YURTTA OLUP BİTENLER Kibrisin NATO bakımından bilhassa "hava müdafaa sisteminin bir cüz'ü olarak" büyük ehemmiyet taşıdığını söyledi. Bundan başka, "NATO üye- leri arasında, birliğe zarar verecek- ler şey stra e_ıık bakımdan büyük bir m. fade" etmekteydi. NATO Başkomutanı Geneı'al Norstad Kıbrıs İhtilafının bir an önce hallini temen- ni ediyordu. Kıbrısın NATO'nun ida- resine verilmesinden sık sık bahse- dildiği şu günlerde, Generalin bu hu- sustaki fikirlerini bilmek hakikaten alâka çekici olacaktı. Fakat Nors- tad'ın siyasi meselelere dokunmakta gösterdiği hassasiyet gazeteciyi bu fikirden caydırdı. Son sual, merkezi Ankarada bulu- nacak ve doğrudan doğruya Pariste- ki NATO genel karargahına bağlı bir NATO Doğu Cephesi teşkili hak- kında General Norstad'ın ne düşündü- ğüydü. Bu fikir geçenlerde eski Milli Savunma Bakanı Seyfi Kurtbek tara- fından ortaya atılmıştı. Tabif bu, her- şeyden evvel siyasi bir mevzuydu. Fa- kat general gene de teknik bir itiraz- da bulunmaktan kendini alamadı: “Pratik bakımdan bir kumandanlığın sahasının tahdit edilmesi zaruri" idi. kadar uzanan saha kâfi derecede ge- C. M.P. Hareket ve bereket Geçen haftanın sonunda, Cumar- tesi ve Pazar günleri Ankaranın Yenişehir semtinde Bayındır soka- ğındaki, bahçe içinde tek katlı ve sa- rı badanalı bir binada uzun süren bir hareketsizlik devresinden sonra bereket ifade eden bir kalabalığın toplanması semt sakinlerinin meral nı celbetti. Binanın kapısında C.M.P. enel Merkezi lâvhası asılıydı ve ge- lenler son hâdiseler üzerinde "müda- veleyi efkârda" bulunacak olan Ge- nel idare Kurulu üyeleriydi. İki gün suren çalışmalardan sonra neşredilen tebliğden anlaşıldığına gö- re bu "müdaveleyi efkâr" C.M.P. Baş- kanı Bölükbaşının herkesçe bilinen konuşma kabiliyeti sayesinde dıger üyelere üstadın görüşlerini kabul e tirmesiyle netıcelenmıştı Musademe vuku bulm ş ve ıhtımal bu yüz- den hakıka şimşeği tebliğin müphem ıfadesının bulutları arasında kaybolup gıtmıştı Belki de idare ku- rulunun ağzı lâf yapan ve medeni ce- saret sahıbı diğer üyesi Fuat Ama- n r bulunmaması başkanın işi- ni kolaylaştırmıştı Fuat Arna oğlu- nun tedavisi için Almanyaya gitmiş bnlunuyordu ve bu sebeble İdare Ku- .ruhimin bu mühim toplantısında ha- zır bulunamamıştı M.P. nin ağzı çok lâf yapan, fa- kat buna mukabil bir siyasi lider ol- maktan ve hele devlet adamı vasıf- larından çok ayrı bir istikamette bu- lunduğu hergün daha iyi anlaşılan Başkanı Osman Bölükbaşı, Kırşehir 10 Kapaktaki politikacı Ahmet Tahtakılıç ok partılı hayatın ı]k devırle- inde, s ri büyük b un- luk tarafından alâkayla dmlenen kalburustu hatiplerden biri de mu- kkak ki Ahmet Tahtakılıçtı. De— mokrası ateşının bütün gönüllerde yandığı ve siyasi hayata herkesın alâka gösterdiği o günlerde Meclisteki, gerek nııtınglerdekı sert ve tok konuşmalarıyla haklı bir şöhret yapan Tahtakılıç, sonra- ları nedense bir sessizliğe bürün- dü ve son günlerde neredeyse ken- dini unutturdu. Ahmet Tahtakılıç, mensubu olduğu C.M.P. nin bugün içinde bulunduğu — durumdan kur- tulmasını temin edecek bir şahsı- yet olarak birçok C.M.P. linin gözlerini ve ümitlerini ustunde top- lamaktadır. Tahtakılıçın bu hali görmemesine ve bilmemesine im kân yoktur. Bu sebeble siyasi ha- diseleri alâkayla ve çok yakından takip ettiği bilinen Tahtakılıçın yakında hazırlıklarını tamamlıya- rak bazı meseleleri milletin huzu- runa çıkarmasına hayret etmemek lazımdı Pek yakn bir gelecekte bugün pek pasif görünen Tahtakı- lhıçı gene eskiden olduğu gibi ateş- li, cevval bir hatip olarak kartı- mızda görmek kuvvetli bir ihti- maldir ve itiraf etmek lâzım ge- lir ki bu, pek çokları için tatlı bir sürpriz olacaktır. Ahmet Tahtakılıç siyasetle işti- gal eden bir ailenin çocuğudur. Babası İkinci Meşrutiyetin hürri- yet mücadelesine katılmış, Meşru- tiyetin ilânından sonra teşekkül e- en Möebusan Meclisinde vazife görmüştür. Cumhuriyet devrinde de vefat edinceye kadar Kütahya milletvekili olarak B.M.M. nde bu- lunmuştur. Bundan 48 yıl evvel, Batı Ana- dolunun zengin ve şirin bir kasa- bası olan Uşakta dünyaya gelen Ahmet Tahtakılıç, ilk ve orta tah- silini doğduğu şehirde tamamla- mış ve İise tahsilini de İzmirde yapmıştır. Bilâhare İstanbul Hu- kuk Fakültesine kaydolan Tahta- kılıç bu fakülteyi 1930 yılında ik- mal etmiş ve ıdarecılıgı meslek it- tihaz ederek Emirdağ, Milas, Pa- zar, Ayaş ve Beşırı kaymakamlık- dolayısıyla ugradıgı maglubıyetın İz- le r-Muhalefet münasebet lerındekı son gelişmeleri şüphe sısle— riyle kamufle etmekten başka yol bu- lamamıştı Bu sebeble C.M.P. Genel unun son tebliği, mılletın hıslerıne aykırı düşüyor ve Bol şınuımn ıçınde ihtimal yeni bir ' oksuz— lük" hissinin daha uyandığını gözle görülür bıı' şekılde ifade, ediyordu. larında bulunmuştur. D.P. nin ku- rulduğu sırada, Milli Korunma Dairesi başkanı bulunan Tahtakı- lıç, vazifesinden istifa ederek D.P. saflarında yer almakta tereddüt etmemiştir. 1946 yıl yapılan seçimlerde Kütahyadan D.P. milletvekili olarak seçilen Tahtakılıç, partısının Meclis grubu ikinci başkanlığına getirilmiş ve nin ilk kongresinde de de- legelerin büyük bir çoğunluğunun oylarını toplayarak Genel İdare Kurulu üyeliğine hak kazanmış- tır. Fakat 1948 yılının başında D. P. mensupları arasında baş göste- ren fikir ayrılıkları üzerine Genel idare Kurulundan istifa eden Tah- takılıç, D.P. den ihraç edilmiş ve 23 arkadaşıyla beraber "Müstakil Demokrat Partililer" adıyla anı- lan grubu kurmuştur. Bu 1949 yılında kurulan Mıllet Partı— sinin nuve ini teşkil etmiştir. Mil- let Partisinin kuruluşunda büyük emek ve gayret sarfeden Ahmet Tahtakılıç, iki yıl kadar bu yeni partinin Genel Sekreterliğim yap- mıştır. Millet Partisinin bilinen şekilde kapatılması üzerine 1954 Şubatında kurulan C.M.P. nin ku- rucuları arasında yer almıştır. Bu partinin kongresinde Genel Baş- kanlığa seçilmiştir. Halen de inan- dığı fikirleri temsil eden C.M.P. ye sıkı sıkıya bağlı bulunmaktadır. Ahmet Tahtakılıç, memleketi- mizde program ve kadro mücade- lesinden önce hürriyet mücadelesi- nin yapılması lâzım geldıgı kana- atindedir. Kötülük ve zulüm nere- den ve kimden gelırse gelsın mü- cadele açmak lâzımda* ncında- dır. Hurrıyetlerın nımetleı'ınden İs- tifade etmek, insan olmak ve in- sanlığın haız oldııgu hak ve imti- yazlardan faydalanmak için gere- ken demokrasi mücadelesinde müş- külleri tesbit ederek bunlarla mü- cadele etmenin Zzaruretine inan- maktadır. Bunun için de her şey- den önce demokratik bir rejimin temel prensiplerinin Anayasaya nakledilmesi gerektiği — kanaatın- dadır. Anlaşılan Bölükbaşı Bütçe müzake- relerinden sonra ortaya çıkan durum- dan ve Kırşehir tasarısının Meclise İ örüşün — mesuliyetim yuklenmekte idare kurulu arkadaşla- da kendisine ortak olsun. Bölük başının bu arzusunda şimdilik muvaf- fak olduğu muhakkaktı. AKİS, 16 MART 1957