmanın birine! şartı olan sendika hürriyetini boğmakla aleyhimizdeki kanaat ve hükümle- ri takviye etmekten yapmadığımızı İş, Hür Dünya Sendikaları Konfe- derasyonuna girmek için yıllarca uğraşmış, Bakanlar — Kurulundan bir türlü müsaade almamıştı. Böy- lece Türk İşçileri, Hür Dünya Sen- dikaları Konfederasyonunda — mem- leketin sesini duyuramamıştı. Hal- buki bu konfederasyonda Yunan ve Kıbrıs İşçi Sendikaları üye idi. Hür Dünya İşçi Sendikaları Konfederas- yonunun son genel kurul toplantda- rından birinde Orta Doğu memle- ketleri işçilerini temsilen de Kıb- rıslı bir Rum işçi bulunmuştu. Alâ- kasızlığımız yüzünden bu — konfe- derasyonun muntazam yayınların- da Türk işçilerinden "Osmanlı" iş- çileri diye bahsediliyordu. Türk - Iş'in 1952 yılı Ağusto- sundan beri Konfederasyona katıl- mak hususundaki müracaatına Hü- kümet henüz ap ermemiştir. 7 Mayıs 1956 da bu konfederasyonu temsilen Milletlerarası Madenciler Federasyonu Genel Sekreteri Sir William Lawther Çalışma Bakanına ziyaretle Türk - İşin müracaatına henüz bir cevap verilmemiş sima- sından Hür Dünya İşçi Sendikala- rının duyduğu çığa vurmuştu. buna cevaben Hükümetin esas. iti- barile bu katılmaya muhalif olma- dığını, "Tür karışıklıgından doğan basit kanun tekniğinin hükümetin kararını ge- ciktirdiğin" —Kemali iftiharla be- yân ediyordu. Bü beyanatla Türki-- yede sendika hürriyetinin durumu arasındaki farkın Hür çileri ile halk efkârında timle hakkında ne ğjbi tesirler ya- pacağının takdirini Çalışma Baka- nına bırakmak daha İyi olacaktir. mevzuatının 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: