YURTTA OLUP BİTENLER re çevrilmiş bulunuyordu. İktidar- Muhalefet münasebetlerindeki son inkişaftan ve — Kırşehir tasarısının Meclise sevkedilmesinden sonra polı— tika hayatımızın en mühim nirengi noktalarından biri olduğunu bir defa daha herkese kabul ttıren Genel Başkan İnönünün C.H.P. kongresin- de bir nutuk söylemek üzere İzmire geleceğinin duyulması, bütün gözleri Egenin bu güzel şehrine çevirdi. Si- yasi hayat bakımından hiç de hare- ketsiz sayılamıyacak bir şehir olan İz- mir, böylece geçen haftanın sonunda ve bu haftanın başında birinci plâna geçiverdi. C.H.P. Başkanının seyahati bütün yurtta merak ve alâ- kayla takip edildi. Fakat en fazla heyecan duyanlar şuphesız böyle mü- him bir günde İnönüyü aralarında görmek ıçın sabırsızlanan İzmirliler ol run kesafeti o dereceyi buldu ki degil bir adım atmak, kımıldamak bile im- kansız bır hale eldi. Aksu vapuru- naşacağı satın üzerine sadece gazetecılerle CHP. İzmir İl teşkilâ- tının ileri gelenlerinin çıkmasına müsaade edilmişti. Satın üzerinde İnönüyü getirecek Aksu vapurunu bekliyenler içinde en heyecanlısı ve en sabırsızı muhakkak ki C.H.P. İl Başkanı Dr. Lebit Yurdoğluydu. O gun hava poyrazdı ve bu mevsimde görü ül- memiş bir soğuk hüküm sürüyordu. Soğuktan korunmak 1çın yakalarını kaldıran Ve ısınmak için şatın üzerin- de bir aşağı bir yukarı dolaşan gaze- teciler, sık sık Kordonda toplanan halka bakıyor ve kalabalığın miktarı- nı tahmine' çalışıyorlardı. En mâkul tahmin şuydu: Kordonun vapurun ya- naşacagı şatı gören kısmının uzunlu- ğu en aşağı 200 metreydi ve tama- Dr. L. Yurdoğlu (C.H.P.) - F. Tunca (D.P.) - M. Yatay (Hür.P.) İzmirli parti - başkanlarının İnönüyü İstanbul dan İzmire getıre— cek olan Aksu vapurunun Pazar gü- nü akşama doğru, saat 18 sularında körfeze girmesi ve Karan gelerek demir atması bekle yordu Fakat partılı partısız binlerce İzmir- li saat 16 d aren Karantina ci- varında toplanmaga başladılar. Az sonra kalabalık o dereceye vardı ki polislerin ve polis görevlisi jandarma— ların bütün gayretlerine rağm Kordon boyunda vasıtaların geçmesı için dar bir koridor olsun açmaya imkân hasıl olmadı. Bu yüzden şehir otobüsleri dahil butun nakıl vasıtala- rı kapanan Kordon yolundan geçemi- yerek başka yollardan dolaşmak zo- runda kaldılar. Vapurun gelme saati yaklaştıkça Kordon boyunu dolduran kalabalığın kesafeti artıyordu. Saat 18'e yaklaştığı zaman kargüayıcıla- 6 meydana — getirdiği buket mıyle doluydu. Caddenın genışlıgı en şağı 10 metreydi ve me reye 4 kişi hesabıyla rıhtımda toplananla— rın sayısını 8 bin olarak tahmin et- k mümkündü C.H İzmir teşkilâtı Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri hakkındaki ka- nunun maddelerini göz önünde tuta- rak, karşılama mevzuunda en ufak bir hazırlık yapmamıştı. Fakat İzmir- liler İnönüyü karşılamak için o kadar candan bir iştiyak duyuyorlardı ki, hiç bir mülâhaza onları Kordonda toplamaktan alıkoyamamıştı. Aksu vapurunun körfeze girdiği görününce şat üzerinde bulunanların alakası sahılden denize çevrildi. Yolu- nu keserek a ır agır mendireğe yak- laşan vapur b n alâkanın mihrakı- nı teşkil ettiği bır sırada Dr. Lebit Yurdoğlunun kulağına fısıldanan bir haber, gözlerin yeniden sahile çevril- mesine yol açtı: D.P. İzmir İl Başka- nı Faruk Tunca beraberinde kalaba- lıkça bir heyet bulunduğu halde İnö- nüyü karşılamağa gelmişti. Haber ha- zır bulunanlarda hayretten fazla mem nuniyet uyandırdı. Foto muhabirleri iki partinin il başkanlarının şat üze- rinde kol kola gezerlerken resimleri- ni çektiler. İşte bu sırada Aksu vapu- ru da mendireği dönmüş ve tornis- tanla şata yaklaşmağa başlamıştı İnönü henüz görünmüyordu. Fakat sahilde toplanan binlerce İzmirli, tem- polu bir şekilde "Ya ya ya, şa sa ya İsmet Paşa çok yaşa" diye bağırma- ğa ve sevgi tezahürlerinde bulunma- ya başlamıştı.Nihayet Aksu iyice yak- laştı ve güvertede bulunan İnönüyü görmek mümkün oldu. C.H.P. Genel Başkanının üzerinde koyu bej bir palto vardı ve kendisine yapılan te- zahürata gri şapkasını kaldırarak se- lâm vermek suretiyle mukabele edi- yordu. İnönünün görülmesi tezahüra- tı son derece arttırdı. Vapur yanaş- tıktan sonra ve İnönü sahile çıkmak üzere güverteden ayrılıp gözden kay- bolduktan sonra bıle "Varol, Allah ları İzmir körfezi Üstünde derın akis- ler bırakmakta devam ediyor İzmire ayak basış İnönü vapuru iskeleye merdivenlerin başında zaman halkın bağlayan görüldüğü sabırsızlık ve nün de heyecanlı olduğu gözden kaç- mıyordu, İnönü, yardıma koşuşanları reddettikten sonra zinde ve dinç a- dımlarla merdivenlerden ındı ve kar- şılayıcıların — ellerini sıkarak sahile doğru yürüdü. Sahilde biriken ve İnö- nünün adım adım kendilerine yaklaş- tığım gören halkta sabırsızlık ve CEP. liderini bağra basma arzusu- nun zaptedilmez bir şekılde büyüdü- ğü goruluyordu nönü, Gümrük bina- sının önündeki demir parmaklıklara yanaştırılmış siyah Chevrolet otomo- bıle biner binmez, otomobılm etrafım aran halk, bir anda içinde C.H.P. Ge- nel Başkanı bulunan otomobili havaya kaldırdı. Bu sırada atlı polisler oto- mobile yol açmak icin didiniyorlar- dı. Esasen İnönünün İzmir seyahatın- da polisin halka müdahalesi bundan ibaret kaldı ve hiç kimse hakkında Toplantı ve 'Gösteri yürüyüşleri kanu- nuna muhalefetten dolayı zabıt tutul- madı. İnönünün otomobili Kemal bulvarındaki C. zinin önüne geldiği zaman bir başka sürprizle karşılaşıldı.. Rıhtımda İnö- üyü göremiyeceklerini anlayan iki bin kadar İzmirli, C.H.P. binasının önünde toplanmışlardı. Bu kalabalık İnönüyü alkışlarla karşıladı ve C.H.P. lideri adeta omuzlarda üçüncü katta bulunan C.H.P. lokaline çıkarıldı. İnö- nü yukardaki ,birodada Atatürkün portresinin altına yerleştirilen bir kol- tuğa oturdu. Dışarıdakı salon, merdi- venler ve binanın önü hıncah ınç do- Gazi Mustafa H.P. İl merke- AKİS, 16 MART 1957