F E N Atom Gravitasyon Konferansı undan bir buçuk ay kadar önce bir sabah, dünyanın dört bir tara- fından gelen ve Amerikanın küçük bir şehrinde toplanan ilim a genç bir Türk fizikçisinin konuşma- sını dinliyorlardı. Genç alim,, Einste- in'ın son teorisi yerine teklıf ettiği lir teoriyi anlatıyordu. Konuşmaya başlıyalı çok olmuştu. Kara tahtayı kargacık burgacık bir sürü harfle doldurmuş, şimdi de bunların ne de- mek olduğunu izaha girişecekti. Bu sırada dinleyenlerden biri sözünü kesti: "Affedersiniz, dedi, bu yazdı- gınız denklemler benim denklemlerı— min aynı değil mi?" Kara tahtanın başındaki genç hiç latıünı hozmadan cevap verdi: "Valla bilmem, ama eğer aynı iseler yandınız' Çunku bir işe yaramıyorlar Bu konuşma Chapel Hill'de toplan- mış olan milletlerarası Gravitasyon Konferansının bir oturumunda geçi- yordu. Suali soran, bilhassa rölativite teorileri üzerindeki matematik araş- tırmalarıyla tanınmış olan Fransız teorik fizikçisi profesör Lichnerowitz, cevabı veren ise, gene Einstein'ın bir- leştirilmiş alanlar teorisi ile alâ çalışmalarıyla tanınan Ankaralı genç teorik fizikçisi Behram Kurşunoğluy- u. Kurşunoğlunun bu cevabı konfe- ransta büyük bir alâka uyandırdı. Çünkü, mübalâğa payı bir tarafa bı- rakılırsa, konferansın havasım gayet İyi aksettiriyordu. Ele alınan ve bır- çok teferruatı uzun boylu incelenen, hatta üzerinde sahiplik kavgaları ya- pılan teorilerin gerçekte ne işe yara- dıklarını henüz kimse bilmiyordu. Einsteine göre gravitasyon Adına gravitasyon denilen şey, cİ- simleri yere doğru duşuren ayı arz etrafında, arzı da guneş etrafın- da donduren esrarlı çekim kı dir. Dünya rindeki cisimlerde hıs- settiğimiz bu kuvvete yer çekimi ve- ya arlan cazibesi denir. Aslında aynı kuvvet bütün gok cısımlerı arasında kendisini — gösterir; Gravitasyonun mahiyeti hakkında herkesın kabul et- tiği son sözü 1915 yılında genel rö- lativite teorisiyle Einstein söylemiş- ti. Einstein, bütün buyuk cısımler a rasında görülen bu azzam kuvvetını dogrudan dogruya kaınatın apısına bağlamış, kâinatın geomet- rik bir özelliği olarak izah etmişti. Bu teori, tertibindeki makülluk kadar, deneylere uygunluguyla da Newton- un eski teorisine Üüstünlüğünü ispat etmişti. Ancak bir bakıma bu teori de eksikti. Çünkü kâinatın yapısı ile yal- nız gravıtasyon arasında bir mi ruluyor, fakat dıger olayları, meselâ elektromanyetik kuvvetlerin sebeb oldukları olayları, sonra atom- ları ve bunların arasındaki kuvvetleri hiç hesaba katmıyordu. Bu eksikliği 18 herkesten fazla duyan Einstein, 1915 yılında başlıyarak ölünceye kadar tam 40 s daha genel bir teori kurma- ya çalıştı Zam: an zaman muvaffak olduğunu sandı ve bazı denklemler ortaya attı. Fakat her seferinde ya- nıldığım anla: Birleştirilmiş alan- lar teorisi denilen böyle bir teori, hem gravıtasyonu, hem elektromanyetız— a hem de mları içine almak, i- zah etmek ıddıasındad r. Yalnız me- sele, bu kadar genel bir teoriden, her- hangi bir olay üzerinde denenebilecek bir özel sonuç çıkarmaktadır. Teori- yi herhangi bir olaya tatbik etmek istediğimiz zaman, hesaplar öylesine karışıyor ki, bugün bilinen matema- tik metodlarla bunların ıçınden çık- maya imkân — olamamaktadır. Yeni ümitler Son birkaç senedir bu durumda de- ğişiklik oldu. Fizikçiler, Einstein'ı ölümünden sonra bir defa daha haklı Ç istercesine, — gravitasyonla yemden —alâkalanmaya — başladılar. Bunda Einstein'ın fikirlerini müda- faa etmekte gösterdiği cesaret ve a- zim kadar, belki de ondan daha fazla tesiri olan şey, atom fiziğinin en iler- lemiş kısımlarında bugün karşılaşı- lan bazı teorik güçlüklerdir. Atomun çekirdeğinin proton ve nötronlardan meydana geldiği öğrenildiği zaman, bu parçacıkların özelliklerinin mey- dana çıkarılmasıyla her şeyin çözüle- ceği sanılmıştı. Fakat laboratuvaı- lardakı atom parçalayıcı aletler bü- üyüp — kuvvetlendikce, — protonlarla notronlardan başka parçacıklar ve kuvvet- bunların arasında yeni yeni ler keşfedildi. Bu "elemanter parça- Behram Kurşunoğlu Einstein'in peşinde cılkların" sayısı 20'yi geçince durum iyice karıştı. Hangi parçacık ne işe yarar, ötekilere nasıl tesir eder, çe- kirdeklerin — yapısındaki rolü nedır" Bütün bu suallere birden cevap vere- bilecek bir genel teoriye şiddetle ih- tiyaç duyulmaya başlandı. İşte bu durumda bazı fizikçiler Einstein'ın birleştirilmiş alanlar teorisini hatır- ladılar. EFinstein'ın teorisini ön plâna geçi- ren başka bir sebeb de geçen sene an- ti-proton ile anti-nötronun keşfinden sonra meydana çıktı. Bir anti-proton, maddesi bakımından protonun tama- aynıdır, alnız elektrik yükü ters ışaretlıdır Bunun gibi anti-nöt- ron da, maddece »nötronun aynıdır, yalnız manyetik kuvveti, nötronun- kinin ters yönündedir. Kâinatımızda- ki madde esas itibariyle proton ve nötronlardan yapılmıştır. Şimdi an- ti-parçacıkların — keşfiyle — şöyle bir sual hatıra geliyor: Acaba, anti-pro- ton ve antı-notronlardan meydana gelen bir ma una anti-madde diyebiliriz- ile bizim bildiğimiz madde arasındaki gravitasyon kuvveti nasıl olacaktır? Akla gelen hoş bir ihtima bu kuvvetin çekme yerine itme kuv- veti şeklinde kendim — göstermesidir. Eğer böyle olursa, meselâ anti-mad- deden yapılmış bir cisim yere düşmi- yecek, tam tersine havaya uçup kay- bolacaktır. Einstein'ın tahmin ettiği gibi, gerçekten gravitasyon olaylany- la elektromanyetızm olaylarının kay- nağı aynı ise böyle bir şey olması beklenebilir İşte bir buçuk ay kadar önce Cha- pel Hill'de toplanan mılletlerarası gravitasyon konferansı bu yeni prob- lemlerin doğurduğu bir ıhtıyacı kar- şılıyordu. Aralarında Wheeler, Bohdi, Lichnerowitz gibi rolatıvıtı mute— hassısları ve Feynman gibi eleman- ter partikül teorıcılerı de bulunan 30 kadar ilim adamı toplantılara katıl- dılar, tebliğler verdiler. Ele alınan mevzular içinde, gravitasyon dalgala- rı, - birleştirilmiş alanlar teorisinin bugunk durumu ve teoride atomla- rın yeri, anti-maddenin gravitasyonu gibi esaslı problemler — bulunuyordu. Fakat konuşmalar sonunda bütün bu problemlerin kesin — çözümlerinden daha çok uzakta bulundugumuz anla- şıldı Kurşunoglu nun dediği gibi, he- üz bütün bu teorilerin ne işe yara- dıkları belli değildi. Matematik zor- luklar her yerde herkesin karşısına çıkıyor ve kesin sonuçlar alınmasına engel oluyordu. Ama tabit bugün du- rumun böyle olması, daima da böyle kalmasını gerektirmezdi.. Bu konu- larla uğraşanların sayısı arttıkça ve araştırmalar daha çeşitli şekillere girdikçe bara yeni sonuçların ortaya çıkması beklenebilir. Konferansın asıl faydası zaten, gravitasyon problemle- ri üzerindeki araştırmaları teşvik et- mesinde görülecektir. İki sene sonra Parisde aynı konularla alâkalı ikinci bir konferans toplanmasına karar ve- rilmiştir. Ayrıca — Amerikalılar Cha- pel Hill'de sadece gravitasyon, prob- lemlerıyle uğraşacak bir teorik araş- tırmalar enstitüsü kuracaklardır. AKİS, 16 MART 1957