DÜNYADA OLUP BİTENLER. idam cezasının kayıtsız şartsız kal- dırılmasına razı değildi. Eden'in bu söz lerı anayasa müta- hassıslaranı kızdırdı. Zira — Lordlar Kamarası tarafından geri çevrilen bir kanun, yeniden olduğu gibi Avam Kamarasına getirilmeliydi. Hüküme- tin yeniden uzlaştırıcı bir tasarı sev- ketmeye hakkı yoktu. Gerçi hükü- metler; anayasayı zaman zaman unu- tabilirlerdi. Ama bu unutkanlığı ha- tırlatacak müesseseler mevcut olduk- ça, ufak tefek dalgınlıkları hoş gör- mek mümkün olabilirdi. Fransa Devlet gangsterliğe başlarsa Geçen hafta, Fas'tan kalkan bir yolcu Uuçağı sakin bir havada, Sahrayıkebir üzerinde seyrediyordu. Uçakta Cezayirdeki kurtuluş hareket terinin liderleri bulunuyordu. Fransız ordusunda astsubay olarak uzun yıl- lar vazife gören ve halen Cezayir Kurtuluş ordusu komutanı bulunan Ben Bella da yolcular arasındaydı. Uçak Tunus'a gidecekti. Nitekim ha- vada bir kaç tur yaptıktan sonra bir meydana indi. Uçaktan inen yolcular karşılarında Burgiba'nın temsılcılerı yerine Fransız polislerini buldula Fransız gizli polisi, Cezayırlı lider- lerin, bir Fransız pilotun idare ettiği bir uçakla Tunus'a müteveccihen yo- la çıktıklarım öğrenmişti. Derhal tel- siz vasıtasıyla uçağın pilotuyla tema- sa geçtiler. Pilot meslek haysiyeti ve vatan vazifesi arasında kalmıştı. Ma- amafihpolisin ısrarı ve kefeye konan bir kaç banknot vatan vazifesini ağır bastırdı. Pilot, uçağı gizli polisin ar- zu ettiği meydana indirdi ve Cezayirli liderler olgun armut gibi tuzağa dü- şürüldü. Hadise karşısında Arap mem leketlerinin gösterdiği reaksiyon müt- hiş oldu. Fas Sultam ve Burgiba Fran sızların bu hareketini gangsterlikte vasıflandırdılar. Tunus, Prangayla diplomatik munasebetlerı kesti. Fransız hükümeti, bu "uçak kal- dırma" işini, askeri makamların hü- kümete danışmadan yaptığım iddia ediyordu. Fakat Başbakan Mollet şevlerine şunu da ilâve. etmeyi unut- evkuf — Cezayirlilerin serbest bırakılması bahis mevzuu de- ğildir 5 Cezayırlı liderin — tevkif edilme- siyle Fransa, Cezayir meselesini hal- ledıverecegını mi umuyordu? Ceza- yirin kurtuluş hareketi sadece bu 5 li- derin zoruyla mı oluyordu? Lidersiz kalan Cezayirliler teslim mi olacak- lardı ? Onların yerini yeni liderler a- lıip kurtuluş hareketleri daha da şid- detlenmiyecek miydi? Eğer Cezayir hareketleri 3-5 lide- rin ortadan kalkınasıyla önlenemiye- cekse Fransızlar, ilk bakışta açıkgöz- ce gözüken, fakat her halde pahalı ödeyecekleri bir iş yapmışlardı. Bütün dünya halk efkârı, bır devletin "adam kaldırma" teşebbüsünü, en azından çirkin buluyordu. Italya Rüya görenler H ristiyan Demokrat Partisinin ye- ni İlideri, sosyal temayülleriyle tanınan Fanfani, eğer iki sosyalist parti birleşirse Saragate ın sosyalist- lerinin hükümetten çekilmeleri gerek- tiğini söyledi. Hristiyan Demokratlar, sosyalistlerin birleşmesinden endişe ediyorlardı. Senelerden beri iktidar mevkiinde aşınan partilerinin bu bir- leşmenin kurbanı olacağı biliniyordu. Sosyalistlerin birleşmesinden kor- kan yalnız Hristiyan Demokratlar de- ğildi. Komünistler de bu hareketin kur Tuzağa düşürülen Cezayirli liderler Pahalıya mal olacak bir açıkgözlük 20 Sosyalist Nenni Sakal ve bıyık arasında banı olabilirlerdi. Zira şimdiye kadar Nenni ve sosyalistleri komünistlerin kıymetli yardımcıları olmuşl ardı. birleşme belki de Nenni'yi komünist- lerden iyice ayıracaktı Belki de bir “halk cephesi" hükümeti kurmak için gayret sarfeden komünistlerin — işini kolaylaştıracaktı. Saragate, Nenni ite birleşmek için ondan komünistlerle bütün alâkasını kestiğim gösteren deliller bekliyordu. Fakat bu çok güç bir işti. Zira Nen- ni ve komünistler ayni işçi sendika- sına dayanıyorlardı. Sendikayı ıkıye bölmeyi de Nenni hiçbir zaman bul edeme di. Maamafih tatbikatta bir müddetten beri sol partilerin oylarım ayni isti- kamette kullanmaya başladıkları mü- şahede ediliyordu. Hristiyan Demok- rat Gronchi, Cumhurbaşkanlığına ken di partisinin muhalefetine rağmen sosyalist partilerin ve kom unıstlerın desteklemesi sayesinde gelebilmişti. Öne alınması bahis mevzuu edilen seçimlerde sosyalistlerin birleşmese- ler bile, sıkı bir işbirliği yapmaları, kuvvetle muhtemeldi. Esasen mühim olan fiilen işbirliği yapmaktı. huku- ken birleşmek ikinci plânda kalıyor- u. Avrupada sosyalizm, 1954'ten beri ikinci defa olarak kuvvet kazanıyor- du. Fransa ve Belçikada sosyalist hükümetler işbaşındaydı. Almanya ve İngilterede de sosyalistler . gelecek seçimlerde iktidarı ele geçireceklerim umuyorlardı. Demirperde ötesinde de komünist partileri millileşmeye yüz tütüyorlardı. Acaba sosyalizm ve sos- yalizm sayesinde Avrupa bırleşebıle- cek miydi? Bu birçok Avrupalı sos- yalıstın gördüğü bir ruyayd AKİS, 3 KASIM 1956