SPOR Amerikalılar sadece hayranlıkla sey- fedilmemişti. İleriyi gören bir çift göz, Avrupa Şampiyonasına hazırla- nan Türk Milli Basketbol takımının Amerikalılardan çok şey öğreneceğini hesaplıyarak bir idman maçının temi- ni için teşebbüslere geçmiş, gayretli ve yerinde çalışması ile Amerika Or- du takımının Türk Milli takımı ile oynamasını temin etmıştı. Kuvvetli ve kudretli rakipleri karşısında ba- şarılı bir oyun çıkaran ve her halde şey öğrenen Türk Milli takımını 1ft1har1a seyredenler arasında, sevinç yaşını tutamayan bir gözde vardı. Bu maçı hazırlayan antrenör Samim Göreçti. JA Teşkilât Hakiki istifa Futbol Federasyonunun son hafta- yı hayli gürültülü geçirdiği söyle- nebilir. Başkan Hasan Polatın İs- panya dönüşünden sonra ortaya çı- kan bazı karışık — meselelerin halli için titizlik gösteren umumi efkârın tatmin bakımından yayınlanan teb- liğler, İstanbulsporun seyahati, Ci- hat Armanın Milli takım antrenörlü- ğü meselesi; Mısır Milli maçının ye- ti ve Eşfak Aykaçın istifasına temas edilmezken, Federasyon bünyesinde- ki çözülmenin yeni bir misali, tahmin edilmiyecek şekilde ortaya çıkıyordu. Müşavir Saim Kaur, çalıştığı gaze- tede bir açık deklerasyon yazıyor, Federasyonun bugünkü çalışmasını beğenmediğini — söyliyerek "Alenen istifa ediyordu. Saim Kaura göre, teşkilât haklı tenkitlerle çok yıpran- mıştı. Üyelerinin toptan istifa etme- si lâzım gelmekte idi. Kendisi, örnek olmak üzere, umumi efkârın huzu- runda açıkça ve "hakikaten" istifa ediyordu Hareketin şekli, bazı üyele- rin davranışlarına benzemiyordu. Kaur İstifasını geri Aalmıyor, Fede- rasyona böylelikle — faydalı olacağım düşünüyordu. Bu istifadan — sonra gazetecilerle konuşan başkan Polat "Şimdi istifalarla uğraşacak vaktim yok" derken, Eşfak — Aykaçın istifa- sının kabul edılmedıgını bıldırıyordu Cevap tatmin edici i. Federas- yon çalışmasını beğenmeyen üyeler- den bilinin, bu topluluktan resmen ayrılması çok şey ifade ediyordu. Futbol Federasyonu artık güç du- rumdaydı. Akisler Saim Kaurun istifası sipor çevre- lerinde çeşitli tefsirlere yol açtı. Müstafi müşaviri "haklı" bulanlar çoğunluğu teşkil ediyordu. Saim Ka- ur, Genç Milli takımın seyahati sıra- sında günlük gazetelere imzalı ya- zılar gönderen teşkilât mensuplarını şiddetli bir lisanla tenkit etmiş, Ge- nel Müdürlüğün dikkatını bu mesele üzerinde toplayarak, basın ve umumi efkârın haklı sempatisini kazanmıştı. Federasyon Başkanının İspanya dö- 34 Ken Rosewall Yetiştirilen — rakipçilik nüsü Kaur ile bu mevzuda münakaşa ettiği tahmin olunuyor ve müşavirin istifası böyle izah ediliyordu. Bir kı- sım çevreler de, Kaurun- Federasyona karşı direkt hareket ettiğini, tenkit- lerle yıpranmış bir cemiyette vazife göremiyeceğini bildirerek, toptan is- tifaya örnek olmak üzere federasyo- nu bıraktığını tahmin ediyordu. Çe- şitli tefsirlere Tağmen, Kaur İstifa etmişti ve her halde bır örnek olma- lıydı. Tenis Rosewall'un onyedincisi vustralyanın şöhretli tenis yıldızı Ken Rosewall, Amerikalı organi- zatör Jack Kramer'in profesyonel kadrosuna girdiği gün, adeta ikinci bir kontrat daha imzalamıştı. Buna göre, Rosewall profesyonellerin kra- l1 Amerikalı Pancho Gonzales ile 100 maçtan müteşekkil bir seri karşılaş- ma yapacak ve bu seriyi bir senede tamamlamakla mükellef olacaktı. Bu anlaşmanıntenis âleminde heyecanla karşılandığı muhakkaktı. Meraklılar Büyük Panchönun, gene Rosewall'u harap edeceğine inanmış görünüyor- lardı. İlk maçlar beklenen şekilde Gonzales'in hakimiyeti altında ge- çince, Rosewall'a ümit kalmamış ve ara hayli açılmıştı. Hafta içinde A- merikanın Princeton kortlarında 55 inci maçlarını oynayan iki dev tenis- çi seyircileri gene hayran bıraktılar ve alkış topladılar. Bu maçı Rosewall 6-1, 6-3 kazanırken, Ganzales'e kar- şı 17 nci galibiyetini elde ediyordu. Diğer 38 müsabakayı Büyük Pancho kazanmıştı. Rosewall'un bu serlde Gonzales'i mağlup edeceegi söylene- mez. Fakat Rancho'nun nihayet bir "rakipçik" bulduğu muhakkaktır. P. T. Ingiltere Di Stefano kazandı kinci Avrupa Şampiyon Klüpler Kupası finalistleri, 26 Nisan gece- si, Manchester'in old Trefford saha- sında oynanan Real Madrit- Manc- hester UÜnited maçı ile belli oldu. Fi- nalistlerin ilki 18 Nisan günü İtalya- da yapılan — Fiorentina-Kızıl — Yıldız karşılaşması ile meydana çıkmıştı. Rakibi ile golsüz berabere kalarak birinci maçta elde ettiği avantajla finale çıkan Fiorentina'yı 2 Haziran- da çetin bir rakip bekliyor: Gecen senenin kupa galibi, Bu yılın İspan- ya şampiyonu Real Madrit: Madrit- te yapılan ilk maçı 3-1 kazanmasına rağmen, İngilteredeki rövanş için Re- al Madrit'i tam şanslı göstermek ka- bil olmuyordu. Ingiltere sahaları ya- bancı takımlar için pek tekin degıl- di. Tanınmış Güney Amerika takım ları İngilterede, farklı maglubıyet— ler alıyorlar, aynı Manchester Uni- ted'i İspanyada 5-3 yenen Atletico Bilbao, Old Trefford'da 3-0 kaybede- rek kupadan eleniyor, bütün bu mi- saller, Real Madrit'i ve spor çevrele- rint haklı olarak korkutuyordu. Bu havada ve ölçüsüz bir heyecan içinde oynanan maçın ilk yarısı 2-0 Real lehine kapandığı zaman İngiliz rad- yo spikeri bile hayretler içindeydi. Raymond Kopa ve Rial şahane gol- ler atmışlar, İspanyolları hudutsuz bir sevince boğmuşlardı. Manchester'- in Kupa finaline çıkabilmesi için i- kinci devrede beş gol yapması lâzım- geliyordu. Bu kabil delildi. lecisi Alonso fevkalâde oynuyor, gilizlerin ancak iki golüne müsaade ediyordu. Oytin 2-2 berabere, fakat Real Madrit iki farkla galipti. Mad- rit maçı hatırlanıyor, gözler tekrar Madrit'e çevriliyordu. Şimdi Florenti. na bir Madrit imtihanına hazırlanı- yordu. Hem de revanşı olmayan tak ve büyük final imtihanına. AKİS, 4 MAYIS 1957