3 Kasım 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

K İTA ANZELHA (Halim Yağcıoğlu'nun şiirleri. - Seçil- mış Hıkayeler Dergısı Kitapları sa- 122. Son Havadis Matbaası 1935 Ankara 75 sayfa, 100 kuruş) efferson'un "Allahın mihrabı önün- de, insan düşüncesini baskı altına alan her türlü istibdada karşı ebedi düşmanlık beslemeğe ahd ve kasem ettim" sözleriyle başlıyan Anzelha, Halim Yağcıoğlu'nun ilk şiir kitabı- ır. İç kapak baskısında kitabın basılış tarihi olarak 1955 yılı yazılıysa da' Anzelha, ancak bir kaç gün önce pi- yasaya çıkarılabilmiştir. Şaıı bu ilk kitabında "Halk Turkulerı 5 Bu Sonsuz Akışta", "Anzelha" "İzm Üstüne Variyasyonlar" başlıkları al— tına toplanmış dört bölümde elli şiir yer almıştır. Ömer Hatipoğlu'nun tra- homlu bir kadım canlandıran kapak kompozisyonu nefis bir baskı-içinde kitaba ayrı bir güzellik vermektedir. Arka kapakta, şairin kendi kale- miyle yazdıgı biografide şöyle denil- mekte 1919 da İzmir'de doğdum. İlkokul, İzmir Necatibey'de, ortaokul, Kızıl- çullu Amerikan Kollejinde; lise ve yüksek okul Ankara'da tamamlandı. Altı sene Anadolu ortaokul ve İlise- lerinde Türkçe - Edebiyat öğretmen- liği yaptım ve Müdür yardımcılıkla- rında bulundum. İlk kitabımı Salim Şengil çıkarıyor. İki arkadaşımla be- raber Teni adında bir dergiyi beş sayı çıkarabildik. Para suyu çekince dergi de çıkmadı. Çeşıtlı sanat dergi- lerinde yazmaktayım Halim Yağcıoğlu, şıırlerınde hemen tek konu üzerinde duruyor: Memle- ketin gerçekleri, dertlerı sevinçleri, ışte kıtabıı'ı ilk şiiri "Bir 'Vatan çası" şöyle başlıyor: "Ben üşümem artık anacığım Ben üşümem Değil mi ki bu çorap Bir vatan parçası ayaklarımda Değil mi ki ellerimi saran eldivende Memleket havası Ben uşumem artık anacığım Ben üşüm Sonra şiir şoyle devam ediyor: "Vatan Sadece toprak değildir anacığım Sadece bayrak Bir yun çorapta da bulabilir vata- nını Gönülden seviyorsa yurdunu İnsan" Yalnızca bir şiiri dahi Halim Yağ- cıoğlu'nun şairliği hakkında okuyana pir fikir verebilir. Yağcıoğlu, şair o- larak şiirin sırrına ermiş bir insan. Muhtelif mecmualarda polemiklerini, kritiklerini, denemelerini okuyanlar Hürlerini Okuduklarında karşılarında p satırların yazarınd apayrı bir Şahsiyet bulduklarını sanacaklardır. Anzelha'nın ilk bölümü olan' "Halk, türküleri" istisnasız memleket mev- zuunu işlemektedir. AKİS, 3 KASIM 1956 P L A R lşte size Halk Türkülerinden bir- kaç m "Goz yaşıyla yıkanmış her mısra Oyle sıcak Diyelim çarpıyor gönül gıbı Her mızrapta Türkiyem Kitabın ikinci bölümü 'Bu Sonsuz Akışta" adını taşıyor. Şair bu bölüm- de kendinden bahsediyor. Ama bazı şairlerimizin çekildikleri fil dişi ku- lelerde yaptıkları gibi içine dönük bir şekilde değil.. Yağcıoğlu bu bö- lümdeki şiirlerinde içimizden bir in- san olarak, bizi bilen n, bizi seven, bi- zimle ılgılenen bir şair olarak kendi- sini ortaya koyuyor. Bu bölümdeki ilk şiirinin adı "Açıklama "Bütün çirkinliğim yuzunden yana- dır Ezildim bu biçimsiz bedeni taşı- tan Bıktım kaçarak yaşamaktan Kaatilim aynalardır Yalnız bu bölümde bariz bir hu- susiyet var. Öyle sanıyoruz ki bu bö- lümdeki şiirler, şairin daha eski şiir- leri. Zira bazı şiirlerde yor yer ikisi de rahmetlik olan Cahit Sıtkı ve Or- an Veli'nin tesirleri göze çarpıyor. Gerçi bu bölümde de güzel şiirler yar alıyor Işte meselâ bunlardan biri de "Sardunya": "Bir sardunya olmak ısterdım şu yada Kırıldıkça kırıldıkça yeşe ren Öylesine al al veren bir sardunya Bir sardunya olmak isterdim şu dünyada Bir avuç toprağım olsun ama be- olsun İster bir saksıda olsun ister dağda sun Yeter ki gönlüm rahat olsun" Kitabın üçüncü bölümü ki kitaba da adım veren "Anzelha", gene aynı adı taşıyan dört şiirle on 'kuvvetli bö lüm manzarasını gösteriyor. birden dörde kadar numaralı, "Anan! ha"lar, gerek "Trahom" "Cenup Tre- TT *Düşü n Ağaç" gibi şiirler, memleketin halını . yalnızca anlatan değil, mısralar arasında kafa tutan, hesap soran Bakın meselâ Anzelha ların iki nu- maralısında Yagcıoglu nun sesi nasıl erkekçe yükse "Seni canlı bır huzun halınde bağ- a bastım Sen benim memleketımsın Anzelha Derdini söylemez Haram olur anamdan emdıgım süt Zehir olur yediğim her lokm Dördüncü bölüm olan "İzmir Ustu— ne Variyasyonlar"da şair daha ço kendisinden bahsediyor, hatıralarını, aşklarını, çocukluk masallarını anla- tıyor. Ama hak yememek lâzım: Us- taca anlatıyor. Kısacası son yılların durgun şiir dünyasında "Anzelha" hadise, olabi- lecek, elden düşürülmeyecek degerde bir kıtaptır Okuyucu mektupları Partiler hakkında 28 ıncı sayınızda "Üçüncü Hü- cum'a uğramış bir kimse olarak Sayın lnonuden bahsediyorsunuz. Ancak, maalesef, bazı tenakuzlara duştugunuzu farketmıyor UNUZ. İnönünün Cumhurbaşkanlıgını dü şünmediği malümmuş. Bunu böylece kabul edersek, kendısı niçin bir parti mensubunun Cumhurbaşkanı olma- ması yolunda yapılmış bir - teklifi haysiyet kırıcı — buluyor? Anlaya- adım. Ne Hür. P., ne de hiç kimse, İnö- nünün faal siyasetten . çekilmesini arzu etmiyor. İstenen şey Cumhur- başkanlığı makamının - tarafsızlığı- nın fiili müeyyideye bağlanmasıdır. Bunun için Hür. P. nin teklifinden daha radikal ve daha sarih başka bir taklit de ortaya konmuş değil- dir. Tabiidir ki bununla birçok va- tandaşlar ve bu arada İnönü istih- daf edilmişlerdir. M. Ali Taşkent - Ankara * sman Bolükbaşı "1958 de ikti- dara gelecegız dem . Biz o yı- la kadar C.M.P. nin e sinle Ağ- rı'daki parti binalarının, -pencerele— rine perde, odalarına da — iskemle almalarını istiyoruz. Gelen geçen mevkileri iyi olduğu için Mersin'de- kini "kiralık ev" — Ağrı'dakini de "kiralık dükkân" — zannederek sa- hiplerini soruyorlar. Şakacı esnaf da: "Bölükbaşının" diyor, gülüşü- la Bolükbaşı Antalya da. "1958 de iktidara geleceğiz" cümlesini söyle- meden önce, parti binasındaki kol- tukların kiralık olduklarını bılsey— di: "19 e binalarımızı kiralık o maktan kurtaracağız" derdi ve hıs— leri de sevındırırdı Hepimiz 1958 i bekliyoruz. Kutla adalı - Eleşkirt * İşbirliği hakkın Mecmuanızın son gunlerde takip ettiği siyaset, devamlı bir oku- yucunuz olarak beni üzmektedir. Çünkü. Hür. P. nin işbirliği mev- zuunda neşrettiği beyanname orta- da iken, sizin bütün gücünüzle bu partiye yuklenmenız bitaraflık mas- kesi altında hangi gayeye hizmet et- tiğinizi ortaya koymuş bulunmakta- dır. C.H.P. nin taktiği işbirliği ile Hür. P. ni avutup elemanlarını mer- kezde tutmak ve bu suretle de teşkilat kurmasına mani olmak gibi basit bir -politika oyunundan başka birşey degildir Bu davada kimin olduğu sizin tek taraflı neş- rıyatınızla değil, ileride bu devrin siyasi tarihi yazıldıgı zaman anla- lacaktır. j şılacaktır. İlhami Oral - Elazığ 31