Sahnedeki davetliler r. Lebit Yurdoğlu heyecanlı ve gür sesiyle raporu okurken dışarı- daki kalabalığı yarmaya — muvaffak olan davetliler, sahnede — kendilerine ayrılan yerleri almaya başladılar. İlk gelen grup ilerden müteşek- kildi ve oldukça kalabalıktı. Grup İzmirde bulunan milletvekilleri -bun- ların arasında Muammer Çavuşoğlu, M. Ali Sebük, Pertev Arat ve Behzat Bilgin göze çarpıyordu - ile İl Baş- kam Faruk Tunca, tamir Belediye Başkanı ve diğer teşkılat ileri gelen- lerinden müteşekkildi. Hür. P. kong- rede Diyarbakır milletvekili — Rağıp Karaosmanoğlu ile İl Başkanı Mah- mut Yalay tarafından temsil edili- yordu. İstanbuldan İnönüyle beraber gelen, müşterek Muhalefet cephesi fikrinin yaratıcısı müstakil Zongul- dak milletvekili Hüseyin Balık ta da- vetliler arasında oturuyor ve kendisi- ni yeni tanıyan İzmirli gazetecilerin alâkasını çekiyordu. Ama gözlerin a- sıl aradığı siıma İzmirde bulunan ve kongreye davet edildiği herkes tara- fından bilinen Hür. P. Başkanı Fev- zi Lütfü Karaosmanoğluydu. Hür. P. başkanı kongreye öğleden sonra gel- di ve C.H.P. Genel Başkanının nut- kunu baştan sona kadar dikkatle, dinledi. Sabahleyin idare kurulunun rapo- runun tenkitleri yapıldı. İnönü dele- geleri dinliyor, zaman zaman elinde- i küçük deftere notlar alıyor ve de- legelerin bazı sözlerini gülerek alkış- lıyordu. , Saat 13'e yaklaştığı sırada İnönü- nün yerınden kalktığı görüldü. Tarıhı uk' nönü kongrenın yapıldığı Büyük Sinemaya öğleden sonra, saat 15'e doğru tekrar geldi. Delegelerin oyla- rıyla konuşması kararlaştırılan Hü- seyin Balık'ın zaman zaman alkış- larla, davetliler — sırasında tebessümlerle karşılanan konuşma— sından sonra İnönü ayağa kalktı ve çevik Aadımlarla kürsüye yak- laştı. Uzun zaman devam eden al- kışlardan sonra sinema salonunu büyük bir sessizlik kapladı. Her- kes, ihtimal siyasi tarihimizde bü- yük bir dönüm noktasının başlan- gicim teşkil edecek mühim bir hâdi- seye şahit olmanın, bu tarihi anda ha- zır bulunmanın heyecanı içindeydi. Bütün dikkatlar İnönünün ağzından dökülecek ilk kelimelere çevrilmişti. İnönü tam 45 dakika konuştu. Dinle- yenlerin gözleri önünde huzur içinde bir vatan manzarası yavaş yavaş şe- kil buluyordu. İnönü içinde bulunduğumuz günle- rin gerek iç politika sahasında, gerek iktisadi ve mali sahada arzettıgı güçlükleri kısaca, fakat bütün sebeb ve neticeleriyle ortaya koyuyordu. Arzusu şikâyetlere yol açan bu halle- rin düzeltilmesiydi. Bu vazifeyi ba- şaracak hükümet başkanının mille- tin kalbinde kazanacağı yeri vetarih önündeki şerefli mevkiini de izah e- AKİS, 16 MART 1957 Avrupa Müttefik Kuvvetleri den C.H.P. Genel Başkanı, "Başba- kanın yeni vaziyetiyle açılan imkân- ları" kolaylaştırmak lazım geldiğini söyledi. İnönü teşkilâtına yeni bir politika tavsiye ediyordu ve bu tavsiyede bu- lunurken hiçbir husus! teması olma- dığı gibi, hiçbir hususi hesabı bulun- madığını da açıkça belirtiyordu. İnönü İzmir nutkuyla, Cumhuriyet devri tarihimize yaptığı büyük hiz- metlerin yanı başında Demokrasi dev- rine getirdiği yeni huzur imkânlarıy- a da olgun siyasi şahsiyetinin ve yüksek devlet adamı vasfının icapla- rına göre davrandığını bir kere daha millet önünde ispat etmiş oldu. Sürprizli basın toplantısı G eçen haftanın sonunda Cum nü sabahı Ankara Orduevınde YURTTA OLUP BİTENLER yeye yardım etmesi zaruretinden bahsetmedi; uzun nutuklar çeken del olmadı. Sorulan suallerin hepsi gaze- teci sualiydi. Kimse her sahadaki mu- azzam — başarılarımızı generale de tasdik ettirmek gayretine düşmedi. Kimse arzu ettiği cevabı koparama- yınca alınganlık göstermedi. Zira bu kabil toplantılara sual sormaya degıl dâva isbâtına gelen bazı "mağşuş" muharrirler bu basın toplantısına! rağbet göstermemişlerdi. Sabahın er- ken saatında gelip Orduevinin salo- nunu dolduran gazeteciler, sadece su- allerini sormaya gelmişlerdi. Sualler, gazetecılerın bir askere neler sorula- cağını ve NATO'daki son değişiklik- leri gayet iyi bıldıgını gosterdı Soru- lan suallerden ikisi, ağır askeri mas- rafların iktisadi gehşme üzerinde ya- pabileceği menfi tesirlerden duyulan endişelere dairdi. İleri Batı memleket- leri, iktisadi düşünceler dolayısıyla General Norstad Orduevindeki basın toplantısında Karşısında gazeteciler vardı açık renk, dalgah saçlı, yakışıklı ve genç görünüşlü bir a generali, gazetecilerin kendısıne sorduğu sual- leri cevaplandırdı. Hava generalinin omuzunda dört yıldızı vardı ve adı Norslad'dı. General Norstad, NATO başko- mutanıydı. Bu, başkomutanın Türki- yeye 11k zıyaretıydı Türk Ordusunu sözleriyle görmeye ve hükümet er- kanıyla tanışmaya gelmişti. General Norstad'ın Turkıyede yapacak çok işi, fakat bunun için âz zamanı var- dı. Buna rağmen yakışıklı general, iktisatla sarfettiği Zzamanından bir kısmını Orduevinde tertiplenen ba- sın toplantısına ayırmaktan çekinme- mişti. Bu toplantı bir kısım basın mensupları için hakiki bir sürpriz ol- du. Zira toplantıda hiç kimse çıkıp ta generale iktisadi kalkınmamızdan, Amerikanın "menfaati icabı" Türki- askerlerini azaltıyorlardı. Avrupanın en kuvvetli iktisadiyatına sahip Âl manya, askerlik müddetini bir sene olarak tesbit etmişti. Gazetecinin maksadının Türkiyenin katlandığı ağır milli savunma masraflarına gel neralin nazarı dikkatini çekmek oldu ğu aşikârdı. Fakat NATO Bâşkomu tanının Türkiyenin iktisadi düzenin müessir olacak kadar ağır savunma masraflarına giriştiğini itiraf etme sini beklemek doğru olamazdı. Gene ral Norstad bu suali, "askerlik müd detlerinin tâyini, her hükümetin ken- disinin bileceği bir iştir" 'diyerek sa vuşturdu. Diğer bir sualin mevzuu Kıbrıs me selesiydi. Kıbrıs NATO savunma; için önemli mıydı" Eğer önemliyse NATO üÜyesi üç devlet arasındaki Kıbrıs ihtılafı askeri bakımdan ne gibi neticeler doğurabilirdi? General